karşı koymak imkansız | AsLaz

▪︎ aşka çare yok ▪︎

"çok teşekkürler!" diye son kez mikrofona doğru konuşarak selamladı herkesi asi kız. günler sonra yeniden sahnede olmak, kendi dünyasına kapanıp müzikle meşgul olmak ona iyi hissettirmişti. alaz'da buradaydı, her zamanki gibi. tam sahnenin karşısıda yanındaki insanlara rağmen gözünü dikmiş, parça bitene kadar asi'yi izlemişti. sahneden inerken son kez baktı asi ona, hala gözleri üzerindeydi. kafasını hafifçe sağa sola sallayarak kesti asi göz temaslarını. tolga, tam merdivenlerin başında elini uzatmış inmesine yardımcı olmak için asi'yi bekliyordu. asi bu hareketini gördüğünde kibarlık adına hafifçe gülümseyerek tuttu elini.

  "yani asi.. ben artık ne diyebilirim bilmiyorum. harikaydın harika!" diyen tolga'nın son günlerde olan tavırlarının farkındaydı asi. özellikle alaz'la araları açıldıktan sonra her zaman olan ilgisi daha da artmıştı. tam çizgilerde dolaşıyordu, bir adım daha atsa asi tepkisini gösterecekti elbet ama adımları öyle dikkatliydi ki tolga'nın, gereksiz tepki verip yükselmek istemiyordu.

   elini ondan ayırarak son bir gülümsemeyle bar taburesine oturdu. "teşekkür ederim tolga, birçok şey söylüyorsun zaten. boşver." dedi. tolga da tam yanına oturarak onu incelemeye başladı. alaz'ın burada o insanlarla olması onu yeterince germiyormuş gibi, bir de tolga'nın bu halleriyle uğraşıyordu işte. yavaşça ona yaklaşarak konuştu tolga.

  "asi.. biliyorum sen şimdi ara verdin ama, istersen tekrar çıkma sahneye bu akşam." dediğinde kaşları çatıldı.

  "neden, sıkıntı yok benim için devam edebilirim?"

  "sen çok iyisin zaten, hiç itirazım yok sahne senin. ama.. şu manzaraya bir baktım da.." diyerek kafasını alaz'ların oturduğu masaya çevirdi. "kasma kendini hiç.." eli yüzüne uzandığında,

  "bak senin iyi olman," dediğinde tolga'nın eli asi'nin saçlarında gezindi. tam karşıdaki masada oturan alaz'ın bakışlarının üzerinde olduğunu her bir zerresinde hissediyordu. "her şeyden daha önemli tamam mı?"çizgiyi aşmak üzereydi, asi önüne geçmek için geri çekildiğinde tolganın eli boşluğa düştü.

  "teşekkür ederim.. ben bi tuvalete gideyim." dediğinde ayağa kalktı ve alaz'la göz göze gelmeden arkasını dönerek tuvalete yöneldi.

    gözleriyle onu takip ederken yerinde hareketlendi alaz. zaten uzak ve ilgisiz olduğu masadan kalkıp arkasından seslenen insanları duymamazlıktan gelerek tolga'ya doğru yürümeye başladı. gözleri hala asi'nin üzerindeyken tuvalete girdiğini gördü. Bu kez gözleri tolga'yı bulduğunda iyice dibine sokularak iki elini de omuzlarında sabitledi. "alaz.. n-" diye konuşmaya başlayan tolga'nın lafını keserek kulağına yaklaştı.

   "aç kulaklarını beni iyi dinle. sevdiğim kıza değil dokunmak, 1 metreden fazla yaklaştığını görmeyeceğim, anladın mı? benim sevgilim, senin mekanında sadece kendi yeteneği sayesinde sahne alıyor, bunu istediği için yapıyor. çizgini aştığın an, inan benden önce davranan o olacaktır. bence sende sınırlarına dikkat et, benden önce dağıtmasın ağzını yüzünü." diyerek yeniden gözlerine baktı. tolga hafifçe gülerek konuşmaya başladı.

   "sevgilin demek, asi öyle demiyor ama." dediğinde alaz'ın kafasını sağa sola yatırarak boynunu gevşetti.
 
  "bak çok net konuşacağı , aramız bozuk olması, ikimizin bak ikimizin diyorum. bizim aramızda geçen herhangi bir şey, benim ne yaptığım ne ettiğim yalnızca bizi ilgilendirir. her ne olursa olsun, biz ne yaşarsak yaşayalım.. senin çocukluk arkadaşının sevgilisine yanaşmanın mantıklı bir açıklaması olamaz. asi'den uzak duracaksın." derken omuzlarından sıktı ve gülümseyerek son kez konuştu alaz. "küçük bir uyarı, kardeşim." dedi ve arkasını dönerek tuvalete yöneldi, sevgilisinin yanına.
....
  alaz tuvalet kapısında asi'nin çıkmasını beklerken rahatsız edici bakışları hala tolga'nın üzerinde geziniyordu. her ne kadar bu hareketlerinin asi de bi karşılığı olmadığı bilmenin vermiş olduğu rahatlığı olsa da, yine de ailesine kadar giren dostum dediği bir insandan böyle bir hareket görmek canını sıkıyordu. yani konu kıskançlıktan çok daha öteydi onun için.