Araba, geceye karışan sokaklarda ilerlerken, Salvatore'un sessizliği içimi kemiren sorularla doluydu. Ne düşündüğünü, ne hissettiğini merak ediyordum. Ama o, sadece düşünceli bir sessizlikle direksiyonu tutuyordu. Aramızdaki bu sessiz anlaşma, beni daha da tedirgin ediyordu. Onunla paylaştığımız bu sessiz yolculuk, sanki sonsuz bir bekleyişin içinde kaybolmuş gibiydi.
Yavaşça ilerleyen aracın içinde, zamanın durduğunu hissediyordum. Salvatore'un varlığı, her geçen saniyeyle daha da ağırlaşırken, benim içimdeki boşluk da büyüyordu. Onunla geçirdiğim her an, geleceğe dair umudumu azaltıyor, ama aynı zamanda ona karşı hissettiğim çekimi de artırıyordu. Bu çelişkili duygular içinde, kendimi bir rüyanın içinde kaybolmuş gibi hissediyordum; uyanmak istiyor, ama aynı zamanda bu rüyanın sonsuza dek sürmesini de diliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM CEHENNEMİM
RomanceDüğünün sonunda, yeni hayatımın nasıl olacağını düşünürken, gözlerimden süzülen bir damla yaş, bu acı gerçeğin tanığı oluyor. Ne yeni eşim ne de babam bu gözyaşlarını görebiliyor. Benim için düğün günü, özgürlük şarkısının değil, tutsaklık marşının...