Bölüm 2: Ben deli değilim.

47 9 1
                                    

Woodthorpe Hospital /Nottingham 1996





Bazı anlar vardır. Huzurlu, mutlu hissettiğiniz... Başka hiçbir yerde aynı duyguyu hissedemezsiniz. Travisin yanında öyle mutluydum ki. Bana kızıp bağırmasının pek bir önemi yoktu. Defalarca kavga ettik, binlerce kez ağladım. Ama onu her seferinde affettim. Her seferinde yine onun kolları arasında buldum kendimi. Onu seviyordum. Onu haddinden fazla seviyordum.





Fiziksel acı.. Kalbimin parçalara bölünmesi dışında bir hiç. Etraf hala karanlık. Biri elimi tutuyor. Hareketsizim. Bileklerimde ki sızıyı düşünemiyorum. Gözümden bir damla yaş süzülüyor. Hafiften açmaya çalışıyorum gözümü. Koluma bağlı bir kaç boru görüyorum ilk önce. Daha sonra elimi tutmuş yanımda ağlayan annemi. Neler olduğunu hatırlamaya çalışıyorum. Bileğime küçük kesikler attıktan sonra yatağıma yattığımı bir süre sonra gözlerimin kapanmaya başladığını ve ambulans seslerini.. Aslında ben en değerli varlığımı yalnız bırakıyormuşum. Annem aslında sahip olduğum tek şeymiş. Kafasını kaldırdı ve gözlerimi açtığımı gördü. Hemen doktor ve hemşireleri başımıza topladı. Bana bir kaç soru sordular.






Doktor :
-Kan değerlerin iyi durumda hastanede çok fazla durmana gerek yok yarın taburcu olabilirsin. Ama psikolojik destek almalısın. Annende bizimle aynı fikirde. Geçmiş olsun.
-Teşekkürler.
Annem:
-Canın yanıyor mu?
-Hayır fazla değil. Seni korktuğum için üzgünüm. Sadece kurtulmak istemiştim.
-Psikolojik destek almanı istiyorum.
-Hayır buna gerek yok anne.
-Konu kapandı Sarah. Bunu neden yaptın?
-Sana anlatacağım.







Ve ona olan her şeyi anlattım ve oda Lilly'e her şeyi anlatmış. Hastaneye geldi. Beni yalnız bıraktığı icin üzgün olduğunu söyledi. Annemle ikisi benimle konuşurken ben sadece bir şeyi düşünüyordum. Travis.. Onunla yaşadıklarımız. Onun evinde yemek yapıyapışımız ve gelip arkamdan sarılıp beni sevdiğini söylemesi. Hastayken yanımda olması. Başımda bekleyişi. Bunların hepsi nasıl bir oyundu. Nasıl yaptı bunu bize, nasıl ihanet etti? Yeniden ağlamaya başladım. Annem benim için uygun bir yer bulduğunu söyledi. Oraya gidemezdim ben deli değildim.






-Oraya asla gitmem. Kendime yine zarar veririm.
-Bende bundan korkuyorum. Kendine, etrafındakilere, bana yeniden zarar vericeksin.
-Hayır ben deli degilim, diyerek uyuyakaldım.



Ertesi gün bulunduğum hastane odasına birileri geldi. Anneme gitmemiz gerektiğini söylediler. Neler olduğunu anlayamadan beni kaldırdılar. Görevlinin üstünde "Gladstones Clinic Bristol" yazıyordu. Hayır oraya gidemezdim. Neden Bristol? Annem beni kendinden ne kadar uzak tutarsa o kadar iyi olacağını onada kendime verdiğim gibi zarar vereceğimi düşünüyordu. Şimdi tamamen yalnızdım. Annem yok. Babamı tanımıyorum. Travis.. Kimse yoktu. Artık yalnızdım.

GENÇLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin