Kingdom 2

46 7 25
                                    

"Kokunun tanıdık geldiğini farketmistim ama bir insan olarak geri gelebilecegin kimin aklına gelirdi değil mi Kızım?" Adam kırmızıya dönmüş gözlerle bana doğru bakmaya başladı. Kızım? Ben onun kızı olamam değil mi?

Adam üstüme doğru hızlıca gelmeye başlayınca anlık bir refleksle yumruğumu kaldırım ve ona doğru savurdum. İstemsizce olmuştu be gözlerimi korkudan açamamıştım bile

Etraf sessizlesince gözlerimi yavaşça araladım ve yerde ağzından kan akan Jay'i gördüm. Ağzını silerken bana keskin bakışlar atıyordu. Heyecandan büyümüş göz bebeklerimle ilk yumruğuma sonrada yerdeki Jay'e baktım

Jay'in ayağa kalkıp üstüme gelmesiyle Mina beni geriye ittirdi "Onu buradan götür!" Kurtlardan birine bağırdı. Gitmek istemiyordum burada onun yanında ona destek olmak istiyordum ama elimden hiçbirşey gelemiyordu

şoku atlatmamla kurtlardan biri beni sırtına aldı ve tüm gücüyle koşturmaya başladı. ben kürküne tutunurken gözümle baktım ve beyaz tüylerinden Yves olduğunu anlıyordum. arkamızdan gri renkte bir kurt daha koşturuyordu. kim olduğunu bilmiyordum ama neden arkamızdan geldiğini de bilmiyordum

kafamı arkaya doğru çevirdiğimde onların çoktan gözden kaybolduğunu görebiliyordum. Gözümden istemsizce akan yaşı silerken başımı geri çevirdim ve yan tarafa baktım. yanımızda kurtlar kadar hızlı koşan bir insan, doğrusu vampir olduğunu gördüm. biraz daha dikkatli baktığımda bunun daha demin Jay'in yanında olan kızlardan ikisinin olduğunu gördüm. biri kırmızı uzun saçlı beyaz tenli, diğeri de siyah kısa saçlıydı

hızlıca oturduğum Yves'in sırtına vurdum ve onları gösterdim. uluyarak daha hızlı koşmaya başladı. yanımızda gri tüylü kurt hızlıca iki vampir kızın üstüne atladı. o orda boğuşurken üstümüze doğru bir kahverengi bir de siyah tüylü kurtun yanımızdan geçti ve vampirlerin üzerine atladılar. kafamı arkaya doğru çevirdiğimde yerde hareketsiz şekilde yatan gri tüylü kurtu gördüm. öldü mü? ölmüş olamaz değil mi? Mina kimseyi kaybetmeyeceğimizi söylemişti. Yalan söylememiştir değil mi?


——
-mina-

Chaeyoung'un Yves'le birlikte gittiğini görünce içim az da olsa rahatlamıştı. Sinirden içim yanarken yerde oturan Jay'e baktım "Geber serefsiz."

üstüne atladım ve kafasını parçalamak için sıkmaya başladım. bu sırada diğerleri de saldırmaya başlamıştı. sayıca üstün olsak bir güç olarak ondan düşüktük be bu beni çok korkutuyordu. ne kadar sevmesem bile şuan kurtları bile kaybetmek istemiyordum. ya herbirini ölümünü gözümle görürsem? o zaman ne yaparım?

bir anlığına gözüme Chaeyoung'un gülümsemesi geldi ve anlık bir şekilde gücümü uygulayamadım. bunu fırsat bilen Jay beni kenarı fırlatarak üstüme çıktı ve iki eliyle kafamı sıkmaya başladı

kafamın patlayanilecrğinş hissedebiliyordum ve artık savaşmak istemiyordum. kendimi yavaşça saldım ve gözlerim istemsizce kapandı

~

"Chaeyoung! Buraya gel lütfen! Chaeyoung!"
vücudumu yakan zincirlerden kurtulmaya çalışırken önümde babası ile savaşan Chaeyoung'a sesleniyordum. Jay halkı hipnoz ettiği için kimse Jay'in vampir olduğunu düşünmüyordu
Chaeyoung arkasını dönerek hızlıca yanımıza geldi ve hepimizin zincirlerini sökerek yanıma geldi ve yanaklarımdan tuttu ""Hayır Chaeyoung birlikte kaçalım saçmalama lütfen." ağlayan gözlerimle ona yalvarıyordum. gözlerimden akan yaşları yavaşça silerek dudağıma bir öpücük kondurdu "Seni seviyorum Minari." beni Jihyo'nun kollarına iterek koşarak babasının karşısına geçti
Yanına gitmek için çırpınsamda Jıhyo ve Jeongyeon buna izin vermeyerek beni çekiştiriyorlardı "Chaeyoung!" bağarabildiğim kadar ağlayarak bağırıyordum
"Cha-" sözümü kesen Jay'in Chaeyoung'un kafasını sıkarak patlatması oldu. kalbime büyük bir ateş düşmüştü, ölçekmiş gibi hissediyordum. nefesim kesiliyor ve karnıma ağrılar giriyordu. bağırarak ağlamaya başladım "Hayır! hayır, chaeyoung! gitme hayır."
Nayeon beni çekerek koşmaya başladı "senden intikamımı alacağım piç kurusu!"
gözümün önüne o güzel gülüşü be sonra bedeninin yanışı geldi

"Cha-"

~

"-eyoung!" ani bir hareketle üstümdeki Jay'i ittirdim ve ayağa kalkarak onu dövmeye başladım. hem tekme atıyor hem de yumrukluyordum. yere düşmesiyle üstüne çıktım ve kafasını var gücümle sıkmaya başladım

"bidaha asla"
gözlerinin kırmızılığı yavaşça solmaya başlamıştı
"eşimi"
kafası yavaşça ezilmeye başladı be bir anda kum gibi etrafa yayıldı
"kaybetmeyeceğimd!"

üstünden kalkarak soluk soluğa kalmış ve sinirden deli olmuş halde etrafıma baktım. herkes savaşıyordu. bağırarak kurtların yanına gittim ve Woojin'in kafasını tutarak bedeninden ayırdım. boyle yapmamla yan tarafımdaki aslında kim oldugunu bilmedigim bir erkek kurt gülüyormuş gibi yaparak koşarak öndeki vampirin üstüne atladı. bende sırıtarak arkasından gittim ve saldırmaya basladim


______
-chae-

winter ve gisel ile uc kisi yan yana oturmus ucurumun dibinden ormana dogru bakıyorduk ve kimsenin agyindan hicbir kelime cikmiyordu. birincisi her birimizin sevdigi kisi savastaydi ikincisi ise Chuu'ya olanlardı. Yves ortalıkta yoktu büyük bir ihtimalle hala cansız bedeninin yanında duruyor veya iglestirmeye calisiyordu. Hepimizin derdi boyundan aşkındı anlayacaginiz

arkamızda duran siyah bir kurt önümüze gelerek yattı ve sevmemiz icin basini gisel in bacagina surttu. biz de hepimizin derdi olduğundan onu kırmayıp onu sevmeye basladik

herkes sessizce manzarayı izlerken sessizligi bozan minjeong oldu
"acaba suan ne durumdadırlar?" sesi konuşurken titriyordu. ben onun yanında oturduğumdan kafamı yavaşça omzuna koydum. "bildiğim tek şey kazanacakları." benim de sesim titriyordu. gisel konuşmaya bile yeltenmemişti. eğer konuşsa onun da sesinin aynı şekilde çıkacağına emidim

tekrar sessizlik oluşmaya başlarken önümüzdeki kurt bir anda ayağa kalkarak uçuruma doğru ulumaya başladı. ne olduğunu anlamazken kurt bir anda üstümüzden atlayarak arkaya doğru hırlamaya başladı. biz de arkamıza döndük be dönmemizle her birimizin tüyleri diken diken olmuştu. o krallıktaki kızlardan ikisi bize doğru bakmış sırıtıyorlardı

yanımızda olan iki kurt aniden üstlerine atladılar ve kızlar onların boyunları hiçbir zorluk yaşamdan kolayca kırdılar

"hayır!" istemsizce bağırmıştım ve gözlerim dolmuştu. önümdeki bir kız bana doğrusu bize doğru sırıtarak yaklaşmaya başladı "demek sevgililerinin bir taneleri burdaymış." yavaşça üstüme gelerek çenemden tuttu ve başını boynuma doğru yaklaştırarak derin bir nefes aldı. sonra da başını kaldırıp bana kırmızılaşan gözleriyle baktı "en çok senin tadını merak ediyorum Chaeyoung, acaba Mina'nın sende bu kadar değerli bulduğu şey ne?"

içimden o kadar şey söylemek geliyordu ki ama ağzımı açamıyordum. hayır onlardan korkmuyordum sadece kendi başıma birşeyler yapamayacığımı biliyordum

arkadaki kız uçurumdan aşagı bakarak sırıttı "galiba misafirlerimiz var Jennie." önümdeki kız ayağa kalktı ve sırıtarak elimden tutup beni kaldırdı "gelsin bakalım, Bela"




_______

simdi arkadaşlar sizinle önemli ve ciddi bir konu konuşmalıyım

konu şu ki bundan sonraki yazıcam fic

size secenekleri vericem secinhadi
1-stalkerxstalker winrina
2-omegaverse michaeng
3-ablasının en yakın arkadaşıyla aşk yaşıycak chaeyoung michaeng
4- ex gf winrina
5-fb winrina
(ne derseniz deyin ex gf winrina yazıcam-saka-(gercek)☺️)

buna göre yazıcam alahın izni ve peygamberin kavliile (iyidegilim...)

benim fikrim yeni ship yazmak ama siz bilirsiniz🔥😘

My Older•|MichaengHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin