Bölüm 2
Ders zili çaldı.
Ders matematik olduğu için Wonyoung off!! diye bağırdı.
Liz : Yine bağırıyor bizimki.
Yujin sırıttı
Yujin : Matematiği sevmiyor musun?
Wonyoung : Aynen öyle.
Yujin : Peki dersi anlıyor musun?
Wonyoung : Hiç.
Yujin : Sana ders çalıştırayım mı?
Belki sayemde matematiği seversin, ha?
Wonyoung : Matematiği en sevdiğim şarkıcı anlatsa bile anlamam ben!
Yujin : Emin olma.
Rei : Matematiğim kötü diye söyleniyor ama 100 aldı!
Yujin gülmeye başladı
Wonyoung : Yazılı kolaydı! Sanki denemelerde nasıl yaptığımı bilmiyorsunuz!
Gaeul : Doğru. 6 doğru yapıyordu Haha.
Wonyoung : Geç dalganı, seninkide 4 doğru?
Gaeul : Olur öyle şeyler.
Hoca içeri geldi.
Hoca ders anlatıyordu.
Wonyoung dikkatle dersi dinliyordu.
Yujin ise dikkatle Wonyoung'u izliyordu.
Ders sonunda bitti ve yine teneffüs oldu.
Yujin : Wonyoung lavaboya gelsene.
Wonyoung : Niye?
Yujin : Saçımı düzelteceğim.
Wonyoung: İyi, gidelim.
Yujin lavaboda aynaya bakıp saçını düzeltti.
Yujin : Güzel görünüyorum değil mi?
Wonyoung : Hmhm.
Gaeul Wonyoung'u yanına çağırdı.
Gaeul : Ne oluyor niye bu kadar yakınsın ona? Daha okula geleli bir kaç saat oldu. Sırf yurt dışından gelmiş diye onunla arkadaş olmaya çalışıyorsun.
Wonyoung : Ne? Yakın değiliz ki.
Leeseo : GaeGae!!
Gaeul : Geleceğini biliyordum.
Leeseo : Bahçeye çıkalıım.
Wonyoung : Bazen Gaeul Leeseo'yu kullanıyormuş gibi hissediyorum.
Rei : Bende öyle hissediyorum.
Wonyoung : Liz nerde?
Rei : Bilmem.
Yujin sırasında kitap okuyordu.
Gözünün kenarı ile Wonyoung'u izliyordu.
Teneffüs bitti.
Dersler hep aynı geçti.
Sonunda okul bitti.
Liz,Rei ve Gaeul servisle eve gidiyordu.
Leeseo'da babasının dükkanına gidiyordu.
Yujin : Evin nerede?
Wonyoung : Okulun aşağısında.
Yujin : Benimkisi de öyle sayılır. Şu mavi renkli bina.
Yujin : Bundan sonra eve ve okula birlikte gidelim.
Wonyoung : Ha? Olabilir.
Yujin : Oldu bile. Diyerek Wonyoung'un elini tuttu.
Yol boyunca laf etmeden yürüdüler.
Yujin : Burda yollarımız ayrılıyor.
Wonyoung : Öyle mi? Benim daha yolum var. Görüşürüz.
Yujin : Görüşeceğiz.
Yujin eve girdi. En üst katta yaşıyordu.
Babası Amerika'daydı.
Annesi ise Kore'deydi ama Busan'da çalışıyordu.
Yujin evde tek kalıyordu bazenleri evde hizmetçi oluyordu o kadar.
Wonyoung eve geldi.
Her zamanki gibi çok yorgundu.
Üstünü değişti, elini yüzünü yıkadı ve saçını tarayıp topladı.
Sonradan da ders çalıştı.
Saat 6ya geliyordu.
Telefonu eline alıp biraz Instagram'da dolandı.
Konuşacak pek kimsesi yoktu.
Müzik dinlemeye başladı.
Telefonuna bilinmeyen bir numaradan mesaj geldi.
05** *** ** **
Naber güzellik
W- Ne?
Hoşuna gitmediyse birdaha söylemem.
W- Kimsin sen? Sapık falan mı?
Hayır. Sadece seni delice seven birisi.
W- Kim olduğunu öğreneceğim.
İyi şanslar o zaman.
Mesajı yazan kişi Yujin'di.
Yujin : Erken mi davranmalıyım? Yoksa beklemeli miyim?
Wonyoung her zaman erkenden uyurdu.
Diğer arkadaşlarının konuşacak bir sürü arkadaşı ve tabiiki sevgilileri vardı.
Yujin ise Wonyoung'un Instagram'ına bakıyordu.
Bir videosunu beğenirken yanlışlıkla takip isteği attı.
Geri almak istemiyordu, şansını denemek istiyordu.
Ondan hoşlandığının farkına varsa bile ya heteroysa? fikri aklından çıkmıyordu.
Sabah oldu.
Wonyoung uyanıp kahvaltı yaptı.
Sonradan da hazırlandı ve yola çıktı.
Yolda telefona bakarken Instagram'da ki bildirimi gördü.
Yujin olduğunu adından anladı ve isteği kabul edip oda istek attı.
Okula geldi.
Rei : Biraz geç geldin sanki.
Wonyoung : Her zamanki saatte gelmedim mi?
Yujin sınıfa en erken varan kişiydi.
Wonyoung Yujin'in yanına gidip sessizce "İstediğini kabul ettim. Sende benimkini et." dedi.
Yujin gülümseyerek "Tabii." dedi.
Gaeul ve Liz'de sınıfa geldi.
Evleri yakındı.
Ders zili çaldı ve hoca geldi.
