16=Vampirler Sözünü Tutar

1.1K 139 32
                                    

İyi okumalar🕸️

Taehyungdan

Gözlerimi gelen ışığa karşı kısıp yavaşca açtım,ilk başta nerede olduğumu sorguladım ama sonra aklıma dolan görüntüler ile telaşla ayıldım

Odaya göz gezdirdiğimde hala uyuduğumu ve bir rüyada olduğumu düşündüm,çünkü Daniel ve Jungkook pencerenin kenarında durmuş elinde tuttukları kadehlerden içerek gülümseyerek konuşuyordular

Hayal görüyordum sanirim

O tarafa eğilmiş onları izlerken birden elim kaymış ve koltuktan düşmüştüm

Ay...canım yanmıştı,o sırada ikiside bana dönüp şaşkınca bakmış ardından gülmüşlerdi

"Şapşal cadı"

Jungkook yerinde dururken Daniel bana yaklaşıp kalkmama yardim etmişti

"Teşekkür ederim Dan- BİR DAKİKA"

Onları öyle gördüğümde Danielin kaybolduğunu tamamen unutmuştum

"Noldu?"

"Sen nasıl? Nerden? Niye? -"

"Sakin ol Taehyung ben iyiyim"

"Ama sen -"

"Onu bulacağımı sana söylemiştim değil mi?"

Jungkook kendinde emin şekilde konuştuğunda Daniele döndüm

"Ama sen neredeydin?"

"Ah tahmin ettiğinin aksıne ormanda bile değildim,kaybolmuştum..bu şehir çok büyük"

"Yangına yakalanmadın mı?"

"Yarın,yolu aramaktan yorulup bir kafeye oturduğumda beni götürmeye çalışan vampirler sayesinde öğrendim olanları"

Genişçe gülümseyerek ona sarılırdım,kollarımı onun boynuna dolayınca oda beni belimden sardı

Ayrıldığımda Jungkooka baktım,gözlerini kaçırmıştı

"Peki Saeyoon nerede?"

"Mathilda ile birlikte"

"O da kim?"

"Hizmetlerinden biri,kızım onu sevdi bende onu ona görevlendirdim"

Bana verdiği sözü gerçekten de tutmuştu,ayrıca Daniele karşı da iyi davranıyordu

Belki de gerçekten de değişiyordur

"Aç misin?"

"Hah ben mi?"

"evet"

"Degilim ama susadım"

Eliyle masayı işaret etti,su ve bardaklar vardı.Gidip kendime bir bardak su alıp içmeye başladım

O sırada odanın kapısı hızla açıldı ve içeriye bağırarak biri girdi

"Ah nefret ediyorum! Nefret!"

Bu bir cadıydı,hatta tanıyordum onu bu geçen onunla olan cadıydı

"Ne oldu yine?"

"O periyi öldürmelisin! Sen yapmazsan ben yapacağım çünkü.."

Jungkook derin bir nefes verip kadehini masaya koydu

"Kendin hallet her küçük şey için benim kapıma dayanma"

"Küçük şey mi? Sen benim sorunumu küçük şey olarak mı görüyorsun?"

"Sadece takılıp geçtiğim birisin,sana değer vermiyorum ama ciddi bir konuysa yardim edebilirim"

Cadının yüzünde şaşkın ve sinirli bir ifade vardı,bu sözleri duymayı belli ki beklemiyordu

"Sen.."

Bir şey daha diyecekti ama sözlerini yuttu,bakışlarını bana çevirip bana döndü

"Sende kimsin ayrıca?"

"O benim için önemli biri,bu yüzden bir şey yapmadan önce iki kere düşün"

Jimin tam ağzını açıp bir şey diyecekken kapı çaldı ve içeri kucağında Saeyoonu tutan güzel bir kız girdi

"Efendim dediğiniz gibi onunla oynadım,yemeğini yedirdim ve kanını içirdim,bir dakika bile yanından ayrılmadım"

"Neden geldin o halde?"

"Her üç saatte bir kızınızı size getirmemi söylemiştiniz efendim"

"Ne kızı!?"

Jimin şaşkınlıkla sorduğunda Jungkook onu umursamadan kıza yaklaştı ve Saeyoonu onun kucağından aldı

"Benim kızım"

Bunu söylerkenki gurur ve mutluluğu sesine yansıyordu

"Ne demek benim kızım? Ne zamandan beri senin kızın var?"

"Ah bilmiyor muydun? İki yaşı var onun"

Jungkook kucağındaki Saeyoonla bana yaklaşıp yanımda durdu

"Hatta sadece benim değil,az önce kim olduğunu sorduğun kişiyle benim kızım"

Jimin denen cadının yüzü sinirden kızarmıştı,kahkaha atmaya başladı

"Ahahahha-hahah-sen şimdi bana binlerce yıllık saf soyuna bir cadının kanını mı kattığını söylüyorsun?"

Jungkook cevap vermemişti,umursamamıştı bile onu ama Jiminin yüzünde iğrentiye benzer bir ifade vardı,bana bakıyordu ve gözleri parlıyordu

Bu bir tehditti,sadece benim alabileceğim bir tehdit

Kapıyı sinirle çarparak odadan çıktı

"Bu kapıyı bir gün biri kıracak.."

Jungkook Saeyoonu yere bıraktı ve ellerinden tuttu

"Nasıl zaman geçirdin? eğlendin mi?"

Saeyoon ona bakarak güldü

"Evettt! Çok güzeydii!"

Bende ona yaklaşıp ona doğru eğildim

"O halde artik eve gidebiliriz değil mi Sae?"

Bunu duyduğunda gülmeyi kesmişti,gözleri dolmuştu hemen bebeğimin

"Hayıy"

"Ama eve gitmemiz gerek"

Dün acele edip buraya geldiğimde yarım bıraktığım işleri halletmem gerekiyordu

"Ama istemiyoyumm.."

Başını yavaşca iki yana salladığında gözünden yaş aktı ama kıyamazdım ki ben ona

Bu sefer Jungkooka dönüp ona tatli tatli bakmaya başladı,o tam ağzını açmış bir şey diyecekken Saeyoon duymayı beklemediğimiz o kelimeyi söyledi

"Baba"

_____________________________

Herkese merhabalar

Nasılsınız?

Öncelikle hepinize çok teşekkür ederimm,okuma olarak 10K okumayı geçmişiz ayrıca etiketlerde 1 numaradayiz,seviyorum sizleri🫶🏻

Onun dışında umarim bölümü beğenmişsinizdir,oy ve yorumlarınızı bekliyorum

Instagrama beklerim

Kendinize iyi bakın
Reginayla kalın🪭

Ineffable/Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin