TUZAK

218 17 3
                                    

Hastane hiç bu kadar kalabalık olmamıştı bir yandan polis siren sesleri hiç susmayan insan topluluğu , şaşkın yüzler . Sarı şeritle çevrili odalar . Doktor ve hemşireler toplantı odasına alınmıştı Kıvılcım ve Ömer birbirlerine sarılmıştı.
- Nasıl olabiliyor bu ? Kim bulmuş bilen var mı ?
- Hasta bakıcı Ahmet bey bulmuş , zavallı adam kim bilir ne kadar süre orada kaldı .
- Ben bakamadım bile odanın yer yeri kanla kaplanmıştı .
- İntihar etmiş olmasına anlam veremiyorum , tanıdığım bildiğim kadarıyla kendi canına kıyacak bir çocuk değildi .
- İntihar mı diyorlar ?
- Kim yapacak ki bunu ona başka ? Kimse ile bir problemi yok .
Ömer ve Kıvılcım birbirine bakar .
- Dilara yıkılmıştır şimdi yazık oldu o kızada .
- Çok kötüydü sürekli ağlıyordu , sakinleştiremediler bir türlü .
O sırada toplantı odasına Polisler gelir .
- Ömer Ünal hanginiz ?
- Ömer : Benim .
- Bizimle geliyorsun .
- Kıvılcım : Nasıl ? Neden ?
- Cinayet şüphelisi olarak .
- Ömer : Ben miyim şüpheli ?
- Kıvılcım : Ne saçmalıyorsunuz ne alakası var Ömer ile ?
- Görgü tanıkları var , zorluk çıkartmayın .
- Kıvılcım : Görgü tanığı mı kim ! Kim ya !
- Ömer : Sakin ol . Benim olayla hiç bir alakam olmadığı anlaşılacaktır . Yanlış anlaşılma olmuş belli ki .
- Buyrun , gidelim .
- Kıvılcım : Ömer , hayır ya götüremezsiniz .
Ömer'in ellerine kelepçe takılır ve aşağıya doğru inerler . Kıvılcım peşinden gider . Hastane girişinde herkesler toplanmıştır . Ömer'e bakıyorlardır .
- Kıvılcım : Ya söylesenize ! Kim görmüş !
- Aynı hastanede çalışan bir hemşire üstelik ölen şahsın kız arkadaşı .
- Ömer : Dilara mı ?
Kıvılcım kafasını çevirir ve Dilara ile göz göze gelir . Ortaya doğru gelir Dilara . Ağlamaklı bir şekilde .
- Dilara : Sürekli aşağıya iniyordu , ondan başkası dolanmıyordu oralarda . Üstelik öncesinde Tunç onu öldürmek için ilaçlar veriyordu bunun intikamını almış olabilir .
- Kıvılcım : Sen ne dediğinin farkında mısın ! Diyerek bağırır sesi bütün hastanede yankılanır . Sinirlenip Dilaranın üzerine doğru gider .
- Ömer : Kıvılcım ! Sakın yapma !
Ömer'in sesi ile olduğu yerde durur . Arkasını dönüp Ömer'e bakar .
- Ömer : Kafasını sallar , sakın bu tuzağa düşme. Hiç bir şey yapma sadece beni bekle . Geri döneceğim .
Kıvılcım geri adım atar Ömer hastaneden çıkartılıp arabaya bindirilir . Kıvılcım bir hışımla içeri girer . Dilaranın karşısına geçer elini havaya kaldırır. Gözlerinden ateş de püskürtse kendisine hakim olur elini havada yumruk yapıp indirir .
- Kıvılcım : Bundan sonra karşında çok daha farklı bir Kıvılcım göreceksin , sana bu tokatı atmayacağım ama acısını hissedeceksin .
- Dilara : Bence sen gerçekle yüzleşmek istemiyorsun . Gördüğüm şeyi söyledim . Tunç'un benim hayatımda ki yerini biliyorsun . Ne yaşadığımı bilmiyorsun . Birini kaybetmenin acısını yaşamadığın için .
- Kıvılcım : Güler , ellerini başına götürür .
Parmağını Dilara'ya doğru uzatır . Birini kaybetmen bir başkasına acı çektireceğin anlamına gelmez ! Senin onu sevdiğini bile düşünmüyorum artık ! Ömer oradan çıkıp gelicek .
- Dilara : Suçsuzsa gelsin .
- Zeynep Hemşire : Sakin olun . Hastane yeterince karışık , Demet de gidiyor .
- Kıvılcım : Nereye ?
- Zeynep Hemşire : Bu olay yüzünden soruşturulma başlatılmış hakkında . Uzaklaştırıldı .
Hastaneye bir yığın kalabalık insan gelir .
- Oğlum nerede ! Oğlum nerede !
- Zeynep Hemşire : Tunç'un ailesi misiniz ?
- Evet ! Oğluma götür beni .
- Nasıl oluyor , hiç bir haber alamadığımız oğlumuz hastanede nasıl ölüyor , hiç mi ruhunuz duymadı !
- Kim yapmış nasıl olmuş ? Oğlum ...
- Dilara : Çok üzgünüm bizlerde sizlerle diye biliyorduk . Hiç böyle bir şey yaşayacağımızı düşünmedik .
- Sen onun sevdiği kızdın ...
- Zeynep Hemşire : Buyrun birlikte çıkalım .
Aile ile birlikte Morg'a doğru ilerlerler . Anne içeriye girdiği gibi çığlıkları duyulur . Tunç başından tek bir mermi ile vurulmuştu. Geride hiç bir iz yoktu . Kimseler beklemiyordu böyle bir ölümü herkesler hala şaşkındı . Demet eşyalarını toplayıp ağır adımlarla hastaneden çıkar bahçede tek başına bir bankta oturan Kıvılcımı görür . Göz göze gelirler . Kıvılcım ayağa kalkıp Demet'e doğru gelir ve birbirlerine sarılırlar .
- Demet : Sakın ağlama .
- Kıvılcım : Ağlamayacağım söz verdim Ömer'e .
- Demet : Güçlü dur , zor olucak biliyorum ama tek başınasın . Sadece sen değil hepimiz ihanete uğradık . Artık kim olduğunu çok daha iyi biliyorsun . Dikkatli ol , gerekirse işini bırak .
- Kıvılcım : Bu işin peşini bırakmayacağım . Onların kazanmasına fırsat vermeceğim .
- Demet : Bazen kaybetmek de bir zaferdir . Aksi bir durum olursa beni aramaktan çekinme . Demet hastaneden yürüyerek ayrılır .
Kıvılcım arkasından bakar . Kafasını hastaneye çevirir . Derin bir nefes alır , hastaneye doğru ilerler . Üzerine doğru yürüyen bir adam belirir .
- Kıvılcımın omuzuna dokunur parmağı ile . Sen ! O sevgilin olacak adam ! Katil !
- Kıvılcım : Sakin olun ! Kaç kere oğlunuzun peşine düştünüz ? Kaç kere aradınız onu ? Şimdi gelmiş suçu bile kanıtlanmamış birine atılan iftira için karşımda ahkam kesiyorsunuz ! Acınız var saygı duyuyorum ama bir düşünün en son kimle takılmış ! Kiminleymiş ! Bir araştırın !
- Ne demek istiyorsun ?
- Kıvılcım : Ne demek istediğimi çok yakında anlarsınız .
Kıvılcım kendisini odasına kapatır ve kapı ardına çöker . Ne yapacağını bilmez , düşünmekten başına ağrılar girmişti . Bu işin içinden nasıl çıkacağını bilemiyordu .
- Zeynep Hemşire : Demet Hanımın yerine başka biri atanana kadar şimdilik ben devir alıyorum görevi .
- Dilara : Buna kim karar verdi ?
- Zeynep Hemşire : Sana bir özgüven gelmiş ? Hayırdır Dilara bilmediğimiz bir şey mi var ?
- Dilara : Doğal olarak soru soruyorum hakkım diye düşünüyorum ?
- Zeynep Hemşire : Ben de senin şu an yasta olucağını düşünüyordum . Aksine eskisinden daha iyi görünüyorsun .
- Dilara : Ne yaşadığımı sizlere göstermek zorunda değilim . Beni rahat bırakın .
- Zeynep Hemşire : Hastane ne hale geldi inanamıyorum.
- Asistan Volkan : Zeynep Hemşire , ortalıkta kimseler yok hastaları sakinleştirmek çok kolay olmuyor ne yapacağız ?
- Zeynep Hemşire : Kimse kalmadı ki ben hangi birine koşayım .
Dilara Kenan'ın odasına girer .
- Dilara : Ortalık nasıl alev alev yanıyor sen burada keyif yapıyorsun ? Üstelik bunu nasıl yaparsın !
- Kenan Doktor : Sen de oradaydın ? Sesin çıkmadı ? Şimdi mi üzüldün ?
- Dilara : Bir işede yaramadı !
- Kenan Doktor : Nasıl yaramadı ? Ömer yok Demetten kurtulduk .
- Dilara : Orası ayrı , yerine ben değil Zeynep Hemşire geçti .
- Kenan Doktor : Bu olmadı onu unutmuşuz . Onu tanıyorsam 2 günde pes eder Demet kadar dayanıklı birisi değil .
- Dilara : Evet şimdiden ne yapacağını şaşırmış . Bir toplantı şart olacaktır . Oylamaya kalabilir . O zaman çok rahat alırım .
- Kenan Doktor : Kıvılcım ?
- Dilara : Onun oylamaya girmeye hakkı bile yok . Biz ondan önce buradaydık . O gelene kadar da her şey yolundaydı .
- Kenan Doktor : Hastane onu seçerse hiç iyi olmaz şimdiden söyleyeyim .
- Dilara : O zaman onunda canını yakarız .
- Kenan Doktor : Çok ileri giderse mecbur kalırsak .
- Dilara : Bana şimdiden rest çekti bile . Odasından hiç çıkmıyor . Depresyona girmiştir tekrar , bu ona yeter .
- Kenan Doktor : Müdür olduğun zaman yapacağın şeyi unutma . İlk olarak beni eski konumuma getiriyorsun .
- Dilara : Bu kolay olmayacak .
- Kenan Doktor : Kolay olmayacak diye bir şey yok ! Bu uğurda biri öldü !
- Dilara : Şöyle söyleme , içim bir kötü oluyor .
- Kenan Doktor : Sinirlerimize hakim olamadık oldu bitti . Serbest bıraksaydık bizi ihbar edecekti .
OLAY ANI
- Dilara : Yemeğini yine yememişsin ?
- Tunç : Yemek istemiyorum .
- Dilara : Bana çok kızgınsın ama bir sebebim vardı .
- Tunç : Bir sebebin mi ? Sadece yaptığınız bir çifti yıkmak ! Bunu yapmadan da çok daha iyi yerlere gelebilirdin . Ama sen o pisliğin ağına düşmüşsün bir kere .
- Dilara : Böyle olsun istemedim , inan ki .
- Tunç : Ben senin için neleri göze almıştım . Hiç birine değmiyormuşsun . Neden başından söylemedin ? Neden sevmediğini söylemedin ?
- Dilara : Sevmiyor değildim .
- Tunç : Sakın , karşımda masummuş gibi konuşma .
- Dilara : Sen bana ne verebilirdin ? Olduğum yerde sekiyordum . Yükselemiyordum hep aynı yerimdeydim . Sadece daha fazla yükselmek istedim .
- Tunç : Bu senin başarısızlığın !
- Dilara : Başarısızlığım mı ? Ne kadar emek verdiğimi nereden bileceksin !
- Kenan Doktor : Ne oluyor yine ! Sesiniz dışarıdan duyuluyor .
- Tunç : Ruh hastası .
- Dilara : Anlamıyor beni , anlatamıyorum ki .
- Kenan Doktor : Ne anlatıyorsun sen buna ? Niye dinliyorsun hala ? Yoksa hala aşık mısın ona ?
- Dilara : Ne alakası var ? Hem ne aşkı onunla sadece vakit geçirdim .
- Tunç : Sana ayırdığım her bir zamanım haram olsun . Umarım hiç bir zaman mutlu olamazsın . Başkalarının mutluluklarını izleyerek yaşarsın o hayatı , o zaman anlayacaksın .
- Dilara : Sus artık .
- Kenan Doktor : Bana bak Dilara , bir daha buna yemek getirirsen ilk seni öldürürüm .
- Dilara : Kenan ileri gitme , açlıktan ölsün mü ?
- Kenan Doktor : Kızım sen salak mısın ? Amacımız zaten o ?
- Dilara : Tamam , kabul ama ben birini öldüremem .
- Kenan Doktor : Dilaranın boğazından tutup duvara yapıştırır . Bana bak ! Bu adam serbest kalırsa bizde ölürüz ! Kendine gel artık !
- Tunç : Çek o ellerini ! Gücün ona mı yetiyor ?
- Kenan Doktor : Ne diyor bu ya ? Hayırdır ? Sevgin mi kabardı .
- Tunç : Korkaksın ! Savaşamayacak kadar korkak ! Ellerimi çözüp çıksaydın ya karşıma !
- Kenan Doktor : Korkak öyle mi ? Çöz şunun ellerini Dilara .
- Dilara : Nasıl ? Ya kaçarsa ?
- Kenan Doktor : Çöz dedim sana .
Elleri çözülen Tunç Kenan ile karşı karşıyadır ve yumruğunu Kenan'a doğru sallar . Kenan geri çekilir Tunç'a karşılık verir ve bir yumrukta o atar .
- Dilara : Nolur durun !
Kenan Tunç'un ayaklarına vurarak dengesini kaybettirir ve cebinden çıkarttığı silahla kafasına nişan alıp direkt sıkar .
Dilara çığlık atar elleri ile ağzını kapatır .
- Kenan Doktor : Şimdi kimmiş korkak !
Burayı halledecekler arka kapıdan çık ! Hey kime diyorum ! Bana baksana !
- Dilara : Ne yaptın sen ? Nasıl yaparsın ?
- Kenan Doktor : Erken bitirdim işini . Hadi dediğimi yap yarında bilmiyormuş gibi davran , sen gerçi ne yapacağını bilirsin . Dilara elleri ağzında dışarıya doğru çıkar . Ağır adımlarla yürür elleri titriyordur . Bir kere olan olmuştu hissettiği şey için artık çok geçti .
Şimdiki zaman
-Dilara : Hatırladıkça kendimi kötü hissediyorum .
- Kenan Doktor : Kazandık öyle düşün . Bak kimseler kalmadı .
- Dilara : Evet , evet neyse kurul toplanıcakmış onun için hazırlık yapayım .
- Asistan Volkan : Zeynep Hemşire ben artık çok yoruldum kendi bölümüme geçiyorum . Üzgünüm . Bir başkasını bulun .
- Zeynep Hemşire : Bu böyle olmayacak .
Hastane Acil olarak toplantıya alınmıştır .
- Hastanemizde son yaşanan olaylar herkesi çok etkiledi . Bazılarımızın işine son vermek zorunda kaldık . Müdiremiz yaşanan bu talihsiz olaydan sonra uzaklaştırılmak zorunda kaldı . Yerine bir yenisi gelene kadar yeni Müdiremiz Zeynep Hanım oldu . Bundan sonra sorumluluk ondadır .
- Ben bir şey daha eklemek istiyorum , hastanenin gidişat durumu iyi değil hastane satışa çıkmıştır . Hastane yeni sahibini bekliyor bu süreçte bir talihli çıkmazsa kapatılabilir .
- Nasıl yani ? Bizler ne olacağız ?
- Çok üzgünüm , hastane  artık masrafları karşılayacak güçlükte değil  , biliyorsunuz ki özel bir hastane.
- Zeynep Hemşire : Ben çekilmek istiyorum , yapamam . Yapamıyorum .
- Nasıl çekilmek istiyorsunuz ? Biz kimi seçeceğiz ?
- Zeynep Hemşire : Demet kadar otoriter sahibi biri olamıyorum . Sözüm geçmiyor ve bunun üstesinden gelebileceğimi de zannetmiyorum .
- O zaman aramızdan birini seçmek zorundayız .
- Kimi seçeceğiz kendine güvenen kimler var ?
- Dilara : Ben .
Herkesler kafasını çevirip Dilaraya bakar . Kıvılcım ise hafif bir tebessüm eder .
- Başka kendine güvenen yok mu ?
- Anlaşılan başka kimse yok .
- Oylama yapmamıza gerekte yok o zaman . Dilara artık yeni Müdiremiz sensin . Tebrik ederim .
- Dilara : Teşekkür ederim .
Herkesler odadan çıkar Kıvılcım sandalyesinde öylece oturuyordur . Dilara yanına doğru yaklaşır .
- Dilara : İstersen istifa edebilirsin ?
- Kıvılcım : Sebep ?
- Dilara : Sana biraz ağır gelebilir bu durum ondan .
- Kıvılcım : Ben senin yerinde olsam elimi kaldırmaya bile utanırdım .
- Dilara : O sensin , bak bana pat diye  yükseldim gördüğün gibi .
- Kıvılcım : Geçici bir durum .
- Dilara : Göreceğiz , bu arada Ömerden haber var mı ?
- Kıvılcım : Ayağa kalkar , sakın ! Sakın ! Tek kelime etme ! Diyerek yanından geçip gider .
Aradan biraz zaman geçtikten sonra resepsiyonda  oturan Kıvılcımın yanına gelir .
- Dilara : Kıvılcım , 102 de ki hastanın ilaçlarını vermen gerekiyor .
Zeynep ile Kıvılcım birbirlerine bakarlar.
- Zeynep Hemşire : O odada Kenan kalıyor ?
- Dilara : Evet , biliyorum . Elimizde başka seçenek yok ? Dimi Kıvılcım ?
- Kıvılcım : Giderim tabi .
- Zeynep Hemşire : Çok üzgünüm , seni bu duruma sokmak istemezdim . Ama ben yapamadım .
- Kıvılcım : Hiç sorun değil , bu benim için çok daha iyi olacak.
- Zeynep Hemşire : Dikkat et .
Kıvılcım ilaçları alıp Kenan'ın odasına girer .
- Kenan Doktor : Kimleri görüyorum , yeni hemşire mi atandı .
- Kıvılcım : İlaçları fırlatır, zıkkımlan .
- Kenan Doktor : Ama böyle yapacaksınız , şikayet ederim sizi .
- Kıvılcım : İstediğini yap .
- Kenan Doktor : Çok üzgünüm senin için ,  doğmamış çocuğun babasız kaldı .
- Kıvılcım : Kendin için üzül . Pisliğin içinde yüzüyorsun.
- Kenan Doktor : Suçlu yine ben mi oldum ben hiç bir şey yapmadım , masumum .
- Kıvılcım : Eminim öyledir .
- Kenan Doktor : İlaçları yuttum mu diye kontrol etmeyecek misin ?
- Kıvılcım : Umrumda değil .
- Kenan Doktor : Sana yardım edebilirim . Ömer için .
- Kıvılcım : Senden yardım isteyen kim ?
- Kenan Doktor : Dik başlılığından kaybedeceksin , Ömer'in oradan çıkması çok zor . Neyse artık sen bilirsin . Görüşlerde görür artık çocuğunu .
Kıvılcım hiç bir şey söylemeden kapıyı çarpıp gider.Kendini zor tutuyordur .
Nereye kadar dayanırım bilmiyorum ama galiba artık pes edeceğim . Aktivite odasında cam kenarında yere oturup ağlamaya başlar . Burayı neden bu kadar sevdiklerini şimdi anlıyorum . Mehmet'in sürekli buradan dışarıyı izlemesi , Ömer'in burada oturması . Belkide sevdiklerimin birer anısı olduğu için burada güvende hissediyorum .
Ayağa kalkar, ne olursa olsun pes etmemeliyim . Duvarda Güçlü savaşçı yazısını görür . Duvar'a bakıp güler , sanırım bu bir işaret .
Dosyaları toparlayıp odasına doğru geçer odasının kapısında Gece'yi görür .
- Kıvılcım : Gece ? Senin ne işin var burada ?
- Gece : Size bir şey göstermeye geldim , bakınnn yeniden hazırlanıyorum sınava.
- Kıvılcım : Çok sevindim . Bu başlangıç senin uğurun olsun . Gel odama otur biraz .
- Gece : İçeri girer , biliyor musunuz sizinle konuştuktan sonra keşke Annem olsaydınız dedim içimden . Çocuğunuz var mı ?
- Kıvılcım : Evet var . Hatta bir taneside yolda .
- Gece : Hamile misiniz ?
- Kıvılcım : Evet .
- Gece : Çok şanslı bir çocuk olacak .
Kıvılcımın yüzü düşer , derin bir sessizliğe bürünür .
- Gece : Bu arada bunu odamda buldum sahibi kim bilmiyorum . Çöpün içindeydi açıp bakmadım Kitap severseniz size verebilirim .
- Kıvılcım : Kitap mı ? Bir bakayım .
Dilara o sırada hâkimiyeti eline almıştı . Kenanın odasına doğru girer .
- Kenan Doktor : Müdirem hoş geldin .
- Dilara : Nasıl ama yakıştı dimi ?
- Kenan Doktor : Fazlasıyla senin hakkındı .
Dilaranın telefonuna bir mesaj gelir , mesajı açıp okuduğu an başı döner ve yatağa doğru oturur .
- Kenan Doktor : Ne oldu ?
- Dilara : Şunu oku çabuk .
- Kenan Doktor : Telefonu eline alır ve mesaj Tunç'un numarasından atılmıştı .
" HER ŞEYİ BİLİYORUM "
- BÖLÜM SONU -

Mucize Yaşam Where stories live. Discover now