Bölüm 38/ Beni affet...

2.1K 235 32
                                    

Yazdığım ilk fantastik kurguyla çok çok yakında vedalaşıyoruz, biraz tuhaf... 
Sevenlerinin olduğu ayrı bir kitleye sahip bir kitaptı, belki ileride tüm hayatımın ritmi normale döndüğünde yeni bir Fantastik kitapta buluşuruz :) 

Ben sevdim bu işi, yazması en kolay olay örgüsü zannımca buydu, her şey mümkün ve hiç bir şey bir mantığa oturmak zorunda değil, uçanlar kaçanlar ölenler dirilenler ohooo, Rahattı yani :)

 Sevdim Fantastik türünü ama ben daha gerçekçi şeyleri yazmaktan zevk alan biriyim bu bir gerçek.

Hırçınlık seviyorum; tamda bu sebepten asıl türümün Dark Roman olduğunun bilincindeyim, eril eril erkek yazmaktan inanılmaz haz alıyorum :D Modernleşen dünyada dişil enerjiyle şekil değiştiren erkekleri gördükçe daha da dark yazasım geliyor, siz bana bakmayın ben normal değilim, baskınlık seviyorum :D  

Siz Pink Roman okuyun boş verin o sular daha sağlıklı :D  ay neyse ne ya amma uzattım :D Keyifli okumalar bebeklerim <3 

Siz Pink Roman okuyun boş verin o sular daha sağlıklı :D  ay neyse ne ya amma uzattım :D Keyifli okumalar bebeklerim <3 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




İDEA

Oturduğum koltukta öylece dururken babamın sözleri yavaş yavaş işledi ruhuma, komik ; oysa benim bir ruhum bile yok.
Benim duygularım ve korkularım yüzeysel olmalıydı ama değil. Sierra geldiğinden beri giderek insanlaşmaya başlıyorum. 

Ayak uyduramıyorum, bu lanet ikileme ayak uyduramıyorum ve Moreslay'in bana her zamankinden daha fazla ihtiyacı var.

Tüm ülkenin üzerinde kara bulutlar dolanırken, ben Ola'nın annesini yeniden diriltmenin bedelini halkıma çektiriyorum.

Moreslay'de hayat günlerdir dururken herkesin gözü kulağı lanet krallarından duyacakları bir kaç sözde, biliyorum.

Ama onlara verebilecek tek bir cevabım bile yok. Ne yapacağıma dair tek bir çıkış yolum yok.
Bilgelerin büyüsü halkımı perişan ederken bir çaylak gibi oturup bekliyorum.
Sadece bekliyorum.

"Duyuyor musun beni?!"  babamın bağırtısı ile bakışlarım yüzüne döndü.

"Duyuyorum ama yapamam..."  dedim, sesim tıpkı bir kız gibi titrerken beni susturdu ve tüm öfkesini kustu.

"Karına bakıyor musun hiç?! Ne kadar perişan halde görüyor musun?! Ölecek ve bunun farkındasın. O bu büyünün etkisine bizler gibi dayanamaz, halkın mahvoluyor, çocukların ve uğruna her şeyi mahvettiğin Kraliçen! Bilgeler dediklerini öyle yada böyle yapacaklar İdea! Sierra'yı öldürmenin en kolay yolunu buldular. Moreslay umurlarında bile değil, kana kan istiyorlar. Bir ölüyü dirilttin bir diriyi öldürecekler! " hiddeti kütüphanenin taş duvarlarını titretiyor.

Beni Sen Çağırdın ( Final Yaptı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin