MY TEACHER

8. Bölüm

~Tabikide tepki verdim. Bağırarak konuştum

"Ne?Ne bakıyorsun!!"

~Bunu söylediğim anda yanımda oturan Tae çıplak olan dizimi kavrayıp sıktı canım acıdığı için tabikide inledim

"Ayh Taee"

~Karşımda duran adam konuştu

"Bırak Tae bırak ben onu hallederim"

"Jimin bu seferlik affetmelisin"

~Jimin adlı kişi ayağa kalktı ve yanıma geldi ne yapacaktım? Beni bir yeremi götürecekti yoksa?Jimin kolumdan tutup beni çekiştirdi ayağa kalkmamı sağladı. Ben ayağa kalkınca Tae de kalktı ve konuştu

"Jimin o buraya yeni geldi affet onu bir daha yapmayacağına söz veriyorum"

"Tamam bu seferlik affediyorum. Ama bir daha olmasın!"

~J hope konuştu

"Oturun yaa yemeğinizi yiyin uyuyalım çok uykum var benim"

~Tae ve Jimin oturdu bende Tae nin yanına oturdum. Farketmeden bişey düşünürken yemeğimle oynamaya başladım burdan nasıl kaçacaktım? Aslında Tae nin odasında bir balkon vardı balkondan atlasam zaten direk havuza düşerim. Ama ben yüzme bilmiyorumki? Herneyse bundan sonra yemeğimle oynadığımı gören Tae kolumu dürttü

"Yesene"

"Hah? Tamam"

~yemeğimi yedikten sonra ayağa kalktım

"Ben doydum ellerinize sağlık. Tae nereye geçeyim?"

"Benim odama geçebilirsin"

~Tae nin odasına gittikten sonra tam yatağın karşısında duran aynada kendime baktım. Aslında fena değildim ha elbise yakışmıştı. Ha! Aklıma bişey geldi ben salak gibi neden bunu sorgulamadım içerideki iki erkek kimdi? Onları kim kaçırmıştı? masada dikattimi çeken biri daha vardı iri yarı cüsseli bir adamdı onun yanındada bir erkek vardı el ele tutunmuş konuşuyorlardı çok mutlular dı? Ayh ben ne yapıcam? Bunları hemen öğrenmem lazım. bana küfür eden adamın yanındada biri vardı oda benimle aynı kıyafeti giyinmişti.

~ Herneyse bir şey deniyecektim odada telefon aradıktan sonra Küçük eski model akıllı bir telefon buldum polisi arayacaktım. Polisi aradım. Daha doğrusu aramaya çalıştım ama başaramadım. Tekrar deneyecektim. Tam numarayı yazdıktan sonra içeri biri geldi, gelen Tae maymunuydu içeri girer girmez telefonu çekmeceye attım ama sanırım farketti sinirli bakışlarla yanıma geldi ve çekmeceyi açıp telefonu aldı

"Bu ne Kook?"

"T-Telefon?"

"GÖRÜYORUM! napıyordun bununla!"

"H-Hiiiç"

(...)