14

118 19 19
                                    


hwa

yavrum

hong

efendim askimm

hwa

özledim seni neredesin

yanına geleyim mi

hong

gel askim gell de

sende bi farklilik var sanki

hwa

ne gibi güzelim

hong

bilmiyorum ama hosuma gitti

hwa

sen de benim çok hoşuma gidiyorsun

hong

bende en cok hosuna giden sey ne o zaman askimm

hwa

gülüşünü seviyorum

gülünce kısılan gözlerini seviyorum

yanaklarını seviyorum çok tatlılar

ellerini seviyorum çok minikler

her şeye soktuğun burnunu seviyorum

sinirlenmeni seviyorum o zaman da çok tatlı oluyorsun

hong

ua jwa ııua

vpk tsylidin

hwa

güzelim anlamadım

ne diyorsun

hong

😭😭😭😭😭😭

hwa

niye ağlıyorsun

kötü bir şey mi söyledim

hong

aglamiyorum gozume hwa kacti

hwa

😅😅😅😅😅

hong

cidden bir gariplik var iliskinin erkegi benim gibi mi davranmaya calisiyosun sen

hwa

ne alaka yavrum

hong

neyse tamam devam et sen böyle

hwa

yanıma geleyim mi

hong

evdeyim zaten gel

bir seyler izleriz

hwa

tamam yavrum 😉

sınavlar başladığı için çok konuşamamışlardı. sonunda sınavlar bitmişti ve tatil yaklaşıyordu. kafalarını rahat rahat dinleyip zaman geçirebileceklerdi. tanışmaları çok absürt olmuştu ve ilişkileri(?) de absürt ilerliyordu. daha ne olduklarını ikisi de bilmiyordu.

kapı çalınca hong koşarak kapıya gitti, üstünü başını düzeltip kapıyı açtı. hwa'yı neredeyse 3 gündür görmüyordu. kapıda ona ışıldaya  gözlerle bakan çocuğu görünce kalbine hakim olamadı. hwa'yı içeri alıp kapıyı kapattı.

kapı kapanır kapanmaz hwa hong'u köşeye sıkıştırdı. hong iyice gerilmişti ve sakin kalamıyordu. "ne yapıyorsun hwa?" diye sordu. "mesajlaşırken aşkım, yüz yüze gelince hwa olduk. işe bak ya!" swonghwa hong'un yüzünü bu kadar yakından inceleme fırsatını ilk kez yakalamıştı. hongjoong utançtam domatese döndüğü için hwa'ya bakamıyordu bile. "güzelim bana baksan her şey daha iyi olabilir, ne dersin?" hongjoong yutkundu çünkü ilk kez ona sesli bir şekilde güzelim diyordu. yavaş yavaş kafasını kaldırdı ve ona baktı. gözleri karşısındaki yüzü incelrmeye başladı. kahretsin çok yakışıklıydı.

hong daha fazla dayanamayıp seonghwa'dan kendini kurtardı. "sen koltukta otur beni bekle, ben yiyecek bir şeyler getireceğim. film izlerken güzel olur." diye seslendi hongjoong. "ben filmi değil, seni izleyeceğim kim hongjoong. ikisi de aşık aşık sırıtmaya başlamışlardı. hongjoong kendine geldikten sonra biraz cips, kola, çikolata ve kolayı salonun ortasındaki sehpaya koydu. artık film için hazırlardı.

en popüler filmi açıp izlemeye başlamışlardı. ikisi de izliyormuş gibi dursa da akılları başka yerdeydi. filme odaklanmak için uğraşmamışlardı bile. sessiz ve hareketsiz geçen 10 dakika sonra hong hwa'ya yaklaşıp omzuna kafasını yasladı. hwa hong'un saçlarıyla oynamaya başladı. yumuşacıktı ve çok güzel kokuyordu.

"hongjoong, uyudun mu?"

"hayır ama yerim rahat. biraz daha burada kalırsam uyurum herhalde."

"kollarım arasında uyumak varken neden omzuma yatıyorsun ki?"

"NE?!"










inanin nr yazfim bilmiyprım ins guzeldir

yprum yapar misiniz😭😭😭😭

sc : seongjoong Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin