Çin'in Doğu Türkistan'da estirdiği terör yetmiyormuş gibi uzun zamandır Suriye'de hazırladıkları IŞİD senaryosunu devreye sokarak bütün dünyaya "Teröre karşı birlikte savaşalım" yaygarası kopararak Doğu Türkistan mücadelesinin meşruiyetini yok etmeye gayret ediyorlar.
Bizleri ayırdılar, sınırlar çizildi, yazılarımızı değiştirdiler. Bize "Siz Kazaksınız, o Uygur'dur, bu Özbek'tir ve sen Kırgız'sın" dediler. Şimdi ayrı ayrı hapsedip menfaat ve çıkarlarımızı da birbirimizden farklılaştırdılar. Bu şekilde kardeş komşularımızın büyük bir kısmı Çin ve Rusların dolaylı esareti ve etkisi altında mahsur kaldılar ve bazılarıysa menfaat hesaplaşmasıyla Doğu Türkistan halkının çekmekte olduğu derin acı ve ızdıraplarını hissetmez, duymaz ve görmez oldular.
Günümüzde Doğu Türkistan'da yaşanan insani hak ve hukuk ihlallerini şu başlıklar altında tespit edebiliriz:
~Camilere giriş kartı olmadan girilmesi yasaktır.
~Ramazan aylarında her türlü dini faaliyette bulunmak vs. yasaktır. Ramazanda memur, emekli, öğrenci ve 18 yaş altındakiler için oruç yasaktır.
~Yeni cami inşaatı yasaktır.
~Özgürce hac farizasını yerine getirmek ve umreye gitmek yasaktır.
Çiftçilerin başlattığı (isyan hareketi, kumul inkılabı) çiftçi isyanı kısa bir zaman içerisinde bağımsızlık hareketine dönüşmüştür.
Ramazan ve Kurban Bayramlarında işçi memurların bayram namazına gitmelerine engel olmak için camilerde namaz bitene kadar site kapılarını kapatırlar. (Bütün idari memurlar hükümetin tahsis ettiği lojmanlarda kalmaktadır.)
Çin taciz ve işkencesine maruz kalan Uygur halkı "Bir nebze de olsa rahat nefes almak için yer küresinde bizlere rahat, özgürce yaşamamıza müsaade edecek bir ülke var mıdır?" diye uzun, çileli ve trajedilerle dolu bir kaçak yolculuğa tabi tutuluyorlar.
Günümüzde dahi Kızıl Çin bu bölgede her gün yeni katliamlar düzenlemektedir. Buna karşı çıkan halkı idama mahkûm etmektedir.
Kadınların, kızların dini ibadet yapmalarına, ergen yaştaki çocukların dini kurslara katılıp eğitim almalarına ve ibadet yapmalarına yasak getirilmiş, halkın din, inanç vs. ihtiyaçlarını karşılamaları amacıyla özel dini okul veya Kur'an kursu veya medrese açmaları yasaklanmıştır.
Doğu Türkistan son zamanlarda (özellikle 2016 yılında) yaklaşık 28 bin camiden 3 bin 500 caminin kamu güvenliğine aykırı olduğu iddiasıyla yıkıldığı haberleriyle çalkalandı. Doğu Türkistan'daki demografik değişimi amaçlayan Çin hükûmeti, camilerin harabe olduğunu öne sürerek yıkımlarını sürdürmektedir.
~Her türlü illegal - ki meşru olanına henüz rastlanmamıştır- dini faaliyetler yasaktır.
~Dini içerikli kılık kıyafetlerin giyilmesi yasaktır. İbadet ve semboller yasaktır.
~İfade ve düşünce özgürlüğü yasaktır.
Çin'in din hürriyetini ihlal edercesine Uygurlara uyguladığı diğer yaptırımlar şöyledir:
• Uygurlar genelde gönüllü olarak ramazanda lokanta ve restoranları kapalı tutarlar ancak yeni genelgeyle lokantaların mecburi açık tutulması gerektiği ve içki servisinin de yapılması gerektiği aksi takdirde cezaya maruz kalınacağı belirtilmiştir.
• Teravih kılınıp kılınmadığını kontrol etmek için evlerin sıklıkla basıldıkları bilinmektedir.
• Ramazandan önce bölge halkının "dindarlığının rengini hafifletmek" amacıyla geniş çapta başlatılmış olan zorunlu dans etkinliği çerçevesinde din adamlarını, cami imamlarını ve Uygur ev hanımlarını evlerden zorla toplayıp büyük meydanlarda Çince müzikle dans ettirilmektedir. Uygur Müslümanlarının onurunu zedeleyen aşağılayıcı bu rezalet faaliyetler hâlen sürdürülmektedir.Hidayet Oğuzhan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞU TÜRKİSTAN'IN SESİ
Non-FictionUygur Türklerinin Çin'in gölgesinde gördükleri zulme ses olmak için ruhumdan gelen minik bir damla.