ÇOK ACELE YAZIYORUM.**************************
bayan parkla öpüşmemizin üstünden bir gün geçmişti, bugünde beni evine çağırıyordu: tanışmak için.
sikerler.
derdinin 15 metre uzaklıktan baksak başka olduğunu anlayabilirdik. öğrencisini öpen öğretmen hah, komik.
bunları düşünmeyi bırakıp hemen giyinmeye başladım, az bir vakit kalmıştı sikeyim seni park.
her şeyi hazırlayıp çıktım evden yine babamın arabasını alarak okula sürdüm, yaklaştığımda göz ucuyla kapıya baktım yoktu. arabayı park edip öbür binaya yürüdüm dersim için, kolidorda yunjini gördüm ve ona el salladım "hey, yunjin" arkasına dönüp yanıma geldi ve bana sarıldı.
"seni çok özledim." elimi sırtına götürüp okşadım, "bende seni." tam daha da sokulacak iken gözüme bayan park göründü, onu kışkırtmak için fazlasıyla sokuldum yunjine gözünün içine bakarak, biraz yaramazlıktan bir şey olmazdı değil mi. hahahaha
onun öldürücü bakışlarını görmek beni mutlu ediyordu. ayrılırken yanağına uzun bir öpücük bıraktım, yunjin kesinlikle eşcinseldi halinden fazlasıyla memnundu.
"zil çaldı herkes sınıfına!" diye bağırdı bayan park yunjinin elini tutarak merdivenlerden çıktım öbür merdivendeyken yunjin konuştu "bayan park ile aranızda bir şey var çok belli, az önce onu kıskandırmak içinde beni kullandın."
siktir, nerden öğrenmişti? "sen nerden..?" güldü ve durdu "çok belli, seni her gözdüğünde odasını çağırıyor nerdeyse şey bir şey soracağım... hiç şey yaptınız mı?"
"NE? hayır yok öyle bir şey." yunjin kaşlarını yukarı kaldırdı "oh, öyle olsun bakalım eğer olursa bana söyliyeceksin bak."
başımla onu onaylayıp sınıfa gülerek ilerledik.
-
sonunda okul bitmiş ve çıkış zılı çalacaktı oturduğum yerde o kadar stresten ayağımı sallıyordum ve tırnaklarımı yiyordum.
son 5 dakika..
son 3 dakika..
son 1, sikeyim
evet sonunda parkın odasına gitme vakti gelmişti, odasına doğru yürüdüm önünde durduğumda derin nefes alıp açtım kapıyı ve içeri girdim. sinirli görünüyordu hala.
tam oturacağım an kalın sesiyle konuştu.
"oturma."
emiri hoşuma gitmişti. masallardaki perilere benziyordu, çok güzeldi.
ayağa kalktı ve tam karşımda durdu, kollarını gögüsünde birleştiğinde ciddi olduğunu anlamıştım.
"yunjinle aranda ne var, lalisa?" uyuz bir gülümsemeyle konuştum "ay, sanane." cümlem ile gözlerindeki ateş ortaya çıkarmıştı. aniden beni hemen arkamdaki duvara sert bir şekilde itip, çenemi tutup tam gözlerinin içine bakacak şekilde hizaladı diğer eliyle de boğazımı sıkmaya başlamıştı.
"bana bak lalisa, seni öyle bir sikerim ki kelimeler ağzından otomatik dökül-"
"sik beni park." bunu ikimizde beklemiyorduk aniden gelen bir hisle söylemiştim pişman mıydım hayır.
"siktiğimin arsızı." bu söz beni o kadar tahrik etmişti ki kendimi tutamadan yakasından kendimi dudaklarına bırakmıştım. harika biriydi onunla sevişmeyi düşününce bile iyi olamıyordum, elleri incecik belimle buluştuğunda beni kendine bastırmıştı ve bol gelen beyaz gömleğin içine girerek belimi sıkmıştı. o acıyla ağzına bırakmıştım inlememi o an vücudunun titrediğini hissetmiştim.
kolumdan tutarak hızla beni masasına oturtturdu. şortumun düğmesini bir dokunuşla açtı ardından fırlatıp attı. parmakları iç çamaşırımın üstünden kızlığımı okşarken dudakları yeniden dudaklarımla buluşmuştu. sırtımı yavaş yavaş masayla birleştirdikten sonra dudaklarımdan ayrılıp, her noktama kadar soymuştu beni. şöyle bir süzdükten sonra dudaklarıma küçük bir öpücük kondurup diz çöktü, nefesini kızlığımda hissettiğim an da gözlerimi sımsıkı kapattım ve o sımsıcak dilini vajinamda hissettim.
"tanrım!" elim sarışınımın şaçlarına giderken o da kıvrak diliyle beni dolasıya tadıyordu.
"harikasın bebeğim." dili o kadar hızlıydı ki yerimde zor duruyordum. inlemelerimin sesi daha yükseliyordu o ise daha da hızlanıyordu. gelmeye yakındım, bacaklarım deli gibi titriyordu.
"sikeyim, geleceğim!" dayanamadan diline kendimi bırakmıştım, o hiç dumadan altındaki kumaş pantolonu çıkartıp çekmecesinden çıkardığı straponu hızla beline giymişti. strap onu severdim bu hoşuma gitmişti.
daha kaslarımın kasılması bitmeden straponu hissetmemle siktiri çekmiştim, sanırım bu hızıyla az sonra yeniden boşalacaktım.
"ah tanrım! chaeyoung."
"hoşuna gidiyor mu bebeğim? tatmin edebiliyor muyum seni?" alnında ter yüzünden yapışmış saçları beni dudaklarımı ısırmaya sürüklemişti, bu kadın bir harikaydı.
nefeslerim yüzünden inen kalkan göğüslerime bakarak oda kendi zevkini alıyordu.
"geleceğim, chaeyoung!" bir elini göğüdüme atıp yoğurdu, yarım ağız güldü.
"boşalmana izin vereceğimi mi sandın manobal? yunjinle aranda ne var!?" bunu demişti ama ben gerçekten çok uçtaydım, "sadece.." kendimi tutabilmek için konuşamıyordum. "evet?"
"sadece seni kıskandırmak için.. ah! chaeyoung lütfen." yarım ağız gülümsedi ve konuştu "benim için gel lalisa." o an ki vücumdan çıkıp giden doluluk hissiyle rahatladım. "şu tanışma konusunu halletmiş olduk lalisa. seni fazlasıyla tanıdım.
"yanılıyorsun, park."
*************************************
HRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRR
KARIM DA KARIM OEHHHHHH
GÜZEL SEVİŞTİLER.