•10•

761 68 77
                                    

Felix içeriye geçtiğinde 2-3tane siyah takımlı güvenlikte peşinden geliyordu. Fakat şuan bu umurunda değildi. Evin büyüklüğü gözlerini kamaştırıyordu. Etrafına bakındı 2-3tane siyah mercedes 1tane lacivert bmw 2 tane siyah rolls royce sayamadığı kadar range rover ve 1 tane kırmızı ferrari vardı. Felixin dikkatini butün arabaların üzerindeki bir sembol çekmişti. Hepsinin arkasında kapıdaki "H" sembolünden vardı.

Felix etrafına bakınırken yerdeki tümseğe takılıp tam yere düşecekken genç güvenlik onu belinden tutmuş ve yere düşmesini engellemişti.

"Demek bu kadar zenginsiniz neden yerdeki tümsekleri düzelttirmiyorsunuz ya!"

"Senin o tümsek dediğin şeyin ne olduğunu bile bilmiyorsun"

Genç güvenlik söylemişti bunu. Felix "ne?" der gibi bakıyordu güvenliğe. Güvenlik elinde tuttuğu tabletteki fotoğrafı gösterdi. Fotoğraf tam şuanda durduğu yerin kuşbakışı bir görüntüsüydü. Ve takılıp düştüğü yer hem kapıda hemde arabaların arkasında gördüğü sembol vardı.

"Ne ki bu sembol heryerde var?"

"Hwang şirketinin logosu o daha çok göreceksin o logoyu. Birde yanlış yerden yürüyorsun buradan"

"Ha sağol"

Tam evin içine girecekken kapıya baktı. Kapıdada vardı bu sembolden. Eve girdiklerinde buyuk bir oturma odasına açılmıştı ev oturma odasında yukarıya çıkan bir merdiven onun yanındada asansör vardı. Felix şaşkın şaşkın etrafına bakıyordu. Bir evin içinde neden asansör vardı ki?

Güvenlikler merdivenlere yöneldiğinde Felixte onların peşinden gitmişti merdivenler çok fazlaydı fakat daha sadece bir kat çıkmışlardı. İkinci kata çıktıklarında çığlık ve bağırış sesleri geliyordu. Uzun koridorun sonundaki kapının önünde birsürü siyah takımlı adam vardı. Bu çığlıklar Felix'e çok tanıdık geliyordu. Evet Hyunjin'in bağırışlarıydı bunlar.

"Çekin o iğneyi üzerimden! Sikeyim ben hasta değilim!"

Felix içeriden gelen sesle irkmişti. Ne oluyordu bu evde? Yanındaki korumaya döndü tam birşey soracakken güvenlik sözünü kesti;

"Merak etme herşey yolunda Hyunjin Bey büyük ihtımalle yine iğne olmak istemiyor"

"Ne iğnesi?"

Koruma kaşlarını çatmıştı.

"Gerisini Hyunjin Beyden ögrenirsin yürü"

Felix adamların arasından geçtiğinde açık olan siyah kapıdan geçmişti. Sanki o yokmuş gibi davranıyordu içeridekiler.

Hyunjin büyük 2 kişilik bir yatakta yatıyordu. Gözlerini sıkı sıkı kapamıştı bu yüzdende Felix'in orada olduğunu görememişti. Herkesin etrafında Bay Hwang diyerek dolaştığı adam oradaydı ve Hyunjin'i azarlıyordu fakat adam odanın bir köşesinde duruyordu.

"Siktiğimin çocuğu! Aynı annen gibisin! Sadece bir iğne! Telefon hattını ve kredi kartlarını kapatacağım oğlum! Daha bir iğneye bile dayanamazken sen kendine nasıl 'Ben bir Hwang'ım' diyebiliyorsun!"

Adamın bu sözlerinden sonra Hyunjin sakinlemiş gibi gözüküyordu başındaki doktor koluna iğneyi yapmıştı ve ardından hepsi kapıdan çıkmıştı. En son ise Bay Hwang çıkmıştı odadan Felix'i süzmüştü gözleriyle fakat zararı olmayacağını anladığında odadan çıkmıştı. Şuanda odada sadece Felix ve Hyunjin vardı. Tabii Hyunjin Felix'in bu odada olduğundan bir haberdi.

"Hyunjin?"

Hyunjin duyduğu tanıdık sesle gözlerini hızlıca açmıştı. Şaşkınlıkla Felix'e bakıyordu bu çocuğun bjrada ne işi vardı? Gelecek zamanımı bulmuştu? Hyunjin bu olaylari daha Minho'ya bile üstü kapalı anlatırken Felix herşeyi görmüştü.

Ağlıyorsam Yaşıyorum Ben • HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin