Kapının önünde durmuş, zile basıyordum. Çok yorulmuştum ve bir an önce kendimi yatağa atmak istiyordum.
Sarı kapıyı açar açmaz kendimi içeri attım ve koltuğa bıraktım.
Halil:
"Oy, yorulmuş mu benim oğlum?"Kendimi toparlayıp babamın yanına yaklaştım ve kendimi onun güçlü kollarına bıraktım.
"Ben de ikiz istiyorum!"
Babamın kollarına daha da sokulup kahve kokusunu içime çektim.
Ümit:
"Yapma be Güneş, pişman olacağın şeyler söyleme."Uğur:
"Ne yani, sen bizi istemiyor musun?!"Ümit:
"Ben öyle bir şey mi dedim?!"Doğu:
"Evet, açıkça söyledin!"Onların kavgasını izlerken yanımda bir ağırlık hissettim. Dönüp baktığımda Bulut’u gördüm.
Bulut:
"Ne yaptın bakalım dışarıda?"Sevinçle Bulut’a dönüp cevap verdim:
"Karla oynadık."Bulut:
"Ya... başka?"Bulut’a bugün yaptıklarımızı anlatırken gözüm büyük abilere kaydı.
Ali Asaf ve Sarı abi birbirlerine bir şeyler anlatıyorlardı. Ahmet üçüzlerle konuşuyor, Leyla anne ise babamla sohbet ediyordu.
Kendimi yine babama sokulmuş buldum. Beni kendine çekip sıkıca sarıldı ve başımdan öptü.
Gerçekten güçlü bir babaydı. Evlatlarından biri hain çıkmış, biri katledilmişti ama o hâlâ hayata tutunuyordu.
Diğerlerine ne oldu bilmiyorum ama benden uzak dursalar yeter. Ben mutlu olmayı hak ettim.
Babamın kahve kokusu beni karanlığa çağırırken son gördüğüm ve duyduğum şey ev halkının kahkahalarıydı.
Umarım bu uzun bir süre devam eder.
"İyi uykular tatlı güneşim, yarın görüşürüz."
---
SON.
Hikayeyi bitirdiğim için mutluyum. Gerçekten hayatımda yazdığım en kötü şeydi ama olsun.
Buraya kadar okuyanlara ve ilk bölümü okuduktan sonra bırakanlara teşekkür ediyorum. Yaptığınız güzel yorumlar ve oylar için minnettarım.
Umarım biraz da olsa beğenmişsinizdir.
Z
aman bulduğumda hikayeyi baştan sona düzenleyeceğim.
Hoşça kalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
korhan aşireti ✔️✔️
Teen Fiction16 yaşında doğumda karıştırıldığını öğrenen güneş ve korhan aşireti