2/3

39 11 0
                                    

Belimden aşağısının yandığını hissederken sırtımda ki elleri fark ettim. Ve derin nefesler aldım, alt taraflarımı öpücüklere boğan Alfayı görmem ile dudaklarımı ısırdım.

Etrafıma baktığım da bir evde, dahası bir yatakta olduğumuzu fark ettim.

O kadar terlemiştim ki, kafamı kaldıramayacak kadar yorgundum. O sırada kasıklarımı okşayan ıslak dilini fark ettim, bu beni ölesiye tatmin etmişti. Daha önce böyle bir duygu hissettiğimi hatırlamıyordum.

Elleri göğüs uçlarımı bulduğunda küçük dilimi yutmuştum resmen, soluğum kesilmiş bir süre nefes alamamıştım.

Dili kasıklarımdan deliğime kayarken kendimi öyle kasıyordum ki nefes almak çok zor geliyordu.

En sonunda o yoğun duygulu sesi işittim ''Kendini kasma bebeğim.''

Bana sesleniş şekli yükselmem için yeterken deliğimde gezdirdiği dili bana daha da büyük engel oluyordu. En sonunda dilini deliğimden çekip, bana doğru yaklaştığında o yoğun aromatik kokusu burnumun tamamını esir almıştı.

Öyle güçlü bir kokusu vardı ki, yanından geçenin arkasına dönüp bir kez daha bakmasını sağlardı.

Onun kokusuyla tatmin olmuş bir şekilde kafamı yastığa bıraktım ve o sırada yatağın hareket etmeye başladığını fark ettim. Etrafıma bakındım. Gökyüzündeydik.

Şaşkınca ağzımı açtım ki, onun elleri dudaklarımı buldu ''Tek kelime etme, seni özel bir yere götürüyorum.''

Çıplak vücudumu çarşafın bir kısmıyla kapatırken elleri belimi okşuyordu. Ben ise onun belimde ki ellerinin varlığını hissederek daha da yükseliyordum.

En son durduğumuzda kafamı çevirip aşağıya baktım ''Evim...''

Bana kırmızılaşmış gözlerini çevirdi ve tek kelime etmeden durdu, sadece dudaklarıma kapandı ve gözlerimi kapattım. Tekrar açtığımda daha demin ki yatak odasındaydık, onun ellerine kendimi öyle sıkı bastırıyordum ki çevremde olup biten her şeyi unutmuştum.

Beni baldırımdan tuttu ve kendine çekti, dudaklarımın üzerine çarpan nefesini hissettiğim an dudaklarımı ısırdım. Bir süre beni öpmeye ve boynumu emmeye devam etti ben ise onun altında kıpırdanırken gözlerimi yoğun tatmin hissiyle kapadım.

Gözlerimi açtığımda hızlı hızlı nefes aldım. Gördüğüm rüyanın her bir ayrıntısını hatırlıyordum. Ve bunun bir rüya olduğunu bilsem dahi utançtan kıpkırmızı kesilmiştim.

Daha önce kimseyle sevişmemiştim, sevişmeyi bırak öpüşme kısmına bile geçmemiştim. En azından birinin ağzına dilimi sokacak kadar.

Ama bu rüya beni öyle tatmin etmişti ki rüya olup olmadığını düşünmeye başlamıştım.

O sırada oturur konuma geçtim, gözlerim şaşkınlıkla açılırken üstümde ki pikeyi kaldırıp pikenin altına baktım. Gri eşofmanım sırılsıklamdı.

Şaşkınca oturur pozisyonda etrafıma baktım, annemler görmüş olabilirler miydi?

Bu sırada ıslanan çarşaf ve pikeyi hızlıca kirli sepetine attım, kendimi ise banyoya kitlerken soyunmaya başladım.

Şaşırmıştım, rüyamda orgazm olmuştum resmen. Daha önce asla görmediğim bir adamla seviştiğimi görmüştüm rüyamda. Ve uyandığımda sırılsıklamdım.

Aynadan kendime bakarken gözlerimi kapayıp açtım ve utançla gözlerimi kaçırdım.

Duşa girdiğim anda suyu açıp gözlerimi kapadım. Aklımda canlanan tek görüntü beni öpen Alfanın tapılası mavi gözleriydi.

My Soul Didn't Have A Twin, Oh? | Larry Stylinson [Three-Shot]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin