Teneffüs zili çalmıştı. Hemen Karl'ın sınıfına koşup olanları anlattım. Karl gülümseyerek bana döndü.
"Clay'den mi hoşlanıyon bea?"
"Ne alaka be! Clay kim ben kim... Sadece kıza sinir oluyordum ondan..."
"Hadi şimdilik inanıyım"
Karl ile beraber bahçeye doğru iniyorduk. Daha sonra arkadan iki el bizi bodruma çekti. Tahmin ettiğim gibi okulun zorba erkekleriydi. Tabii popüler kızını dövdüm ya onlarda beni döveceklerdi. Karl ile vücudumuz onların vücuduna göre baya küçük kalıyordu. Bu yüzden bir şey yapamazdık. Hala tenefüstü. Karl bağırmaya başladı. Adamlardan biri Karl'a yumruğu geçirdi.
Karl yere düşmüştü. Hemen onu korumak amacıyla Karl'ın önüne geçtim. Adamlar bana sırıtarak baktılar. Bütün gücümü kullanmalı mıydım? Zamanında o kadar taekwondoya gitmiştim... Adamlardan biri beyzbol sopası çıkardı ve üzerime yürümeye başladı.
Ellerimi yumruk yaptım. Adam beyzbol sopasıyla karnıma vurdu. Hafifçe sendelendim ama düşmedim. Bütün gücümle adamın özel bölgesine tekme attım. Adam acıdan yere düştü. Adamın düşürdüğü beyzbol sopasını alıp diğer adamlara doğrulttum. Adamlar şaşkınlıkla yerde yatan arkadaşlarına bakarken Karl'ı yerden kaldırıp bodrum katından çıkarttım.
Küçüğüz ama gerizekalı değiliz. Hızla Karl ile kaçmaya başladık. Ders zili çoktan çalmıştı ve biz gene geç kalmıştık. Burnumun kanamasını hissettim ama umursamadım. Çünkü zorbalar arkamızdan geleceklerinden emindim.
Karl ile sınıflara dağıldık. Ben yavaşça kapıyı tıklattım ve içeriye girdim. Herkes bana garip şekilde bakıyordu. Hocadan özür dileyip yerime geçtim. Clay endişeyle bana döndü.
"George! Bu halin ne? İyi misin? Kim yaptı bunu sana?"
"Clay sakin ol. İyiyim ben."
"Özür dilerim. Hepsi benim yüzümden oldu. O kızı yanımdan kovmalıydım..."
"Hayır, Clay. Kendini suçlama..."
Çantamdan bir parça peçete çıkardım ve burnumun kanını silmeye başladım. Hala çok fena kanıyordu. Clay aniden peçeteyi elimden kaptı ve pansuman yapmaya başladı. Akan kanları özenle sildi. Kanamam yavaşlayınca burnuma peçeteden tıkaç(?) yaptı.
"Clay... Büyüyünce kesinlikle doktor olmalısın"
"E-...T-teşekkürler..."
Başımı sıraya koydum. Dersi bile doğru düzgün dinleyemiyodum. Başımı yan yatırıp Clay'i izlemeye başladım. Derse odaklanışı çok tatlıydı... LAN DUR AMK! NE DÜŞÜNÜYOM BEN!
...
...
...
Sanırım... Ondan hoşlanmaya başladım...
"George?"
"A-Ah... E-evet?"
"Dalmış görünüyordun da teneffüs zili çaldı."
"Şey,Clay... Yanımda kalır mısın?"
"A-Ah... T-tamam"
Clay yavaşça yaklaştı. Tekrardan sıraya oturdu. Kafamı tekrardan sıraya koydum. Bu sefer Clay'e daha yakındım.
"Clay?"
"Hmm?"
"Birinden hoşlandığını nasıl anlarsın?"
"Umm... Sanırım... Onun yanında olurken kalbin daha hızlı atar, heyecanlanır, utanırsın..."
"Anladım..."
Kalbimin atışını yüzümde hissediyordum. Normalinden daha hızlıydı ve cidden şuan Clay'e aşırı yakındım ve bu beni heyecanlandırıyordu... Ondan gerçekten çok hoşlanıyordum...
___________________________________________________________
Ağapağağağa hızlı olmam lazım bunları acilen öpüştürmem gerekkkkkk😩😩
Spoi verdim çaktırmayın seviliosunuzzz bysss😽💋
🦊~(he bide artık her bölüm sonu bunu koycam)
413 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Listen The Rain~Dnf
Fanfiction(Dnf highschool au!) İki çocukluk arkadaşının birbirlerine olan aşkın başlangıcı...
