Müdürün bize seslenmesi ile arkamı döndüm. Lucifer olduğunu iddia eden kişi hala bileğimi tutuyordu.
"Hye-Jin! Ne yaptığını zannediyorsun burda? Hemde ders saati yaklaşırken.''
"Hoca-."
Benim konuşmama izin vermeden o atlamıştı söze."Siz böyle tipleri mi okula alıyorsunuz? Bu kızın neler çektiğini biliyor musunuz? Yazık değil mi 17 yaşındaki bi kız çocuğunun bunları yaşaması..."
Arkadan mavi kafalı biri geldi.
"Jungkook yeter! Daha fazla insan işlerine karışamazsın."
Dedi. -adının Jungkook olduğunu öğrendiğim çocuğun kolunu tutarak-
Müdür konuşmamıştı. Mavi saçlı çocuk bi bana baktı bi Jungkook'taki koluma birde Jungkook'un onun elindeki koluna baktı. Hepimiz birbirimizi tutmuştuk. Yani onlar beni tutmuştu, ben kimseyi tutmamıştım.
Daha sonra Müdür tekrar ciddi bir yüz ifadesi aldı ve konuşmaya devam etti."Pekala, sarışın çocuğu anladım. Hye-Jin'in sevgilisi.
"Hayır o benim sevgi-."
"Ama okulumda mavi saçlı bir erkek öğrenci yok."
Diye konuştu Müdür. Mavi saçlı çocuk bana baktı sonra Müdüre baktı. Jungkook'un kolunu bıraktı ve Müdüre doğru yürüdü. Müdür bey korkmuş olacak ki bir adım geriye gitti.
"Okulunda öğrenci değilim diye okula giremeyecek değilim, ayrıca birincisi okulun iğrenç, şu duvar renkleri midemi bulandırıyor, ikincisi zaten okula gidecek yaşta değilim. Göründüğümden daha yaşlıyım."
Dedi ve Jungkook'un yanına geri geldi. Sonra Jungkook'un kolunu tutup dışarı sürükledi. Ama o hala benim bileğimi bırakmamıştı.
"Hey, mavili! Bari söyle şu sözde Lucifer arkadaşına bari beni bıraksın."
Durdu ve yüzüme kısık gözlerle baktı. Yavaşça yüzümü incelemeyi bıraktı ve konuşmak için derin ve sert bir nefes aldı.
"Sözde değil...gerçek."
"Ne!"
"Off duydun işte ne aptal kızsın sen ya!"
"Taehyung! Abartma istersen."
"Ben arabaya gidiyorum, eğer yanıma geldiğinde o kızda olursa, seni çok fena yaparım Jungkook haberin olsun."
Jungkook arkasından göz devirmişti. Sonra bana döndü. Bileğime baktı.
"(Elini bileğimden çekti) Seni eve götüreyim. Okulda kalma. Hatta arkadaşınla birlikte git hatta hatta bugün onunla kal."
"T-tamam. Ama bana bir açıklama borcun var."
Ciddileşmişti.
"Hiç bir şey için borçlu değilim. Normalde yapmadığımdan bir insana iyi davranıyorum benim sınırlarımı zorlama."
Dedikleri karşısında biraz duraksadım.
"Siz ikinizde habire in-."
Derken YoonHee geldi. İkimize baktı."Eee nereye gittiğinizi zannediyorsunuz bensiz."
"Tamda onu konuşuyorduk, senle birlikte arkadaşını alıp eve bırakacağım, ve bugün onunla birlikte kalacaksın."
"Tamam, gidelim."
YoonHee 'tamam' dedikten sonra Jungkook'u takip ettik ve dışarı çıktık. Mavi saçlı çocuk bizi bekliyordu. Pardon Jungkook'u bekliyordu. Ve aynı zamanda Jungkook'un yanında bizi görünce elindeki sigarasını sinirli bir şekilde yere attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FATAL TROUBLE
FanfictionHye-Jin şans eseri tanıştığı bu sarışın beyle aralarında bir şey olacağını bilemezdi...