.·:*¨¨* ≈5≈ *¨¨*:·.

120 21 23
                                    

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn



(Şöyle bir açıklama yapayım şuan italyada saat 9 olarak düşünün onlar italyaya saat 7de geldi çünkü uçağa sabah 6 da bindiler...)


balkondan çıkmış yatakta iki büklüm yatan taehyungun yanına gidip yatağın bir köşesine de ben kıvrılmıştım.
"ne yapıyorsun?" Diye sormuş ve cevap beklemeye başlamıştım.
ardından bir oflama beraberinde cevabını vermişti taehyung.
"Arkadaşlarımla seni çekiştiriyorum hyung."

öyle bir söylemişti ki dalga mı geçiyordu yoksa ciddi miydi anlayamıyordum.
buraya geldik geleli -neredeyse iki saat oluyordu- telefonu eline almış sürekli birileri ile mesajlaşıyordu. Sanırım sahiden de arkadaş mesaj grubunda beni çekiştiriyordu.

"Haydi kalk yatma daha fazla küçük ayı. Yatmaya gelmedik italyaya." Diyip sırıtmıştım yalandan da olsa

"Ya jungkook ne yapmamı bekliyorsun yat şuraya dinlen daha yeni geldik. Ne yapmak istiyorsan yarın yaparız." Demiş ve yatmaya devam etmişti.

En sonunda yatağa ani bir hamle ile üzerine eğilip eskiden yaptığım gibi telefonu elinden aldığımda cıyaklamış ve "ya jungkook ver şu telefonu." Diye bağrınmıştı. Umrumda değildi. Buraya beraber gelmiştik, beraber gezecektik ve beraber ayrılacaktık.

Elinden aldığım telefonu kırmızı tek kişilik koltuk üzerine fırlatmış ve taehyungu az önce yattığı fakat bana kızmak için aceleyle doğrulduğu yataktan hiç zorlanmadan kaldırmıştım.

"Haydi üzerini değiştir biraz daha durursak çok geç olacak ve eğlenceli bir akşam yemeğini kaçıracağız."

Taehyungu hiç istemeyerekte olsa yatağa bırakmış yataktan kalkmasını bekliyordum. Bu sırada tek kişilik koltuğa oturmuş ve onu izlemeye başlamıştım her zaman yaptığım gibi. Bavulundan rastgele eşyalar çıkarıp hazırlanmaya başlamıştı. Ben üzerimi değiştirmeyecektim bir de onunla uğraşmaya mecalim yoktu.

Sadece güzel bir akşam yemeği yiyip otele geri dönmek ve mışıl mışıl uyumak istiyordum.

"haydi jeon hazırım çıkalım bakalım şu eğlenceli akşam yemeğine." Oturduğum koltuktan kalkmış başımla tamam anlamında bir jestte bulunup kapıyı açmış ve taehyung dışarı çıktığı gibi kapıyı kitlemiştim.

otelden çıktığımızda elimi taehyunga uzatmıştım tutması için fakat elini geri çekip giydiği şortun cebine sokuşturmuştu.

Bu sefer elimi daha yukarı kaldırmış fakat elini tutmak olmayan bir amaçla konuşmuştum "merhaba beyefendi rica edersem bana adınızı bahşeder misiniz?" Kurduğum bu aptal cümleyle patlamamak için zor duruyordum fakat buraya gelirken verdiğim sözü anımsamıştım.

Ne yapmaya çalıştığımı anlayan taehyung bu gece beni şaşırtacak ilk adımı atmış ve gülümseyerek elini cebinden çıkarıp uzatmıştı. "Adım taehyung." Demişti, kekeler gibi olurken.

"Bende jeongguk. Tanıştığıma çok memnun oldum. Sizin kadar güzel bir adam daha önce hiç görmemiştim."

hafiften kızaran yanakları ve parlak gözleriyle çok az olan boy farkımızdan dolayı aşağıdan bana bakmış ve "jungkook her şeyi siktir et yedi gün boyunca sevelim birbirimizi."

duyduklarım karşısında karşımdaki bedeni anlık gelen heyecan ile kucağıma almış ve deli gibi döndürmeye başlamıştım. O an dünyanın en mutlu adamı olduğuma ikna olmuştum. Çünkü kim taehyung gibi bir adam benim hayatımdaydı hatta hayatımın kendisiydi.

kucağımdaki hafif beden onu küçük çocuklar gibi döndürmem karşısında mest olmuş kahkalar atıyordu. Aydınlık sokaktan geçenler asla ama asla garipsemeden bakıyor üstüne durup bizi izleyip gülümseyenler oluyordu.

me gustas tu | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin