1/3

96 15 9
                                    

FratBoyHarry!Omega
FratBoyLouis!Alfa

Bana yaklaşıyordu, yüzünü asla seçemediğim bu kişi bana geliyordu. Belimden tutuyordu ve beni kendine çekiyordu, onun yanında güvende hissediyordum. Tek sorun onu tanımıyordum.

Bir plajdaydık ve yalnızdık.

Ruhu beni kendine çekiyormuş gibi hissederken bedenim alevlenmeye başlıyordu, Omega olduğum için sesimi çıkaramıyordum ve onun altında kalıyordum. Bana kırmızılaşmış gözleriyle bakarken ben ise onun gözlerinde ki enerjiye çekiliyordum.

Beni seviyor ve öpüyor ardından ''Seni koruyacağım.'' diyordu. Aniden gerçek Dünya'ya döndük. Artık o plajda değildik. Çevremizde adamlar varken onun üstünde ki beyaz kıyafetler gitmişti. Kafamı kaldırıp ona baktım ve ne olduğunu anlamadım ama o beni çekti ve ''Geliyorlar!'' dedi.

Bu adamı tanımıyordum ama ailemden bile daha fazla güveniyordum, nereye gittiğimizi ve ne yaptığımızı bilmiyordum. Yine de onun yanındayken kendimi bulmuş gibi hissediyordum. Yıllar boyunca saklandığım deliğimden çıkmış gibiydim. Kim ve ne olduğumu anlayabiliyordum.

Adını bile bilmediğim bir adama aşık olmuşken sadece onun ellerimi tutup beni çekmesini izledim. O sırada yanımızda ki aynadan ikimize baktım, ayna da sadece kendimi görüyordum panik içinde etrafıma bakındım. Beni çeken aşık olduğum adam kaybolmuştu. Tekrar aynaya baktım ve elime baktım, nereye gitmişti?!

Panik içinde dizlerimin üstüne çöktüm ve ağlamaya başladım. Etrafımı adamlar kaplarken ben güçsüz bir şekilde yere düştüm...

Gözlerimi açtığımda hızlı soluklarım arasında akan yaşlarımı fark etmiştim. Bu gece de uykumda ağlamıştım, gördüğüm rüyanın gerçekçi hissettirmesiyle sarsıldığımı fark ettim. O sırada annem odamda bitti.

Kapı açıldığı gibi yanıma koştu ''Oğlum!'' dedi.

Ben ise baygın ve kızarmış gözlerimle anneme baktım. Annem daha da telaşlı bakışlar atıyordu ''Ne oldu? İyi misin?''

Çevrem de olanları kavrayamıyordum anlamaz bakışlarımı anneme çevirdim ''Evet, sanırım.'' dedim sesim çatallaşmıştı. Elimi boğazıma götürdüm acı içinde yanıyordu.

Annem, yanıma oturup saçlarımı okşadı ''Bütün gece ağladın, tam kesildi dedik yine çığlık attın baban gelmemem konusunda uyardı. Ruh eşini gördüğünü biliyoruz bu yüzden gelmedik, ama en sonunda senin için endişelendim!''

''Yine aynı adamı gördüm.''

Annem, bir şey demek yerine bana sarıldı ''Yanında olduğumuzu biliyorsun.''

Onun dedikleriyle kafamı onaylarcasına salladım.

''İstersen biraz elini yüzünü yıka kendine geldiğinde aşağıya in kahvaltı hazırlıyorum.''

Annemi sessiz bir şekilde onayladım ve sonra onun odamdan çıkmasını bekledim. Annem çıktığı gibi sırt üstü yatağa uzandım ve ağlamaya başladım.

Günlerdir bu rüyaları görüyordum hepsinde aynı adam vardı ve birinden kaçıyorduk, neden bunları gördüğümü ve ya kimden kaçtığımızı anlamıyordum. İlk başlarda ruh eşim olduğunu sandım ve buna sevindim fakat rüyalar ilerledikçe gerçekçi hissettirmeye başladı. Bu gerçekçi his benim aklımı kaybetmem için yeterliyken bir de üstüne rüyadayken ağlama olayı çıkmıştı. Kaç gece çığlık atarak uyandığımı bilmiyordum.

Evet, ruh eşim hakkında rüyalar görmem normaldi fakat sürekli çığlık atmam ve ya ağlamam asla normal değildi bunu da biliyordum. Bir kaç gece uyku hapı aldıysam bile rüyaları görmeye devam ettim.

My Soul Didn't Have A Twin, Oh? | Larry Stylinson [Three-Shot]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin