2. Ya' Aburnee

24 2 0
                                    


• James Arthur-Train Wreck ile okuyabilirsiniz.
İyi okumalar!

Demans. Demans hastalığı, beyin hücrelerinin zarar görmesi sonucu meydana gelmekteydi. Bu hasar, beyin hücrelerinin birbirleriyle iletişim kurma yeteneklerini engelliyordu. Düzgün iletişim kurulmadığı takdirde; düşünme, davranış ve duyguları etkilemekteydi. Demans, aile içinde demansı olan, sık sık kafa travması geçiren, en görülmüşü de 80 yaş ve üzeri kişilerde olanıydı. Genel bulgular bu hastalığın ileri yaşlarda ortaya çıktığını söylese de ufak payda da gençler ve orta yaşlılarda da görülme riski vardı. Binde birlik kısım gibi düşünebilirdiniz. Sıklıkla yaşlılarda görünmesi sadece tipik bir semptomdu.

Bu hastalığın belirtileri; unutkanlık ön plandayken, iletişimin bozulması, kişisel hijyende azalma, tekrarlayan sorular sorma, çok yakınları bile tanıyamama, saldırganlık ve psikolojik rahatsızlıklar olarak baş gösteriyordu.

Jeongguk o binde birlik kısımdaydı. Bu hastalığa yakalandığını öğreneli üç veya üç buçuk ay olmuştu. Bakıldığında çok uzun bir süre değildi fakat Jeongguk için yıllar geçmiş gibiydi. Rahatsızlanmıştı, önemlisi de bu aniden ve öylesine bir rahatsızlanma değildi. Jeongguk sürekli bir şeyleri unutuyor, yerlerini değiştirip farkına varmıyor hatta öyle hat safhaya ulaşıyor ki en yakın dostu Jimin'i bile unutuyordu. Jimin onun en yakın dostuydu. Bebeklikten beri yaklaşık 23 senedir beraberlerdi.

Yine beraber vakit geçirip sohbete daldıkları esnada Jeongguk'un başına keskin bir ağrı saplandı. Başını kaldırıp etrafına baktığında her şeye yabancı gibiydi, yanındaki dostu bile öyleydi. Jimin o gün çok fazla korkup endişe etmişti. Bu durumu Taehyung ile konuşmak durumunda kalmıştı çünkü Jeongguk'un iyi bir doktora görünmesinde fayda vardı. Arkadaşı, kardeşi için endişe ediyordu. Taehyung ciddi bir şey olmadığını onun kendini fazla yorduğu için böyle olaylar olabileceğini söyleyerek normalleştirmişti. Jimin de Taehyung'un son zamanlardaki değişen hâl ve hareketlerini fark etmiş fakat anlam verememişti ve bu durum sinirini bozuyordu.

Bu rahatsızlığı fark eden Jimin aynı zamanda üstüne düşmesini sağlayan kişiydi. Darlayıcı ısrarları sonucunda hastaneye beraber gitmişlerdi çünkü Taehyung'un işi vardı. O kadar yoğundu ki sevgilisinin böylesine ciddi bir rahatsızlığına dahi vakit ayıramıyor ve başkasıyla hastanelere gönderirken içi hiç acımıyordu.

Jeongguk çok kırılıyordu ama sesini çıkarıp, 'ne olur da bir kere benimle ilgilensen, işini bir kere olsun benim için arka plana atsan ne olurdu?' diyemiyordu. Bunu dedikten sonra Taehyung'un işleri rayından çıksa kendini suçlayacaktı hem artık onun hayatına müdahale etmek istemiyordu. Ne ara hayatları ayrılmıştı? Jeongguk bunları demeye hakkı yokmuş gibi hissediyordu.

Jimin ile hastaneye gittiklerinde yüzüne vuran, burun deliklerini sızlatıp başını ağrıtan hastane kokusu midesini bulandırmıştı. Burada çalışan kişilerin bu kokuya tüm gün nasıl dayandıklarını düşünmeden edemedi. Doktorun odasına girmiş şikayetlerinden bahsetmiş kan, psikolojik test ve birkaç tane daha genel tahlileri vermişti. Sırada ne olduğunu öğrenmek vardı. Jeongguk'un içi huzursuzlandı. Her huzursuz hissettiğinde midesinde ağrılı bir his olurdu. Taehyung ne olurdu bugün yanımda olsan. Doktorun odasına her yaklaştıklarında tedirginliği artıyordu çünkü kendisi de bu yaşadıklarının normal olmadığını biliyordu. Kaçmak istedi. Gitmek istedi. Bir şey varsa da öğrenmek istemedi, korktu. Jimin gerginliğini hissetmiş gibi kol kola girdiği Jeongguk'un kolunu ben buradayım der gibi yavaşça sıkıp tebessüm etti. Jeongguk ona minnet duydu. O olmasaydı ne yapardı? Jimin, Jeongguk'un her anında yanındaydı, beraberlerdi ve birbirlerine karşı asla ödeyemeyecekleri minnetleri vardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

blue. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin