"24"

370 24 20
                                    

"al, su."

Bana su uzatan adama baktım maske takıyordu suyu bağlı olmayan elimle elıp içmeye başladım kaç gün oldu bilmiyorum ama bu bana ilk su verişleri...

Adam girdiği kapıdan geri çıktı ve kapıyı kilitledi içine ışık girmeyen oda kapı kapandığında dahada karardı, burada ne kadar kaldığımı bilmiyoru iki gün üç gün belkide beş gün en son hatırladığım birinin batuya ateş etmesiydi ve sonra karanlık, onlara botunun nerede olduğunu sorduğumda öldüğünü ve denize atıklarını söylüyorlar, ama o beni kurtaracağına söz verdi...

Güldüm hem de sesli bir şekilde
Ne bekliyorum ki onun novadan ne farkı var nova da bana söz verdi ama tutmadı o da öldü bana veda etmeden hemde gitti ve bir daha görünmedi...

Kafamı arkamdaki duvara yasladım bir elim bağlı olduğu için rahat değildim...

Gerçekten novayı çok özledim neden beni kendisiyle götürmedi? Neden beni bu vahşi dünyada yanlız bıraktı? Oysaki o benden dah çok yaşamayı hak ediyordu mutlu olmayı... neden gitti?

_____________
Yadi yil önce...

"Sen bu mahallede Yeni misin?"

Küçük çocuk oynadığı taştan kafasını kaldırıp önündeki çocuğa baktı siyah saçları siyah gözleri olan çocuk ona sorğularcasına bakıyordu...

"Evet..."

Dedi kırmızı saçlı yeşil gözlü çocuk...

"Neden taşındın?"

"Çünkü baba beni aldı..."

Siyah saçli çocuk önündeki yeşiliye bakıp kavasını yana yatırdı...

"Yani... yetimhaneden aldı... artık o benim babamış..."

"Hee... anladım neyse ben yıldız, senin adın ne?"

"Güneş... benim adım güneş."

"Memnun oldum güneşim hoşgeldin..."

...........

Kapının hızla açılmasıyla yerinden sıçradı güneş...

Kapıyı açan kişiye baktı, gözlerini kaptıp açtı ve önündekinin bir rüya olmamasını diledi...

"Batu..."

Batu
"Evet... ben geldim sana söz verdiğim gibi seni burdan çıkaracağım..."

"Batu..."

Önünde durun kişinin gerçek olmasını diledi güneş... ona her gün öldüğünü söyledikleri kişi önünde sapa sağlam duruyordu...

Batu
"Benim..."

O anda o kadar sarılmak istediki ona güneş... ama yapamadı bağlı elleri buna izin vermedi...

Batu ona yaklaşıp cebinden çıkardığı keskin aletle elindeki ipi kesti...

Batu
"Kalkabilir misin?"

"Sanırım"

Güneş ayağa kalkmak için duvara tutundu ve dik durmaya çalıştı ama sanırım bu pek mümkün değil çünkü ayağa kalktığı an başı döndü ve tekrar yere düştü...

Batu
"Sana yardım edeceğim..."

"Gerek yo..."

İçeri giren silahlı adamla iki dakika bir birimize baktık adam silahı bana doğrultuğunda arkadan bir silah sesi geldi ve adam yüz üstü yere düştü, ateş eden kişiye bakmak için kafamı kaldırdığında Baybars olduğunu gördüm...

Baybars
"İyi olduğuna sevindim."

Diyip yoluna devam etti...

Batuya yaslanıp yavaş yavaş yürümeye başladık dışarı çıktığımızda etrafa baktım her yerde insan çüssesi vardı, bana doğru koşan kişiye baktığımda rüyada olduğumu sandım...

Halil bey burdaydı benim babam olan adam buradaydı...

Batudan biraz uzaklaşıp ilerlemeye başladım şuan tek istediğim onun kahve kokusuyla uyumak...

Halil bey beni kaslı kolarıyla sarıp içine gömdü ellerimi onun beline sarıp kafamı gösüne koydum...

Halil
"Oğlum..."

Halil
"Güneşim..."

Halil
"Ne yaptılar sana?"

Ne yaptılar ban baba ne yaptılar...

"Ben..."

Göz yaşlarım kendiliğinden akmaya başladığında hıçkırıklarımı tutamadım...

Halil
"Şşş... ağlama güneşim bak geçti... geçti..."

Hiç bir şey geçmedi hiç bir şey... her şey yeni başlıyor sanki...

"Neden?"

"Neden ben?"

"Ben ne yaptım?"

"Allah aşkına söyle ben ne yaptım ?!"

"Doğmamı suç?"

"Öldür o zaman!"

"Öldürde kurtulayım..."

"Gideyim onun yanına..."

Halil
"Neler söylersin böyle güneşim?! Olurmu öyle şey beni aileni bırakıp nereye gidiyorsun..."

"Ama ailem beni sevmiyor..."

Halil
"Kim demiş? Bunu kim uydurmuş..."

"Ben görüyorum..."

Halil
"Yanlış görüyorsun demeki güneşim biz seni seviyoruz..."

"Peki ayçe hanım? O niye beni sevmiyor?"

"O benim öz annem değil mi? Neden benden nefret ediyor?"

Halil
"Ona biraz zaman ver güneşim, işler biraz karışık kendi öz kızı gibi bildiği kızı ona ihanet etti iki  çocuğu öldü biraz zaman ver..."

"Benim ne suçum var?!"

"Neden sinirini benden çıkarıyor?"

"Ben bir şey yapmadım..."

Halil
"Biliyorum..."

Halil
"Sen bir şey yapmadın..."

"Ama o..."

Halil beye doğru uzatıln silahı gördüğümde haraket edemedim  Halil beyin önüne geçip sırtına sıkıça sarılıp gözlerimi sıkıca kapatıp herşeyin olup bitmesini istedim... belki ölürsem ailem rahat eder...

Halil
"BARS!"

Halil beyin bağırmasıyla gözlerimi açıp arkamı döndim...

Neden bay bars yerde? Hem ben neden hala nefes alıyorum? Neden?!

Halil
"Bars... bars... oğlum aç gözlerini bu bana yapma!"

Halil
"Bars!"

Kurşun tam kalbının üstüne gelmiş... bu neden oluyor? Neden herkes ölmek zorunda? Neden?!

Batu
"Efendim lütfen çekilin komiserimiz şehit oldu..."

Batuya baktım Baybarsın çüssesini halil beyi elinden almaya şalışıyordu... ama neden? Neden öldü ki? Şahitmi oldu şimdi? Gittimi? Bir daha gelmeyecek mi?

Ahh... bu olanlar fazla bu olanlar çok fazla...

Batu
"Güneş!"

Batunun ismimi bağırmasıyla ona baktım ve gülümsedim...

Sırtımın sert zemine çarpmasıyla gözlerimi kapattım umarım bir daha açmam umarım bir daha bu karanlıktan çıkmam...

Bitti
İyi okumalar
Hatalarımı mazur görün

Ve lütfen oy vermeyi unutmayın
Yorumlarınız beni mutlu ediyor bol bol yorum yapın🌺🌼

korhan aşireti ✔️✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin