kampın son günü

16 2 0
                                    

öperek uyandırıldım. tae minik minik öpücükler konduruyordu. bir eli belimde geziniyordu. "günaydın sevgilim"  "günaydın güzelim"  kalktım ve üstüme ne giyeceğime karar vermek için bavula bakıyordum. tae çoktan giyinmişti. onunla aynı giyinmek istiyordum. bu yüzden elbise seçtim yanıma aldığım bir kaç elbiseye baktıktan sonra tae bugün siyah giyinmişti. bende siyah bir tane elbise aldım ve onu tae ya gösterdim. "tae sence bu elbise nasıl"  "güzel de sen mi giyeceksin"  " evet tae annemin giyecek hali yok ya"  "bebeğim çok güzel elbise ama biraz açık sanki"   "abart tae"  "güzelim düğüne gitmiyoruz hadi şort giy  bunu giyme biri baksa"  daha çok yakınlaşıp "ee"  "öldürürüm ama istersen giy o zaman yanımdan ayrılmak yok biri sana yan gözle bakarsa hemen bana söylüyorsun anlaşıldı mı güzelim"  elimdeki elbiseyi bir kenara atıp sarıldım. beni kendine çekince kucağına oturdum kollarımı boynuna doladım. "teşekkür ederim sevgilim"  beni daha çok kendine yakınlaştırıp "birşey değil güzelim" " o zaman ben şimdi bunu giyeceğim ama içine şeyler takacağım ya senin çıkman gerek tae"    "neler takacaksın bebeğim"  "iç çamaşır şeyleri tae"  "neleri yavrum" elimi göğsüme getirdim o da anlamış olacak ki kalkıp çadırdan çıkarken "hazır olduğunda beni çağır ilk ben görmek istiyorum"  güldüm"tamam" çadırın fermuarını çektiğimde üstümü giyinmeye başladım. 


son olarak elbisenin fermuarını çekecektim ama çekemedim. çadırın fermuarını açıp "tae gelebilir misin"  "geliyorum güzelim" içeri girdiğinde fermuarı kapattı. "fermuarı çeker misin"  "çekerim güzelim"  fermuarı çektiğinde belimden tutup kendine çevirdi. ilk önce beni süzdü. "nasıl olmuşum"  "çok güzel olmuşsun güzelim " dudağına öpücük kondurduğumda rujum  dudağına bulaştı. "yavrum" beni kendine çekti "efendim "    "fazlasıyla güzelsin" gülümsedim "teşekkürler"  beni tekrar belimden tuttu ve  "bu vücuda kimse dokunamaz"   "sen dokundun" "sen benimsin çünkü bebeğim"  "hadi çıkalım bizi merak edecekler"   "etmezler güzelim biraz öpseydim"  "hayır tae rujum dağılırsa makyajım bozulur"  "senin makyaja ihtiyacın mı var güzelim" "yok mu"  "yok" dudağıma öpücük konduracakken çekildim bu hareketime somurttu "bir kere öpsem"  "olmaz" bu sefer boynumdan öpmeye başladı. "tae hadi çıkalım artık"   "ama güzelim akşama kadar bekleyemem"  "beklersin" deyip bu sefer boynundan ben öptüm. 


çadırdan çıktık ve toplanma yerine doğru ilerledik herkes bize bakıyordu. "tae güzelim değil mi"  " çok güzelsin ve bazı kişiler seni yiyecekmiş gibi bakmaya devam ederse büyük kavga çıkabilir"  "sen sakin ol yetere"  "tamam güzelim ben sakinim zaten" "tamam" 


biraz zaman geçtikten sonra bugün kamp ateşi yakacaktık herşey hazırdı. 

tae nın zorlaması ile üstümü değiştirdim bir şort ve tişört giydim.  kendiside öyle giyindi ama bu sefer kızlar tae ya bakıp duruyordu bu da benim sinirimi bozmuştu elimde olsa "tae benim lann hiç kimse yan gözle bakamaz" deyip dudağından öpesim vardı ama o cesaret nerde 

"güzelim bir sorun mu var" "evet tae şuradaki kızlar sürekli sana bakıp duruyor" kafamı kadırıp baktığımda hala bakıyorlardı. "tae ben bu kızları yolarım"  "tamam güzelim ben bakmıyorum ya" "sende şu üstüne illa kolsuz giymek zorunda mıydın" "napayım hava çok sıcak" "tamam gel değiştirelim" "öpücük verecek misin"  "veririm tae yeter ki üstündekini çıkar"  kalkıp tae nın çadırına girdiğimizde tişört baktım en bolundan bir tane verdim. "kollarımın hali yok sen giydirir misin güzelim"   " niye"   "sevgilin çok yorgun"   "tae mana arama hadi kalk giy" "tamam yavrum" üstünü giyinirken beni de içine aldı. "ver bi alt dudak yavrum" güldüm "tae hadi oyunun sırası değil"  "ben oyun yapmıyorum ki"  "tamam o zaman "  dudağını öptüğümde geri çekilemedim. alttan çıktım. tişörtü giydikten sonra bana baktı "güzelim nolur yapma böyle kötü oluyorum"  "nasıl yapıyorum tae"  beni kendine çekip "trip atıyorsun güzelim ben kızlara bakmadım ben sadece sana baktım yavrum yapma böyle" deyip dudağıma minik minik öpücükler konduruyordu. "tamam sevgilim yapmam bir daha" karşılık verdim. 


tae ya baktığımda benden bulaşan rujlar vardı dudağında onları elimle silip kendi rujuma baktım. benim ki dağılmamıştı bu sefer yöneten ben olmuştum. o yüzden mutluydum.


"güzelim şimdi bakıyorlar mı"  "hayır bakmıyorlar"  güldüm o da güldü. "tae"  "efendim güzelim"   "jimin ve jungkook napıyorlar onları görmedim"  "onlar erken ayrılmak zorunda kaldılar"  "hmm tamam" bir anda hiç beklemediğim şekilde yüzümden tutup dudağıma öpücük kondurdu.  "ya tae"  "efendim güzelim"  "ani hareketlerin beni heyecanlandırıyor"   "hmm bunun gibi mi" deyip ayni hareketi tekrardan yaptı. "tae bir gören olacak"  "ben sevgilimi öpemiceksem ne anlamı kalır güzelim"  "zaten akşamları doya doya öpüyorsun tae"  "onlar yetmiyor bana"  "ama böyle olm-" dediğimde çenemden tutup öpmeye başladı ilk başlarda karşılık vermediğimde daha sert öpmeye  başladı dudaklarımı dişliyordu. karşılık vermeye başladığımda birazda olsa nazik öpmeye başlamıştı. ayrıldığımda beni belimden tutup kucağına aldı. " tae biri görecek"  "görsün yavrum görsün"  "ama"  "aması maması yok bebeğim artık saklayacak birşey kalmadı. sakla sakla nereye kadar devam edecek"  "tamam"  ona sarıldım o da bana sarıldı. boynumdan öpmeye başlayınca "tae"  "efendim güzelim"  "daha fazla ileri gidersen olmaz" ayrıldı ve bana baktı "neden bebeğim"  "müsait bir yer değil çünkü"  "akşam"  "olur" kalkıp kamp ateşinin etrafındaki boş yere oturduk.


hoca türlü türlü hikayeler anlatıyordu. hocanın sözü bitince marsmallow yapacaktık. 

hoca hikayesini bitirince marsmallowler geldi. ateşe doğru birkaç adım attım. ısıtmaya başladım tae da oturmuş beni izliyordu. hava soğuk olduğu için üstüme tae nın yanında olan hırkasını giymiştim. marsmallowları ısıtıp tae nın yanına otuurdum. "al"  "teşekkürler güzelim"  "birşey değil"  gülümsedim. yemeğe başladım.  "çok güzel değiller mi"   "ne güzelim"   "herşey"  "evet çok güzeller"  tae ya döndüm bana bakıyordu. "üffff"  "noldu güzelim"  "canım sıkıldı"  "ne yapmamızı istersin"  "bilmem"   "peki neden canın sıkıldı bebeğim"   "hocanın dırdırı bitmedi ne hikayeymiş"   güldü. beni göğsüne çekti. "tae"  "güzelim"  "yarın  mı dönüyoruz yoksa ondan sonraki gün mü" "isteyen yarın dönüyor isteyen bir gün daha uzatıyor bebeğim" "peki sen ne zaman  istersin"  "sen ne zaman dönersen güzelim" sarıldım. o da sarıldı. kafasını boynuma gömdüğünde ilk önce kokumu içine çekti ondan sonra öpmeye başladı. "tae yapma"  "neden güzelim" konuşurken kafası boynumda olduğu için nefesi gıdıklıyordu.  "şuan her an ağzımdan birşey çıkabilir o yüzden"  "ne gibi birşey güzelim" dediğinde emmeye başladı. ondan ayrılmak istesem de izin vermedi. "bebeğim"  "efendim"  "çok güzelsin" güldüm. "sende çok yakışıklısın" o da güldü. "tae bırak birazcık daha böyle durursak insanlar şüphelenecek"  "ama ben böyle iyiyim güzelim"  ayrıldım. ona baktım. çok masum bakıyordu. 


akşam olduğu için hocadan izin alıp çadırıma gitmiştik. ben bavulu hazırlarken tae da telefonda geziniyordu. "oh sonunda bitti"  tae telefonu bırakıp bana döndü "oh be sonunda valla bırazcık daha uzun sürseydi dayanamazdım"  yaklaşıp  "neye dayanamayacaktın"  dudağıma öpücükler kondurmaya başladı. "buna" beni belimden tutup kucağına oturmamı sağladı ellerimi boynuna doladım. "bu sefer öpen kim olsun güzelim"  "bilmiyorum kim olsun istersin"  "ben  olmak isterim ama sen nasıl istersin yavrum" ben öpmeyince o öptü karşılık verdim. hem çok sert hemde çok nazik öpüyordu. 

üstümdekini çıkarmaya çalıştı beceremediği için ayrıldı. üstümdekini çıkardım sadece sütyenli duruyordum.  onunda üstünü çıkardıktan sonra ellerimi ilk karın kaslarında ondan sonra üst kısma doğru gittim beni tekrardan altına alınca emmeye başladı. bir eli sürekli belimde gezerken diğer eli ise sütyenimde geziyordu. "çıkarıyım mı"  onaylar şekilde başımı salladım. "emin misin" "evet" . şuan önünde yarı çıplaktım...



(yıldızlarım umarım beğenirsiniz yorum yapmayı unutmayın sizleri seviyorum kendinize iyi bakın💫💫💫😽😽😽😽✨✨✨✨❤️❤️❤️❤️💖💖💖💖💖😽💫💫💫💫💫💫😊😊😊😊🌟🌟🌟😘😘😘😘😘💕💖💖💖💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫)

taehyung ile hayal et (okul aşkı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin