İlk varoluş

31 8 2
                                    

Huzurlu bir krallığın huzursuz tek şeytanıydım , yaşam şeytanları'nın arasında belkide tek hatalıydım , yaşam şeytanları arasında belkide tek can alandım , korkulan , dışlanılan ve hor görülendim .
Onlar can yakamaz ve can alamazlar ben ise her aldığım can'da dahada güçlenirim . Belkide aramızdaki tek fark buydu...

Yaşam şeytanları Cehennemin 5. katında yaşarlar temel olarak can almazlar bunun yerine ruhları kilitler ve yıldızların içine hapis ederler .
Benim aksime can yakamazlar
Ben ise ruhlara azap çektirir ve ruh aracılığıyla varlıklara istediğimi yaptırabilirim bu yüzden ailem ve çevrem tarafından hiçbir zaman sevilmedim . Doğuşumda lanetli olarak kabul edildi çünkü yaşam şeytanları'nın uğurlu saydıkları melek dövmesi benim vücudum da benliğini kaybetmiş , ölü ve parçalanmıştı

~~~~~~~~~~~

Mükemmel küf ve nem kokusunun arasında geçirdiğim 6. günüm ne kadar harika (!) Hııhh sıçiyim...

Lanetli sayılmak , asilik , başa çıkılmazlık ve daha nicesi yüzünden yine bu siktiğimin bodrumundayım . Ağızımla kuş tutsam yaranamayacağım şeytanlar için çabalıyorum ve yetmiyormuş gibi nedensiz şiddete maruz kalıyorum . Yattığım hasır yataktan kalkıp kapıya yöneldim , kapıyı olanca gücümle yumrukladım

- ŞŞT BABALIK UNUTTUN MU OĞLUŞUNU
........

Gine ses yok ...
Artık delirdiğime ant içecek konuma geldim ses yok , yemek , su yok , yok babam yok bu sıçtığımın bodrumunda
bir tek ben , hasır yatağım ve bir dolaptan başka bir tek hava var oda karbonlu .

Kapıdan biraz uzaklaşıp tüm gücümle kapıya koştum fakat iki üç çıtırtıdan başka hiçbir şey olmadı

- ALOO AÇIN ŞU SİKTİĞİMİN KAPISINI YOKSA SONUNUZ SIÇTIĞIMIN ZEBANİLERİ GİBİ KEMİK YIĞINI OLMAK İLE BİTER
.........

- güvenin bana onları öldürürken aldığım zevk unutulmaz derecede güzeldi .

.........

Vayyy cinlerle konuşma seansımız sona eriyor sanırsam . Merdivenden gelen topuklu ayakkabı sesi kulaklarımın çınlamasına neden oldu ayak sesleriyle kapıdan yavaşça uzaklaştım bir süre sonra kapının arkasından gelen anahtar hışırtısıyla kapı gürültülü bir şekilde açıldı , kamaşan gözlerimi saymazsak durumum oldukça iyiydi .

- abi...

- Liam ?!

Koşar adımlarla boynuma atladı . Bir süre sonra yavaşça benden uzaklaştı . Uzun zamandır görmediğim bir yüz ile karşılaşmıştım . Lanetli olduğum için benden uzaklaştırılan kardeşim büyümüş ve benim kopyam olmuştu . Uzun beyaz saçları , mor parlak gözleri , iri kavisli ve zift moru boynuzlarıyla karşımda duruyordu benim aksime daha iyi ve bakımlı görünüyordu . Elinde tuttuğu çantayı daha yeni fark edebilmiştim.

- O çantada ne var .

Bir süre yüzüme baktı .

- vay bi insan bu kadar mı değişmez yine buz gibisin .

O konuyu mu değiştirdi ? Hiç değişmemiş . Ayrıca soğuk mu , böyle bir ortamda ne kadar cana yakın olabilirim acaba hızlı bir şekilde kolumdan tutup beni dışarı çekmeye başladı .

- ooooo prenses ne bu acele nereye yetiştirmeye çalışıyorsun .

- abi bence şakanın sırası değil .

- niye prenses atlılar mı peşimizde .

- atlılar değil ama bütün cellatlar peşinde , kral ölüm emrini verdi .

- ne diyorsun amına koyayım babamı anladımda cellatlar ne alaka kızım .

Bu konuşma sırasında çoktan merdivenleri çıkmış ormana doğru ilerlemeye başlamıştık bile .

- geçen hafta ki diklenmem yüzünden mi ? Cidden mi ! Sadece kendimi savunmaya çalışıyordum .

- kral artık kesin olarak lanetli olduğunu ve tahta göz diktiğini düşünüyor .

- sikmişim 500 yaşındaki moruğun tahtını , kim onun tahtını sikine takar ki .

Bu sırada çoktan ormanın derinliklerine dalmıştık bile Liam Bi anda bana döndü elindeki çantayı yavaşça yere bıraktı ve bana korkulu gözlerle bakmaya başladı .

- noldu kız betin benzin attı .

- arkana bak .

- siktiiirr...

Cehennemin 8. katı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin