Herşeyden habersiz

9 1 0
                                    

Açelya Yıldız

Odamda oturup dizi izliyordum. Bir taraftan da kız grubunda ki dedikoduları takip ediyordum. Çok büyük dedikodular dönüyordu ve bu beni aşırı mutlu ediyordu. Her yazılan mesaja fazlasıyla şaşırıyor ve sırıtıyordum.

Poyraz Aksoy

Yalnız yaşadığım evimde Açelyayı izlemek için hazırladığım oda da oturmuş saatlerdir onu izliyordum. Her akşam olduğu gibi izlediği diziye ayrı kız grubundaki mesajlara ayrı tepkiler veriyordu. Bazen sinirden kıpkırmızı olup kızmaya başlıyor bazen ise heyecan yapıp çığlık atıyordu. Onun bu kendi kendine verdiği tepkiler o kadar hoşuma gidiyordu ki yüzümde her zaman engel olamadığım bir sırıtmayla izliyordum.

Evet Açelya'yı izliyorum hem de evine ondan habersiz yerleştirdiğim kameralardan. Açelya benden de kameralardan da habersiz olarak yaşamını sürdürüyordu.

Açelya'yı tesadüf eseri girdiğim bir kafe de görmüştüm. Kafe de ki herkes beni tanırdı çünkü ünlü iş adamlarından olan Sinan Aksoy'un oğluyum. Babam sayesinde herkesin bana duyduğu bir saygınlık vardır. O gün kafe de herkes bana saygı ve ilgi ile yanaşırken Açelya geldi ve menüyü getirdi. Normal şartlarda gittiğim her yerde garsonlar Poyraz Bey hoşgeldiniz , afiyet olsun, başka bir isteğiniz var mı diyerek başımda beklerken Açelya sadece hoşgeldiniz diyerek menüyü bırakıp gitmişti. Bunu yadırgamıştım çünkü daha önce böyle bir durum ile karşılaşmamıştım. Açelya o gün gerçektren ilgimi çekmişti ve orada bulunduğum süre boyunca sadece onu incelemiştim. Gerçekten hoş bir kızdı. Bazen yüzünde kocaman bir sırıtma barındırırken bazen öldürecek gibi bakabiliyordu. O günden sonra sürekli aynı kafeye gitmeye başladım ve Açelya'yı dışarı hayatında da takip etmeye başladım. Fazlasıyla deli dolu ve eğlenceli birisiydi, birazda çirkefti. Hakkını savunmayı çok iyi biliyordu ve haksızlığa asla gelemiyordu.

Aynı kafe'ye gittiğim bir gün farkettim ki Açelya orada yoktu. Çalışanlardan birine onu sordum ve işten ayrıldığını söyledi. Bu beni gerçekten üzmüştü çünkü onu rahatlıkla izleyebildiğim tek yer burasıydı. Kafe'den çıkıp direkt Açelya'yı araştırdım ve evinin adresini buldum. Onunla gidip normal insanlar gibi konuşamazdım çünkü beni parçalardı bundan eminim. Erkeklerden nefret ediyordu kız. Hava sıcak olduğunda bile "erkekler Allah belanızı versin bu sıcak ne" diyordu. Neydi bu erkek nefreti. Bir gün onu incelediğimi farketmiş olacak ki yanıma gelip "neden beni süzüyorsun? hayırdır bir şey mi oldu" diyerek beni terslemişti. Bugüne kadar kimse bana böyle konuşamamıştı. Hep benim peşimde koşulmuştu ve istediğim herşeyi saniyeler içinde elde etmiştim. Ama Açelya çok farklıydı. Onunla konuşmaya bile cesaret edemiyordum. Onu uzaktan izlemekten başka çarem yoktu.

Açelya'nın ev adresini bulduktan sonra tanıdığım birkaç profesyonel arkadaşımdan rica edip Açelya'nın evine kamera kurdurtmuştum. Bu asla doğru bir şey değildi ama başka çarem yoktu. Onu takip etmek, sadece dışarıda onu izlemek bana yetmiyordu. Sürekli onu görebilmek, onu daha iyi tanıyabilmek için de bu yolu tercih etmiştim. Şimdi de rutin haline gelmiş olan bilgisayar ekranından sadece onu izliyordum. Artık onu sadece izlemek de bana yetmiyordu. Yanımda olması için her şeyi yaparım ama kendimden korkuyordum. Açelya çok inat birisiydi ve bende dediğim dedik olan bir insandım. Açelya yanımda olursa ve inatlarımız yüzünden ona zarar verirsem diye çok korkuyordum. Açelya'yı yanımda bulundurmamamın tek sebebi buydu. Ama daha fazla onu uzaktan izlemeye katlanamıyordum ve pek hoş şeyler olmayacaktı.

Açelya Yıldız

Yeni bir güne daha uyanmıştım. Kalkıp yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa gidip buzdolabı ile bakışıyordum. Bir şeyler atıştırdıktan sonra hazırlanıp yeni bir iş bakmak için dışarı çıktım ve ilanlara bakmaya başladım. Eski çalıştığım kafe artık sıkmıştı ve her gün gelip mal gibi beni izleyen adam canımı sıkıyordu. Kim olduğunu iş arkadaşlarıma sorduğumda onun ünlü iş adamı Sinan Aksoy'un oğlu Poyraz Aksoy olduğunu söylediler. Babası ve abisi şirketleriyle ilgilenirken o kendi halindeymiş. Ailesine karşı bile çok sert olduğunu ve birazda psikopat olduğunu söylemişlerdi. Neden psikopat olduğunu sorduğumda gündem olan birkaç olayından bahsettiler. Onun arkasından konuşup yüzüne karşı artistlik yapan adama yapmadığını bırakmamış. Baya baya işkence yaptığını söylemişlerdi. Duyduğum şeyler beni fazlasıyla korkutmuştu elbette. Bu şekilde bir manyak her gün çalıştığım kafe'ye gelip beni dikizliyordu. Üstelik adamı tersledikten sonra bunları öğrenmek beni korkutmuştu. Duyduklarımı fırsat bilerek işten ayrılmıştım ve yeni bir iş bakıyordum. 

Akşama kadar iş aramıştım ama asla kendime göre bir yer bulamamıştım. En sonunda kızlarla buluşmaya karar vermiştim. Kurt gibi acıkmıştım. Ortak kararlaştırdığımız restoran da buluşup hemen yemeklerimizi sipariş etmiştik. O sırada dün gece grupta konuştuğumuz dedikoduların tekrar üzerinden geçip koyu bir sohbete başlamıştık. Nasıl olduysa konu bir anda kafe de beni dikizleyen adama yani Poyraz Aksoy'a gelmişti. Şebnem bir anda "kızım seni ciddi ciddi süzüyor muydu yoksa senin kuruntuluğun mu bilmiyorum ama işten ayrılman en doğrusu oldu, o adam yakışıklı olduğu kadar da psikopat hani. Ya sen onu terslediğinde sana birşey yapsaydı ya da peşine düşseydi" dedi. Haklıydı. Şebnem bunları söyledikten sonra İlayda " harbiden ya ilk anlattığında şok geçirdim ben gerçekten işten ayrılmakla çok mantıklı bir karar verdin" dedi. Sohbetimiz bu şekilde akıp gitmişti. Yemeklerimizi yedikten sonra çevrede biraz dolaşmıştık ve gerçekten çok yorulmuştum artık. Kızlarla artık eve gitme kararı aldık ve vedalaştık. Onlara zıt yönde oturduğum için tek başıma yürümeye başladım. Evim çok uzak değildi o yüzden yürüme kararı almıştım. 

Gece saatleri olduğu için sokaklar boşalmaya başlamıştı. Oturduğum mahalleye yaklaştıkça insanlar daha fazla azalıyordu ve sokaklar git gide ıssızlaşıyordu. Geçmem gereken bir ara sokak vardı ve bu sokakta gerçekten kimse yoktu. 

Ara sokakta tek başıma yürürken arkamdan bir araba geldiğini farkettim. Araba git gide yaklaşıyordu ve gerçekten korkmaya başlıyordum. Bir anda araba durdu ve bu adımlarımı hızlandırmamı sağladı. Neredeyse koşar adımlarla yürüyordum. Bir anda arabadan birileri indi ve peşimden yürümeye başladılar. Şuan o kadar çok korkuyordum ki arkama dönüp bakmaya cesaret edemiyordum. Koşar adımlarımı daha da hızlandırırken arkamdan gelen adam bir anda beni tuttu. Tam çığlık atacaktım ki bir anda ağzıma bir şey tuttu ve o an bilincimin kapandığını hissettim. Gözlerim yavaş yavaş kapanırken kendimi kaybettiğimi anladım ve bir anda herşey karanlıklaştı. 

Beni Kendinden KurtarWhere stories live. Discover now