hwayavrum
hong
efendim askimm
hwa
özledim seni neredesin
yanına geleyim mi
hong
gel askim gell de
sende bi farklilik var sanki
hwa
ne gibi güzelim
hong
bilmiyorum ama hosuma gitti
hwa
sen de benim çok hoşuma gidiyorsun
hong
bende en cok hosuna giden sey ne o zaman askimm
hwa
gülüşünü seviyorum
gülünce kısılan gözlerini seviyorum
yanaklarını seviyorum çok tatlılar
ellerini seviyorum çok minikler
her şeye soktuğun burnunu seviyorum
sinirlenmeni seviyorum o zaman da çok tatlı oluyorsun
hong
ua jwa ııua
vpk tsylidin
hwa
güzelim anlamadım
ne diyorsun
hong
😭😭😭😭😭😭
hwa
niye ağlıyorsun
kötü bir şey mi söyledim
hong
aglamiyorum gozume hwa kacti
hwa
😅😅😅😅😅
hong
cidden bir gariplik var iliskinin erkegi benim gibi mi davranmaya calisiyosun sen
hwa
ne alaka yavrum
hong
neyse tamam devam et sen böyle
hwa
yanıma geleyim mi
hong
evdeyim zaten gel
bir seyler izleriz
hwa
tamam yavrum 😉
sınavlar başladığı için çok konuşamamışlardı. sonunda sınavlar bitmişti ve tatil yaklaşıyordu. kafalarını rahat rahat dinleyip zaman geçirebileceklerdi. tanışmaları çok absürt olmuştu ve ilişkileri(?) de absürt ilerliyordu. daha ne olduklarını ikisi de bilmiyordu.
kapı çalınca hong koşarak kapıya gitti, üstünü başını düzeltip kapıyı açtı. hwa'yı neredeyse 3 gündür görmüyordu. kapıda ona ışıldaya gözlerle bakan çocuğu görünce kalbine hakim olamadı. hwa'yı içeri alıp kapıyı kapattı.
kapı kapanır kapanmaz hwa hong'u köşeye sıkıştırdı. hong iyice gerilmişti ve sakin kalamıyordu. "ne yapıyorsun hwa?" diye sordu. "mesajlaşırken aşkım, yüz yüze gelince hwa olduk. işe bak ya!" swonghwa hong'un yüzünü bu kadar yakından inceleme fırsatını ilk kez yakalamıştı. hongjoong utançtam domatese döndüğü için hwa'ya bakamıyordu bile. "güzelim bana baksan her şey daha iyi olabilir, ne dersin?" hongjoong yutkundu çünkü ilk kez ona sesli bir şekilde güzelim diyordu. yavaş yavaş kafasını kaldırdı ve ona baktı. gözleri karşısındaki yüzü incelrmeye başladı. kahretsin çok yakışıklıydı.
hong daha fazla dayanamayıp seonghwa'dan kendini kurtardı. "sen koltukta otur beni bekle, ben yiyecek bir şeyler getireceğim. film izlerken güzel olur." diye seslendi hongjoong. "ben filmi değil, seni izleyeceğim kim hongjoong. ikisi de aşık aşık sırıtmaya başlamışlardı. hongjoong kendine geldikten sonra biraz cips, kola, çikolata ve kolayı salonun ortasındaki sehpaya koydu. artık film için hazırlardı.
en popüler filmi açıp izlemeye başlamışlardı. ikisi de izliyormuş gibi dursa da akılları başka yerdeydi. filme odaklanmak için uğraşmamışlardı bile. sessiz ve hareketsiz geçen 10 dakika sonra hong hwa'ya yaklaşıp omzuna kafasını yasladı. hwa hong'un saçlarıyla oynamaya başladı. yumuşacıktı ve çok güzel kokuyordu.
"hongjoong, uyudun mu?"
"hayır ama yerim rahat. biraz daha burada kalırsam uyurum herhalde."
"kollarım arasında uyumak varken neden omzuma yatıyorsun ki?"
"NE?!"
inanin nr yazfim bilmiyprım ins guzeldir
yprum yapar misiniz😭😭😭😭