Gazozuna karıştırdıkları güçlü içki yüzünden sarhoş olan Mert'in kurulan komplodan haberi yoktu.
Düşman şirketleri itibarını zedelemek için onu sarhoş edip tuttukları kadın ile fotoğraflarını çekeceklerdi. Böylece herkesin güvenini kaybedeceklerdi.
Sarhoş olan kurbanımızı odasına yatırıp kıyafetlerinin bir kısmını çıkarttılar. Odaya kamera yerleştirip odadan ayrıldılar.
Kız gelip emirleri yerine getirecekti.
Ama olaydan habersiz ve alakasız olan komployu kuran şirketin küçük kızı Su da otelin barından gelmekteydi. Ve o da oldukça sarhoş olmuştu. Kendi odasını atlayıp Mert'in bulunduğu odaya girmişti.
Ayakkabılarını çıkartıp yatağa yatar ve Mert'e sarılır. Bu olayı ne Mert ne de Su garip bulmuştur. Çünkü Mert Amerika'daki sevgilisi sanmaktadır Su'yu. Su ise Mert'i Deniz(Su'nun erkek arkadaşı) sanmaktadır.
Gece neler olduğu açık(ayrintiya gerek yok bilen biliyor.)
Sabah resim çekmek için erkenden gelen düşman şirket odada tanidik bir yüz beklememektedir. Olaydan habersiz yeni uyanan Su ve Mert daha gözlerini bile açmamislardir .
Su'dan
Gözlerimi açtım. Dün denizle ben♥♥♥
Sağıma döndüm.
Oha bu kim? deniz nerde? Niye burdayım? Ben suçsuzum?Gözlerimi açabildiğim kadar açtım. O da beni gördü. Aynı anda bagirdik. Ve sustuk.
Su...Ne işin var odamda?
Mert...Benim odam burası asıl senin ne işin var? Bekle.
Oda numarasina bakıp geldi. Soran gözlerle ona bakıyordum.Mert...Benim odam!
şaşkınlıktan ne yapacagimi şaşırdım. Kendimi gizlediğim çarşafla birlikte tuvalete girdim.Mert'den
Tuvalete kaçtı. Bütün bu olaylar yaşanırken odada bulunan rakibimin yüzünü yeni fark ettim.
Her şey onun oyunu muydu? Ben onlara döndüğümde çoktan fotoğraflarımı cektiklerini fark ettim.
Ama çoktan kacmislardi. Bulacaktim onları ve batiracaktım şirketlerini..
Tuvaletin kapısını tiklattim .Mert...Çık dışarı konusalim. Seni parayla tuttular değil mi?Sana ne kadar odediler?
bağırmaya başladı.
Su...Ne? Kimse beni parayla tutmadı. Dün bardaydım içkiyi fazla kaçırmışım. Senin odana nasıl geldim bilmiyorum.
Mert...Yalan söyleme bana! Dürüst ol affedicem.
Su...yalan söylemiyorum.
Mert...hala soyluyorsun çık dışarı düzgünce konuşalım.
Su'dan
Kollarımla çarşafı sabitleyip bir elimi kilide diğer elimi kapinin kulpuna koydum.
Su... yalan söylemiyorum. Çekil kapinin önünden. Çıkıcam!
Olabildiğince hızlı bir şekilde kapıyı açıp yerini kestirdiği kıyafetlerimi kaptığım gibi geri odaya girdim.
Suratına bakmayı ihmal etmedim tabii oldukça şaşırmıştı. Beni neyle suçladığının farkında mı acaba?
Ben kıyafetlerimi giyerken o konusuyordu.
Mert...ne yapıyorsun.
Su...kıyafetlerim yoktu. Onları giyiyorum.
Mert... Hemen giyip çık dışarı.
Su...Tamam çekil
Ikinci kez çekildi mi? Çok salakmış.
Kapıyı açıp koşmaya hazırlanıyordum ki belimden tutup beni durdurdu.
Su... bırak beni
Mert...bırakmam
Su...üzerine bir şey giyde tut o zaman
Yüzünü görebiliyordum. Üzerine baktı ve beni bıraktı. Bende dururmuyum tabanları yağladim.
Denizle kaldığımız odaya girdim.
Su...Deniz? Deniz burda misin?
Yok galiba. Odaya tam girdim.(deniz su'nun en iyi arkadaşı Hira ile yatakta.. tobest anladınız siz)
Su...Hi.Hira? siz?
Dizlerim tutmadı. Yere çöktüm
Su...neden? Neden Deniz? Ya sen Hira hiç mi canın yanmadı?
Ağlamaya başladım.
Deniz...Su sen gerçekten aptalin tekisin! Seninle paran için çıktığımı anlayamayacak kadar aptalsın.
Ne? Hira annemden kalan küpelerimi takıyor.
Su...Çıkar dokunma kupelerime.
Kupeleri suratıma fırlattı. Aglamami durduramiyordum.
Ayakkabılarım. O sirada biri ayakkabilarimi getirip yanıma koydu. Arkamdan sarılıp kulagima eğildi.
Mert...Ayakkabilarini giy üşüteceksin.
Sonra beni kaldırıp kenardaki sandalyeye oturttu ve ayakkabilarimi giydirdi. Sabah olan tuhaf olaydaki çocuktu.
Beni kaldırıp odadan çıkarttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kazara Hamilelik
Short Storyİlk defa gördüğünüz birinden çoktan hamile kalmış olmanız mümkün mü?