Önünde durduğum kapının açılmasıyla yüzümü oraya çevirdim."Bulut bey Adnan bey sizi bekliyor buyurun"dediğinde kalkıp kapıya taraf yaklaşdım."Teşekkürler "demeyide ihmal etmedim.İçeriye girmemle dikkatimi yüzü yarış pistine bakan ve tüm duvarı kaplayan pencere çekti.
"Galiba bu gün yalnız pencereden bakmaya geldin"konuşan kalın sesle, daldığım pencereden dikkatimi siyah koltukta oturan nerdeyse babam yaşındakı adama verdim.
"Merhaba efendim özür dilerim bi an çok dikkatimi çekti"diyip masasının karşısındakı siyah deri koltuklardan birine oturdum.
Bu dediğimle dudakları kıvrıldı."Söyle bakalım delikanlı ne için geldin"dedi."Efendim ben iş ilanı için gelmiştim yanlış bilmiyorsam hademe arıyorsunuz"
"Yanlış bilmiyorsun delikanlı hademe lazım da, ama senin yaşın başın kaç, senin yaşındakılar şuan barlarda falan eğlenib tozuyorlar"dedi.
"Ben öyle yerleri hoşlamıyorum efendim" Dediklerim onun hoşuna gitmişdi galiba " Sevdim seni delikanlı iyi bir çocuğa benziyorsun.Keşke benim oğlumda senin gibi akıllı olsaydı.Ama nerde tüm gün şu gördüğün pistde motoruyla ordan oraya gidiyor"
Adamında ne dertleri varmış bende diyorum ki dertlerim var.Hayat işte.Adama hafifce gülüb "Zamanla düzelir efendim üzülmeyin"
"Delikanlı sen bir yerden tanıdık geliyorsun ama çıkaramadım,acaba bi ehtimal **********sanayesinde çalışdınmı?"
"Evet efendim çalıştım orda ama bana zor oldu bu yüzden de çıktım"söylediklerimi baş sallamasıyla onaylayıb konuşdu"Anladım.O zaman uzun sözün kısası seni işe alıyorum yarından başlaya bilirsin.Maaşınıda o zaman konuşuruz"
"Peki efendim teşekkür ederim"diyip ayağa kalkmamla o da kalktı, elini bana uzatıb sıktı ve şefkatle gülümsedi "Tamam delikanlı hoşçakal o zaman" dedi ve yeniden koltuğuna oturdu.
Bende tam kapıya elimi uzatıb açıyordum ki,başkası tarafından açılmasıyla geri durdum.İçeriye giren uzun boylu siyah saçlı adamla neye uğradığıma şaşırdım.
Onunda şaşırdığı yüzünden belli oluyordu."Yeni rakib sensin demek"diyip sıkıca kolumdan tutdu.Korku dolu gözlerle ona bakmaya başladım."Mert bırak onu oğlum o senin rakibin değil"
Sinirli sesle konuşan Adnan beyden sonra kolumu bıraktı."Peki kim bu?"bana kısaca göz gezdirib konuşdu"dilencimi"diyib kahkaha atmasıyla koltukta oturan arkadaşıda gülmeye başladı.
Kendimi kötü hiss etmeden alı koyamadım oysa bu gün için özenle hazırlanmışdım.Sabah sabah anneme gömleğimi bile ütületmişdim.
"Mert hemen o lafını geri al" "Alemsin baba bundan mı özür diliyceğim"diyib arkadaşına kısa bir göz kırpıb biraz önce benim oturduğum siyah deri koltuğa oturdular.
Onlar kendi aralarında konuşmaya başlamışdı.Banada kal gelmiş gibi kapının yanında duruyordum.Daha ben ev bakmaya gidecektim.Şimdi ben içi eşyalarla dolu bir evi nerden bulacaktım ki bu zamanda.
"Bulut oğlum ben kendi oğlum adına özür dilerim."diye konuşan Adnan beyle girdiğim transdan çıktım.Ona sadece kafa sallamakla yetinib odadan çıktım.
Hala o çocuğun söylediği laflar beynimde dönüb duruyordu.Gerçekten dilencileremi benziyordum ki.Tabiki de öyle olcaktımda ne zamandır eskiden kalmış kıyafetleri giyiyordum.
O zaman kendimi bir söz verdim.İlk maaşımla kendime kıyafet alcakdım.Ama bunlardan önce bir ev bulmam gerekti.
İlahi bakış açısı
Diğer yandansa Adnan bey önünde oturan oğlu Mertle arkadaşı Yavuzun biraz önce giden çocuk hakkında şaka yapmalarına bakıyordu."Üzerindeki gömlek kendisinden ne kadar büyükdü gördün mü"diyib gülen Yavuzla Mertde güldü.
"Bahse varım ulu dedesinden kalmaydı" "Sahi baba o çocuk ne için gelmişdi."dedi ve başını babasına çevirdi.Onun çatılmış kaşlarıyla karşılaşan Mert yerinde gerindi.
"Baba neden bu kadar sinirlisin ki altı üstü bir çocuk işde." Babası bi hışımla ayağa kalkıp"Senin o dilenci dediğin çocuk iş için gelmişdi insanları yargılamadan önce biraz hakkında araşdırma yap"
"Demek yeni işçi"Babasının onca lafının arasından anladığı tek şeyle arkadaşına dönüb çak bi beşlik yaptı."Dostum yeni avımız hayırlı olsun"diyip pis sırıtmsıyla Yavuzla beraber odadan çıktılar.
Artık akşam olmak üzreydi.Pistden ayrıldıkdan sonra hiç bir şey yemeden tüm kiralı evlere bakmışdım.Ama en sonunda bir ev bula bilmişdim.Yarın sabah işe gidib ondan sonraysa eşyaları taşımak için eve gitmem gerekti.
Yani bi sözle yarın yorucu bi gün beni bekliyordu.Eve yaklaşmamla ışıkların kapalı olduğunu gördüm.Cebimden anahtarı çıkarıb yavaşca kapıyı açdım.
Mutfakdan çıkan anneme bakıb"İyi akşamlar annem,uyumadın mı daha " "Yok oğlum seni bekliyordum" " Geldim ben, sen git uyu daha"
"Tamam yavrum ocakda yemek duruyor ısıtıp yersin" Baş sallamamla odasına taraf gitmeye başladı.Bende yemeğimi yedim ve uyumaya gitdim.Nede olsa yarın beni bekliyordu.Umarım her şey güzel olar.
Düşüncelerimle kendimi uykuya teslim etdim.
Oy ve yorum yapmağı unutmayın🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Birth of a Love
RomanceZengin bir ailenin çocuğu olan ve motor yarışlarına katılan Mert. Öte yandansa çocukluğu zorluklarla geçmiş Bulut. Bakalım bu ikili nasıl karşılaşacaklar. Mertin yaşı 25 Bulutun yaşı 19