Giyinmiş bir şekilde ilerlerken kendimi gerçekten de tuhaf hissediyordum...
Hiç kimse izlemilme hissini sevmez. Çünkü kendini hedef gibi hisseder ve hedef gibi hissedilmek insanı kaygılandırır.
Şu anda yaşadığım durum tam olarak bu, ama o bakışlar rahatsız edici bir şekilde sevgiyle dolu... Normalde bir kaşık suda boğabileceğim insanların bana hayranlıkla ve istekle bakması...
Herkes sevgi ister, herkes istenilmek ister. Ama ben buna alışık değilim. Özellikle de bu kadar çok kişi tarafından bu hissiyatla bakılmaya.
"Türkiye!" Üzerime atlayan ve kollarını boynuma dolayan kadın bedeniyle olduğum yerde durdum ve ellerimi onun beline sabitledim. Benden kısa olan bu beden uzun bir şapka takıyordu, Bu şapkayı nerede olsa tanırım... "ehh... Merhaba İngiltere?"
İngiltere soğuk bir ülkedir, genelde ani ağlama atakları ile bilinir. Fakat katı bir kadındır. Bu halleri onu daha esrarengiz ve ilgi çekici bir hale sürüklerken, şu anda bana olan bu tavrı beni tekrar "neredeyim lan ben?!" sorusunu itti ve yutkundum.
"Hm? Nereye gidiyorsun sevgilim?" "NE?!" Onun söylediği şey ile birlikte ağzımdan ani bir çığlık yükseldi ve yükselen sesime karşı hemen geri çekilip bana şaşkın bir şekilde baktı. Anlaşılan o da böyle bir tepki vermemi beklemiyordu.
"Y-Yani! Sana söyledim sanıyordum nereye gideceğimi. Bu yüzden sen sorunca senin gibi önemli birinin nasıl söylemeyi unuttum diye şaşırdım. Bağırdığım için özür dilerim..." Hızlıca salak saçma bir açıklama yaptım fakat bu yaptığım açıklama Onun yüzünü tatmin edici bir ifade bıraktı.
"Oh anladım, sorun değil sevgilim. Ve hayır söylemedin ama tahmin edebiliyorum" sağ elini ağzına götürüp hafifçe kıkırdadı ve konuşmaya devam etti "Muhtemelen Amerika Seni çağırdı, anlaşılan bu akşam Onun nasıl... Ona fazla kapılma ve beni sakın unutma!" Hafif sitemli ve utangaç söylediği bu şeyler benim yüzümde iğrenme ve şaşkınlık dolu bir ifadeye sebep oldu.
"Uhm-... İngiltere. Amerika senin oğlun." Ağzımdan çıkanlar ile dudaklarında hafif bir sırıtış belli oldu "Yani?" Ellerini kollarıma koydu ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı "doğrusu ben de senin gibi birini paylaşmak istemezdim herkesle... fakat elden ne gelir? çok harikasın"
"Ne diyorsun lan sen gavat." Bir kaç adım geriye doğru attım ve yutkundum "Çok affedersin ama sen salak mısın Beni mi deniyorsun?"
