İsrail'i protesto etmek için kullanılan Karpuz dilimi nasıl Filistin'in sembolü haline geldi?
Karpuz dilimi, İsrail'de Filistin bayrağını temsil eden bir protesto sembolüdür.
Filistin bayrağındaki siyah, beyaz, yeşil ve kırmızı renkleri taşıyan karpuz dilimi, İsrail'in Filistin bayrağını yasaklaması nedeniyle ortaya çıkmıştır.
Karpuzun Filistin'in sembolü olarak kullanılması yeni değil; İlk kez 1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan sonra İsrail'in Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nin kontrolünü ele geçirip Doğu Kudüs'ü işgal etmesiyle ortaya çıktı.
O dönemde İsrail hükümeti Gazze ve Batı Şeria'da Filistin bayrağının halka açık dalgalandırılmasını suç saymıştı.
Daha sonra yasağı aşmak için Filistinliler bayrakları yerine karpuz sembolü kullanmaya başladılar. Çünkü meyve dilimlendiğinde Filistin ulusal bayrağının renklerini içeriyor: kırmızı, siyah, beyaz ve yeşil.
İsrail yetkilileri, sadece bayrağın kullanımını değil, aynı zamanda bayrağın renklerini içeren sanat eserlerine de kısıtlamalar getirdi. Sanatçı Sliman Mansour, 1980'de Ramallah'taki bir sergisinin kapatıldığını ve resimlerine Filistin bayrağı renklerini kullanmanın yasaklandığını belirtiyor.
Mansour'a göre, bir ressamın önerisi üzerine, bir karpuz dilimi resmi bile yapmanın el konulacak bir girişim olarak görüldüğü bu dönemde, sanatçılar zorlu bir sınırlama altında çalışmak zorunda kaldılar. Karpuz, Filistin bayrağının renklerini taşıdığı için benzer bir sembolizmi taşıyordu ancak Mansour, o dönemde karpuzun politik bir motif olarak kullanıldığına dair bir anıya sahip değil.
Khaled Hourani'nin 2007'deki "Filistin'in Subjektif Atlası" projesi, karpuz dilimini tuval üzerine resmetmesiyle uluslararası alanda dikkat çekti. Oslo Anlaşması'nın hemen ardından 1993'te New York Times, Filistinliler arasında karpuzun bir sembol olarak kabul edildiğini ve bayrak yasağı devam ederken bu sembolün öne çıktığını belirtti.Filistin'de karpuzun sembol olarak kullanılmasının ilk kökenleri tam olarak belirlenemese de sanatçılar ve aktivistler bu meyveyi Filistin mücadelesinin sembolü olarak benimsemişler.
Artık karpuz, sadece bir meyve olmanın ötesine geçerek bir halkın tarihini, ortak kültürünün ve mücadelenin sembolü hâline geldi.
Aralık ayında İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Guver polise Filistin bayraklarına el koyma yetkisi verdi. Haziran ayının sonlarında, üniversiteler de dahil olmak üzere İsrail'in sahip olduğu kurumlarda Filistin bayrağının dalgalandırılmasını yasaklayan bir yasa tasarısı üzerinde oylama yapıldı (yasa ilk başta kabul edildi, ancak daha sonra siyasi anlaşmazlıklar ve sokak baskısı nedeniyle feshedildi).
Haziran ayında, Arap-İsrailli bir toplumsal örgüt olan Zazem, Filistin bayraklarına el konulmasını protesto etmek için bir kampanya başlattı. Tel Aviv'de faaliyet gösteren 16 taksinin üzerindeki karpuz resmi ve beraberindeki başlıkta "Bu Filistin bayrağı değil" yazıyordu.
Zazem'in yöneticisi Raluka Gania, "Hükümete mesajımız açık: Her zaman anlamsız yasaklardan kurtulmanın bir yolunu bulacağız ve ifade özgürlüğü ve demokrasi için mücadeleyi bırakmayacağız" dedi.
Zazem kampanyasında çalışan Hayfalı Filistinli Amal Saad, El Cezire'ye açık bir mesaj verdiklerini söyledi:
"Eğer bizi durdurmak istiyorsanız, kimliğimizi ifade etmenin başka bir yolunu bulacağız."
Şu anda bile, aralarında Fransa ve Almanya'nın da bulunduğu bazı Avrupa ülkelerinde Gazze'ye destek amaçlı gösteriler yasaklanmış durumda; Gazze'yi ve Filistin davasını destekleyenler, ya taze meyveyi kullanarak ya da Filistin bayrağını ve "İsrail'le savaşta Filistin direnişini" simgeleyen bir kağıt parçası ya da poster üzerine karpuz resmi çiziyorlar.
© Copyright Rudaw 2024. All rights reserved.