🩷
| cheapter six, the rules |"Hepiniz benim kim olduğumu, sizi buraya nasıl ve neden hapsettiğimi düşünüyorsunuz, değil mi?"
Kızlardan ses çıkmadı. Jisoo hariç. O hala ağlıyordu.
"Ben konuşurken bana cevap vermelisiniz kızlar. Oyunu tek taraflı nasıl oynayabilirim?" Yabancı ses kahkaha attı. "Bu kadar korkmayın."
Lisa bağırdı, "Ne istiyorsun bizden? Kimsin sen neden böyle saçma sapan bir oyun oynamak zorundayız!"
"İçinizden biriyim kızlar."
Yabancının ürpertici sesi kızların kulaklarını doldurmuştu. Hepsi korkuyla birbirine baktı. Kimse konuşmaya cesaret edemiyordu.
"E hadi ama kızlar çok sıkıcısınız!"
Jisoo ağlamayı bıraktı. Güçlükle yerinde doğruldu ve çemkirdi. "Ya sen kimsin bizden ne istiyorsun? Amacın bizi birbirimize düşürmek mi? Sizden biriyim derken ne sikim demek istiyorsun hiçbir şey anlamıyoruz açık konuş!"
Herkesin söylemek istediği şeyleri Jisoo iki saniyede özetlemişti. Buna karşılık yabancı ses konuştu,
"İçinizden biriyim Jisoo. On kişinin arasından biriyim."
"Ya bu yarak kafalı ne anlatıyor delireceğim şimdi!" Yuqi sinirden titremeye başlamıştı.
Chaeyoung kendini yere bıraktı ve uzandı. Derin bir nefes aldı. "Tanrım al canımı!"
"Pekala kızlar.. Sanırım açık konuşmam gerekecek. Sizi birkaç gün misafir etmek durumunda kalacağım. Aranızdaki tüm sırlar gün yüzüne çıkacak. İçinizden biriyim, tüm her şeyi önceden planladım ve uygulama ile sesimi değiştirdim. Şu an aranızdayım. Bir şekilde hallettim ve hiçbir şey yapmak zorunda kalmadan burada sizinle konuşabiliyorum."
"BU NE SİKİM DEMEK?" Miyeon sinirle bağırdığında Shuhua ayağa kalktı, "Hepimiz sinirliyiz Miyeon! Saçma salak bağırmaya bırak artık!"
Miyeon ellerini saçlarından geçirerek hırsla Shuhua'ya döndü, "Ya adam içinizden biriyim diyor bu ses sen bile olabilirsin Shuhua nasıl sakın kalabiliyorsunuz?"
Chaeyoung ayağa kalktı ve odada turlamaya başladı. "Kızlar lütfen sakin olun. İlk önce bı her şeyi anlayalım." Minnie gözlerini yaşlarını silmek için masanın üzerindeki mendile uzandı. "Ya lütfen bunu hanginiz yapıyorsa durdursun çok korkuyorum!"
"Ağlama Minnie. Şu anlık kimse zarar görmeyecek. Sizden yapmanızı istediğim şey, tüm sırları gün yüzüne çıkarmanız. Ama şunu unutmayın, kesinlikle yalan yok. Eğer yalan söylediğinizi anlarsam, o zaman işler karışır."
Miyeon, "Soojin'i masaya fırlattığımda bana bir şeyler söyledin, o ne anlamına geliyordu?"
Soyeon hatırladı. "Evet evet, görevi geçtin tarzı bir şey demişti."
"Soojin yalan söyledi. Ve yalan söyleyen oyuncuya zarar verdiğin için leveli geçtin Miyeon. Kuralları anlamayanlar için tekrardan açıklıyorum kızlar. Bu sırlar ortaya çıkacak! Yalan söylediğini anladığınız kişiye zarar verirseniz leveli geçersiniz."
"Yalan mı? Soojin sen ne konuda yalan söyledin bize?" Shuhua şokla Soojin'e döndü. Kızıl hala ağlıyordu. "Yemin ederim yalan söylemedim bu sikik oyuna mı inanacaksınız?"
Miyeon gerilmişti. "Sana ne kadar güvenebiliriz Soojin? Bu oyunu başımıza sen satmadın mı belki de her şeyi sen planladın!"
Kızıl elleriyle yüzünü kapatıp kendini yere attı. "Hepiniz siktirip gidin bıktım artık!"
Jisoo ağlamaklı sesiyle konuştu. "Bu ne kadar böyle sürecek?
"Tüm sırlar ortaya çıkana kadar."
gidlein ot6 fotoğraflarını bulmakta asiri zorlanıyorum 🥹🥹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
night of purification
Mystery / ThrillerOn genç kız, birlikte geçirdikleri geceyi renklendirmek için içlerinden birinin önerdiği 'arınma gecesi' oyununu oynamaya karar verirler. Fakat oyunun tek kuralı hiçbir cevapta kesinlikle yalan olmamasıdır. Bu da birbirlerini çok iyi tanıdıklarını...