Bölüm 5
Yujin Wonyoung'un yaptıkları ve dedikleri yüzünden baya kırılmıştı.
O gün Wonyoung ve Yujin hiç konuşmadı.
Evede farklı yollardan gittiler.
Yujin yorgun ve üzgün bir şekilde eve girdi.
Kendini hemen yatağa attı.
Gözlerinin dolduğunu farketti, önceden hiç birisi için ağlamamıştı.
Wonyoung ise odasında yatağına oturup sadece düşündü ; Oda Yujin'den hoşlanıyor muydu?
Hoşlansa bile bunun doğru olmadığını düşündü.
Kızların birlikte olmasını değişik buluyordu.
Sonradan aklına Liz ve Rei, Gaeul ve Leeseo geldi.
Onların cinsiyeti kızdı ve birliktelerdi ayrıca çok mutlulardı.
Rei'ye yazmaya karar verdi.
W : Rei, birinden hoşlandığımı söylesem ve bunun kız olduğunu söylesem saçma olmaz mı?
R : Hayır, nereden çıktı o?
Bana ve Liz'e bak. İkimizde kızız ve bunun saçma olduğunu mu söylüyorsun?W : Hayır, onu kastetmemiştim.
Ben.. Ben sanırım Yujin'den hoşlanıyorum.R : Ne!? Bu çok iyi bir haber! Umarım birlikte olursunuz!
W : Aslında zaten o geçen gün benden hoşlandığını söyledi.
R : E sende hoşlanıyorsun, bilmiyor mu?
W : Hayır, bilmiyor Rei. Sorunda bu. Ben sırf dün bana açıldığı için ona çok kaba davrandım. Lavaboda kavga ettik ona ağır şeyler söyledim. Kim bilir şuan ne haldedir..
R : Demek lavaboda bu yüzden bağırma sesleri geliyordu.. Onu aramaya ne dersin?
W : Arasam iyi olur. Arayacağım, teşekkür ederim Rei!
R : Her zaman.
Wonyoung hemen telefonu eline alıp Yujin'i aradı.
Yujin telefonun sesiyle yatağından kalktı.
Arayan kişinin Wonyoung olduğunu görünce hem çok şaşırdı hemde sevinmişti.
Telefonu açtı ve boğuk bir sesle ; E-efendim ?
Wonyoung : Yujin, iyi misin? Sesin iyi gelmiyor.
Yujin : Hiç iyi değilim, eminim ki nedenini sormazsın. Konuşmayalım diyordun, neden aradın?
Wonyoung : Şuan konuşmalıyız.
Yujin : Dinliyorum, söyle.
Wonyoung : Telefonla olmaz. Yüzyüze.
Yujin : Tamam, nereye gelmemi istersin?
Wonyoung : Parka gel.
Telefonu kapattılar.
Yujin yüzünü yıkadı ve üstüne bir ceket alıp çıktı.
Wonyoung bankta oturup bekliyordu, çok gergindi.
Yujin yanına oturdu.
Wonyoung : Hoş.. geldin.
Yujin : Konuşmamız gereken şeyi söyle o zaman.
Wonyoung : Yujin, yüzüme bak.
Yujin : Zor.
Wonyoung : Ne?
Yujin : O kadar şeyden sonra, yüzüne bakmak zor diyorum.
Wonyoung Yujin'in yüzünü kendine çevirdi.
Wonyoung : Dün ve bugün okulda olan, seni kırdığım herşey için çok özür dilerim.
Özür dilemenin faydası olur mu bilmiyorum fakat özür diliyorum. Öyle davranmamın sebebi aptallığım. Hayatımda ilk defa birine karşı birşeyler hissettim ve ne yapacağımı bilemedim, çözümün senin benden soğuman olduğunu sandım. Ama sandığım gibi olmadı. Yujin ben sana aşığım.Yujin dolan gözleri ile Wonyoung'a sarıldı.
5 dakika boyunca öyle durdular.
Sonradan Wonyoung gülümsemeye başladı.
Wonyoung : Çok mutluyum Yujin.
Yujin : Seni mutlu görmek benide mutlu ediyor. Seni asla üzmeyeceğim, güzel yüzünün gülmesi için elimden ne geliyorsa yapacağım.
Wonyoung Yujin'i dudağından öptü.
Yujin çok şaşırmıştı.
Wonyoung : Artık gitmem gerek.
Wonyoung eve giderken Yujin seslendi ;
-Kendine dikkat et sevgilim!
Wonyoung arkasına dönüp Yujin'e el salladı.
Yujinde Wonyoung'u aklından çıkaramayıp eve doğru gitti.
Hiç olmadığı kadar mutluydu.
Yujin Wonyoung'a mesaj yazdı ;
Uyudun mu?
Cevap gelmeyince Yujin Wonyoung'u uyuduğunu anladı ve oda uyudu
Sabah olduğunda Wonyoung mesajı gördü ve cevap yazdı ;
Hiç olmadığı kadar iyi uyudum!
Evden çıktı ve Yujin'i gördü.
Hemen sarıldılar.
Elele tutuşarak okula gittiler.
Yujin : Dün gece mesaj yazdım, uyuyordun galiba.
Wonyoung Yujin'in cebinden telefonu alıp Yujin'e verdi.
Wonyoung : Sabah cevap yazdım.
Yujin : Her zaman iyi uyu.
Wonyoung : Sende.
Yujin : Yanımda sen olursan iyi uyurum.
Wonyoung : Yanında yatmamı mı bekliyorsun?
Yujin : Dün dudağımı öpen sen değildin sanki.
Wonyoung : Bir anda olmuştur.
Yujin : Tamam, senin istediğin gibi olsun.
Okula geldiler.