Ev kulağa ne kadar hoş gelen bir kelime . Kendimize ev olarak belirlediğimiz yerler ve insanlar... Her birinin üzerimizde bıraktığı etki... Sözle tarif edilemeyecek kadar derin. Uçsuz bucaksız dehlizleri içinde barındıran bir gökyüzü atmosferinde kaybolmuşuz. Ne gelen var ne giden. Herkes memnun halinden. Arşı kucaklayan kollar havada süzülüyor. Bütün vücutlar bir olmuş haykırıyor özgürlüğü.
Bilinmeli ki dönmemek üzere çıkılan yollar hep bir belirsizliktir. Doldurmaya çalıştığın boşluğu kendinle sıvarsın. Kanla ve gözyaşıyla. Çoktan unutup gitmiştir sevgili. Yerinde yeller eser. Bir çift umut vaat eden göz ararsın aynalar çarşısında. Karşına çıkan hep bilindik yüzlerdir. Eğrisiyle doğrusuyla tutturmaya çalıştığın bir yaşam döngüsü. Tartının eksik tarafına koyduğun ınançların unutulmaya yüz tutmuş. Kibrinin meyvesini yemek her zaman lezzetli olmaz.
Gülen gözlerin zamana kafa tutuyor. Denizin derinliklerinde kaybolmuş bir inci olmana gerek yok. Işığın kendisi olmak için çok çabaladın. Nedir seni bu kadar tasalandıran ? Hiçliğin içerisinde bulunmaktan mı korkuyorsun? Kaybettiğin ellerini başka bedenlerde arama. Parçalanmış zihnini bir araya getir. Sustuğun günlerle doldur çevreni. İmkansızlık sınırını aşmana az kaldı. Sana yetmeyecek gibi gelen bir ırmak bul bedenine.
Mevsimlerin geçişinin hüznünü taşıyorsun , biliyorum. Ağaçlara üzülüyorsun veya kuşlara. Dillerini anlamaya çalışman boşa bir uğraş. Seni tanımlayacak herhangi bir kelime bulamıyorum. Aklının estiği yerlere savruluyorsun. Gittiğin yerlerden bir parça ile geliyorsun hep. Bunlar seni sen yapıyor işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNLÜĞÜM
DiversosÇocukluğumun en çok geçtiği mekandayım . Tekrardan kendimi bu satırları yazarken buluyorum. Hiç değişmeyen bir okuma ve yazma hevesim vardı. Bu hevesi bırakırsam sahip olduklarımın çoğunu kaybedecekmiş gibi hissediyorum. Sizlerle hikayeyi artık tam...
