saki ağacı

felix kim?

Ay kizlar biraz daha bölüm atıp bitirmek istiyorum aklımda yepyeni ve mükemmel bir fic var ama ilk önce tutması lazım karne gününden önce ilk bölümü atarim umariiim...

___

Aradan birkaç hafta geçti ve tüm bombalar hazırdı sadece içlerinde garip bir his vardı jeongin ve felixi kurtarmak istiyorlardı. Neden belirsizdi ama felix bazı kurtların gösterdiği hareketleri yapıyordu ve jeongin de changbinin ayağını zehirli yılan ısırmasına rağmen hızlıca iyileştirmeyi başarmıştı.

"Bence jeongin peri bunda hepimiz hemfikiriz değil mi?" Dedi taehyun

"Evet ama felux işleri karıştırıyor ondan kurt Vibe almıyorum açıkçası bilemedim." Dedi seungmin,periydi zaten nasıl anlayabilirdi ki?

"Benim kasabaya gidip son kontrolleri yapasım var kim bana katilmak istiyor hem şu felix ve jeongine bir de benim bakış açımla bakalım,hm?"

"Ben geliyorum chan hem felixi görürüm selam veririm uzun süredir görüşmedik."

"Hadi changbin gidelim."

Chan üstüne kumaş koyu kahve ve dar olmayan bir pantolon ve üstüne de açık kahve bir gömlek ile kombinini tamamladı. Changbin baştan aşağı siyahtı,bu kadar.

Seungmin onları ugurlayacaktı bu yüzden kapıda bekliyordu çok geçmeden chan ve changbin geldi.

"Hadi görüşürüz bebeğim." Diyerek seungmini öptü. Changbin igrenerek bakıyordu onlara en sonunda çıktılar.

Yarım saat sonra

Felix onları görünce hemen biraz yüksek sesle changbine seslendi,henüz chani görmemişti ve görmeyi ummuyordu da.

"Hey changbin."

Changbin onu görünce içi kıpır kıpır oldu,üstte olan oydu ama felixe karşı yatak dışında kedi gibi oluyordu.

Changbinle felixin arasında birkaç adım kalmıştı felix chani görünce adeta dondu kaldı.

Chan da onu gördüğü anda ağzı hafif aralandı. Sadece tek bir kelime söyleyebildi.

"Hyunsik?"

"Chan?"

İkisi de sanki uzun yıllar boyunca birbirini görmeyen iki arkadaş gibi sarılmıştı ki zaten öyleydi.

"Niye bana hiç ulaşmadın? Seni ne kadar merak ettim?!"

Changbin hiç bir şey anlamamıştı 'what the fuck are you doing' kafasindaydı ama hyunsik isimli birini duymuştu ama pek içeriğini bilmiyordu.

"Hadi benim dükkana geçelim"

Küçük sevimli bir dükkan vardı içinde çoğu tohum ya da meyve sebzeler vardı hem meyve sebze hem de tohum ve fidan satılıyordu, içerisi yasemin kokuyordu chan bu kokuyu çok iyi biliyordu.

Felix anlatmaya başladı:

Flashback

O kavgadan sonra bir vampir tarafından uyutuldu,bir vampirin yapacağı bir ilaç değildi bu bir peri işiydi buna emindi.

Elindeki küçük cakiyla vampirin kolunda bir yara bırakmıştı tek hatırladıgi akan damlalar ve inleme sesiydi.

Felix kafasını kaplayan çuval gibi bir bezle beraber tahmini tren ile bir yolculuk yapıyordu ve sesleri de duyuyordu ama uyanmamis gibi yapmak zorundaydı en azından bir plan bulana kadar..

"Bu orospuya da çok güzel yakisir altımda olmak!" Bu gece en güzel içkiyi bu kurta vericem dibine kadar sikimi istesin!!!"

"Saçmalama Marco onun ilişkiye girmemesi gerek en saf görünen buydu bunu kaçırdık rituele kadar hiç zarar gelmemesi lazım buna."

"Livy Godes aşkına! Bu çocuk görünümlü kurt senin kolunu bıçakla delik deşik etti! Hala onu savunuyor musun?!"

"Olabilir en sonunda bende onu delik deşik edeceğim ama şuan hiç zarar gelmemesi lazım yoksa bu kasaba sahipleri bize gunahlarini bile vermezler!"

"Ah,doğru kasaba sahipleri."

"Ne kasaba sahibi biri ben bizim için bu ritüel yapılacak sanıyordum."

"Reimss,şimdi biz bu kurtu hayatımızın geri kalan diliminde hep bolluk ve bereket ile yaşamak için ilişkiye girmemiş bir kurtun kanı ve saç teli lazım olmak. Sen buraya kadar anladiysan ben devam etmek, bizim sonrasında kurtla işimiz olmadigi için kasaba sahipleriyle anlaşma yapmak. Ondan sonra bunlara biz bu kurtu onlara  hediye etmek bunlar da ne bok yerse yemek. Tamam mı?"

"Ritüeli nerede yapacağız?"

"Saki ağacında."

"Ben biraz daha içki almaya gidiyorum reimss sende gel kasabalilar biraz çekirdek vermişlerdi ondan getirirsin sende."

Gözünü hafif açtığında reimss denen adamın yaklaşık 190 boyu ve büyük kolları ve sırtı vardı livy ondan 10-15 santim daha kısa ve biraz daha zayıftı ama yine de o da iyi bir vücuda sahipti.

Son olarak marcoya baktığında cılız bir şey olduğunu gördü halbuki sesi çok kalın geliyordu o ses bu sıska eşşek sikinden mi geliyordu?

Felix kollarını bir anda açtı ve marcoya bir kafa attı Marco inlemeye başlamıştı felix çuvalı kafasindan çıkartıp marconun kafasina geçirdi ve kafasını delilerce yumruklamisti en son çuval komple kan olduğunda digerlerinin geldiğini kırılan alkol sesinden anlamıştı.

Asıl macera şimdi başlıyordu.

Flashback end

"Daha sonrasında onları da yaraladım ve kaçtım ama reimss aşırı güçlü olmasına rağmen bana hiç dokunmadı bile aşırı güçlü olmasını marcoyu tek eliyle sanki bir pamuk tutar gibi tutup trenden firlatmıştı livye de bir yumruk da o attı, bana bir kimlik verdi kimlikte Lee Felix yazıyordu bu reimssin kasabada kullanacagi isimmiş ama artık geri kalmamış onu da verdi ve kasabanın yolunu bana anlattı. En sonunda bir miktar para verdi."

"Yani reimss harbi tassakli bir adammış." Dedi chan

"Ve bana bir miktar para verdi bu paranın üstüne biraz daha para koyup bu dükkanı açtım." Dedi gelen müşteriyle ilgilenmeden önce.

Birkaç müşteriyle ilgilendikten sonra chan bir soru sordu.

"Peki niye yanıma gelmedin?''

"Gelecektim bu dükkanı kurdum ve evine gittigimdeyse seni bulamadım diğer evler de boştu zaten kasabanın halinden haberim vardı bende bu bilgelikten yararlandım ve burayı açtım."

Sadece gulumsemekle yetindi chan basja ne yapabilirdi ki?

___

Arkadaslar meşhur hyunSİK'in de kim olduğunu öğrendik bir sonraki ya da ondan sonraki bölüm final olabilir yeter da ameke asırlık fic olacak nedir bu!?!?!!

Neyse bebeqlerim bir sonrakin bolumde gorudusxy