two

9 0 0
                                    

Hyunjin

Elimdeki dosyayı rafa kaldırdıktan sonra masama geri dönmüştüm. Bileğimde ki saatimi kontrol edip ayaklanmıştım. Derse ilk günden geç kalmamalıydım.

Bu okula ilk defa gelmiyordum. Önceden burada okumuştum. Önceden öğrenci olduğum okula şimdi öğretmen olarak giriş yapmak hem duygulandırıcı hem de gurur vericiydi.

Buradaki ilk iş günümdü. Psikoloji tarihi öğretmenimiz ,yani önceden benimde öğretmenim olduğu için ondan böyle bahsediyorum, emekli olduğu için artık çalışmıyordu. Kendisini çok severdim, çok tatlı sevecen bir öğretmendi. Söylediği sözlerinin altında yatan dersler bana yol göstermişti. Fakat şu an onun yerine ben girecektim derslere. Onun yerini dolduramayacağımı elbette ki biliyordum. Hatta birçok öğrenci isyan bile edecekti. O; sevecen, çoğu şeye müsamaha gösteren öğretmenin yerine, katı, soğuk, disiplinli, en ufak bi ayrıcalık bile göstermeyen biri gelmişti sonuçta. Kim olsa isyan ederdi.

Burada her öğretmenin küçük bir ofisi vardı. Yeni geldiğim için yavaştan odayı düzenlemeye başlamıştım. Kendi eşyalarımı yerleştiriyordum ders  aralarında. Ufak ufak ilerliyordum.

Zil çalmıştı. Öğretmen zilinin ardından odadan çıkmıştım bende. İçimden Tanrıya yalvarıyorum: bu sınıfında diğer sınıf gibi gevşek gevşek davranıp sinirimi bozmamaları için. Ceza vermekten hiç çekinmeyen biriydim. Bunu hakkında ufak bir bilgilendirme yapmak zorundaydım sanırım. Özellikle de derse geç kalınmaması konusunda. Bu bana ve dersime yapılan en büyük saygısızlıklardan biriydi. İkincidi ise dersi dinlemeyip uyumak. Umarım bu iki sonu hakkında bir sorun yaşamazdım.

Sınıfın kapısının önüne geldiğimde durup derin bir nefes alıp dışarı vermiştim. Elimle kapı kolunu tutup yavaşça indirmiştim. Kapıyı açıp içeri girmiştim. Konuşmalar yavaş yavaş kesilmişti. Burdan bir artı puan kazanmışlardı benden. Kürsünün arkasına ilerleyip elimdeki çantayı üzerine bırakmıştım.

Sınıf dosyasını açıp isimlere göz gezdirmiştim. Bana dik dik baktıklarını hissediyordum fakat umrumda değildi. Sanırım onları selamlamayı unutmuştum. Pek gerekli değildi aslında. Ancak kurallarımı baştan koymalıydım.

Herkesin rahatça görebileceğini kısıma geçip ufaktan boğazımı temizlemiştim.

"Merhaba. Ben yeni psikoloji tarihi öğretmeniniz. Adım Hwang Hyunjin. Artık derslerinize ben gireceğim. Önceki hocanız karar yumuşak değilim bunu bilin. Kurallarım var. En önemli olanları ise derse geç kalınmaması ve ders uyunmaması. Dersime saygı gösterdiğiniz ve bu iki kuralın dışına çıkmadığınız sürece sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum."

Arka sıralardan havaya kaldırılan bir el görmüştüm. Elimle konuşması için işaret etmiştim. Bende bu sırada kürsüdeki yerimi geri almıştım. Çantamdan çıkarmam gereken dosyalar vardı.

"Hocam çok genç gösteriyorsunuz. Kaç yaşındasınız acaba?"

Çocuk konuşmasını bitirdikten sonra yüz ifadesindeki gülümseme yaptığı yanlışın farkında olmadığını açıkça belli ediyordu. Derin bir nefes verip çocuğa cevap vermiştim.

"Özel yaşantım hakkındaki sorulara cevap vermeyeceğim. Dersime saygı gösterin derken ben ve dersime demeyi unuttum sanırım"

Cümlemi bitirdiğimde kapı tıklatılmıştı. Gel dememi beklemeden içeri dalmıştı bir öğrenci. Saçlarının kırmızı olması ilgilimi çekmişti.(ben red lix ozledim arkadaslar) Okulda böyle saçma sapan şeyler yapmaması gerektiğini bilmiyor muydu?

"Geç kaldığım için özür dilerim efendim"

Efendim? İlk kez bir öğrenci bana efendim diyordu. Beni şaşırtmıştı cidden. Fakat dersime geç kalması tüm mutluluğumu söndürmüştü.

"Neden geç kaldığını öğrenebilir miyim?"

Kaşlarımın biri istemsizce havaya kalmıştı. Sinirlendiğimde böyle oluyordu. Sanırım bu çocukla iyi anlaşamayacağız.(👍🏼)

"Ah cidden çok sıkışmıştım. Hemen gidip gelirim diye düşündüm fakat sizin bu kadar dakik olduğunuzu bilmiyordum. Üzgünüm birdaha olmayacak."

Şaka gibiydi fakat beni sakinleştiriyordu resmen. Hayır hemen yelkenleri suya indiremezdim. Sert olmalıyım yoksa ilk günden tepeme binerler.

"Ders çıkışı odama gel. Seninle ayrıca konuşacağım. Arkadaşlarına anlattım fakat daha fazla dersi bölmeyeceğim. Yerine otur."

Kafasını sallayıp yerine oturmuştu. Çok masumdu. Yüzü çok güzeldi. Beni büyülemişti resmen. Ne diyom ben amk.


______________________

hsrbi ne diyon sert huncin ap
neyse
kimse okumuyo ama caktirmayin
sonda okunur heralde(ins)
olm bugun fal baktiridim
kari bana cokmussun dedi
valla cok guzel icimi acti anlatamam
oyle yani
optum sizi
asklerim
🎀😚💗💋💗💋💗💋💗💋💗💋🎀

don't be afraid | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin