Bir yarım akıllı, bir yarım deli
Dört yanım akıllı, bir yanım deli
Herkes akıllı, bir ben deli
Bir ben deli, bir ben deliŞarkı adı=Deli
πYolda yürürken önünüzde gri sisler varsa yapmanız gereken tek şey bir fener yakmaktır. Yoksa gözünüzün tek göreceği şey gri bir sistir.
π
Babam bizi terk etmeden önce kafasına estiği anlarda yanıma gelir ve birçok şey anlatırdı. Lakin bir cümle vardı ki her konuşmada tekrar tekrar söylediği:
"Gözlerindeki korkuyu karşıdaki gördüğü an oyun biter. Tüm ipler onun eline geçer. Korkunu, cesaretin ile örtmeyi öğren."
Bu sözleri, bizi terk etmeden saatler önce en son kurmuştu. O günden sonra her korkumu cesaretimin ardına saklamayı öğrendim çünkü babam varken korkumu saklamak zorunda değildim, şimdi ise o yoktu. Tıpkı şu anda olduğu gibi, yüreğim korkudan kasılırken karşımda sadece gri gözlerini gördüğüm ve maskesinden bile sıcak nefesini yüzümde hissettiğim çocuğa en cesur bakışlarımı yolladım. Beni gardıroba yaslamış, eli ağzımda dururken sık nefesleri yüzünden inip şişen göğsü benim sakin nefeslerim arasında inip kalkan göğsüme çarpıyordu. Bu kadar yakınlığa gerek olmasa da o bunu şu anda düşünecek gibi durmuyordu zaten. Işığın açık olmasına rağmen odama bir ışık tutulduğunu gördüğümde gözlerim oraya kaydı. Sessiz de olsa sesler duyuyordum. Ve ışık olan odaya ışık tutmakta neyin nesiydi?
"Avradını siktiğimin puştu buraya doğru geldi abi. Şimdi yok." Dedi genç olduğu sesinden belli çocuk. Ardından başka bir ses daha duydum tahmini kırklı yaşlarındaydı." Hangi sikim deliğe girdiyse bulun lan onu. Kaybolması umurumda bile değil. "
Bir kaç tırmanma sesi geldikten sonra ardından düşme sesi de beraberinde duyulduğunda refleks ile kafamı o tarafa çevirecekken ağzımı tutan el kafamı sabit tuttu. Bu fevri hareket ile kısa kahve saçlarım önüme gelirken kaşlarımı çatarak ona baktığımda kafasını yana eğerek.
"Yakalanacağız sakin ol." Dedi.
Geceden bile sessiz fısıltısını zor da olsa duyduğumda hali hazırda çatık kaşlarımı daha çok çattım, alın çizgilerim, kaz ayaklarım çıkacaktı artık. Hem ikimizin birden yakalanacağını da nereden çıkartmıştı bu şimdi. Gözlerim ile elini işaret ederken dışarıdan gelen sesler yüzünden bu isteğim havada kaldı.
"Kanatlandı da uçtu sanki puşt." Sinirle söylenen genç çocuğun sözleriden sonra dikkatimi daha çok oraya verdim. "Ne yapacağız şimdi abi."
Adamın yere tükürdüğüne dair sesler geldiğinde gözlerimi devirdim. İnsanlar iğrençti.
"Otu boku ben ayarlayayım size. Ne diye yanımdasınız lan siz. Kendin ne yaparsan yap. Yoksa tek kanatlanan o olmayacak."
Bir çakmak sesi geldiğinde artık sıkılmıştım. Evimden hemen çıkıp gitse olmaz mıydı? Gece gece bunları duymak zorunda mıydım? Bir süre ses gelmedi. Gittiklerini düşündüğüm bir anda tekrar konuşan adam ile fark etmeden nefesimi tuttum.
"Tamam abi benim bir planım var hadi biz gidelim artık."
Birkaç adım sesi geldiğinde sıkıntılı bir nefes verdim. Gri gözlü çocuk bir adım geriye çekildiğinde, tuttuğum nefesi bırakmak ve sonunda rahat bir nefes almak kendimi iyi hissetmemi sağlamıştı. Umursamaz görünmeye çalışsam da şu anda içinde bulunduğum durum beni fazlasıyla geriyordu. Evimde bir hırsız vardı; ne kadar sakin durulabiliyorsa o kadar sakin kalmaya çalışıyordum. Elini ağzımdan çekmediği için elimi göğsüne koyarak var gücümle ittirdim. Bunu beklemiyor olacak ki birkaç adım geriye çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazgeçmek Zamanı
Teen FictionVazgeçmek Zamanı kitabına hoşgeldiniz:) : Bir kadın ne zaman vazgeçer biliyor musun? : Sana taş olan kalbin bir başkasına gül bahçesi olduğunu gördüğünde vazgeçer. 🥀BU KİTAPTA GEÇEN OLAY VE KİŞİLER YARI YARIYA KURGUDUR🥀