korhan aşireti ✔️✔️

"26"

Büyük salonda oturmuş büyük abilerle muhabbet ediyorduk yaklaşık bir saat önce gelmiştik ve şimdi oturmuş muhabbet ediyorduk.

Leyla anne bulut Ahmet üçüzler ve kartal buraya gelmiştik diğerleri gelmeyi istememiş ve reddetmişti, pekte umrunda değil...

Aileyle konuşan abilere baktım bazıları bir gün için burya gelmişlerdi ve yarın işlarinin başına düneçeklerdi.

Ali, Asaf, ve sarı... onlar burada askerlik yaptıkları için gitmeleri gerekmiyordu ve bizde onlarla burada kalacaktık...

Gözümü alamdığım üçüzlere çevirdiğimde Ali abinin yanında oturduklarını gördüm Ali uğurun saçına elini koymuş karıştırıyordu ve uğur bundan çok memnun duruyordu.

Umutla baktığımda asafla konuştuğunu gördüm, Doğu ise telefonuyla oynuyordu.

Ben ise Bulut'un ve Halil beyin arasında oturmuş önümdeki kahveden içiyordum...

Ali
"Ee... anlat bakalım güneş."

Benimle konuşan Ali'ye baktım, ne anlatayım?

"Ne anlatmalıyım?"

Asaf
"Hayatını, bizden önceki hayatın."

"Anlatılmaya değer bir şey yok, yetimhanede yaşıyordum iki sene önce biri beni evlat edindi bir sene sonra kaçtım ve kendime ev buldum."

Ali
"Neden kaçtın?"

"Uzun mesele."

Ali
"Dinlemek isterim."

Her ne kadar 'ben anlatmak istemeiyorum' demek istesem'de susup aile üyelerine baktım Ali pür dikkatle beni izliyordu doğu ve Asaf konuşmayı bırakmış bizi dinliyorlardı ümit ise telefonun kapatmıştı.

"Şiddet uyguluyor du."

Sessizlik uluştu, Ali afallayarak bana baktı Asaf başını indirdi, üçüzler birbirlerine baktılar, babam elini umuzuma koyup sıktı. Yanındayım derçesine.

Umht
"Sana mı uyguluyordu?"

Umutun sormasıyla yüzümü hızla ona çevirdim korkarak asafa daha fazla yaklaştı.

Sorunun saçmalığını boş verip kafamı salladım.

Doğu
"Oğlum bu bize çok kötü bakıyo lan."

Doğu beni kastederek konuşunca bu sefer ona baktım.

Uğur
"Ben tırsıyorum he..."

"Siz hep üçüz müsünüz?"

Saçma bir soru sorup onları izledim.

Doğu
"Yok, bazen dördüz oluyoruz bazen ikiz."

Doğu bıkmış bir sesle cevap verdi.

Uğur
"Mal bu he..."

Uğura bakıp sustum. Bende ikiz istiyorum.

"Umut!"

Adını aniden anmamla sıçrayarak bana baktı.

Umut
"Hı."

"Sen... sen hangisini daha çok seviyorsun? Uğuru mu? Doğuyu mu?"

Umut
"Ama...ama ben ayrıt edemem ki."

Somurtarak önüme döndüm, bende ikiz istiyorum!

"Bulut."

Bulut
"Abi."

Bulut'un dediği şeyi umursamadan konuşmaya devam ettim.

"Çok mu seviyorsun onları?"

Bulut
"Senide seviyorum."

Diyip kafamdan öptü utanarak önüme döndüm ve kahvemi içmeye devam ettim...

Umht
"Dışarı çıkalım mı?"

Umutun sorduğu soruyla ona döndüm, bana bakıyordu.

"Olur."

Kısaça cevap verip ayağa kalktım üçüzler ve Ahmet arkamdan gelirken babamın geç kalmayın dediğini duydum.

Ayakapılarımı giyip temiz havayı içime çektim ohhh özlemişim bee...

Doğa
"Nereye gidelim?"

Uğur
"Biz tanımıyoruz ki burayı."

Uğurun dediğiyle üçüzler suratlarını astılar, gülüp önüme döndüm.

"Ben biliyorum."

Üçüsüde bir anda bana baktılar heyecanla.

Uğur
"Nasıl?"

"Ben taaa... başından buradaydım."

Bana anlamayarak baktıklarında ofladım.

"Boş verin. Nereye gidelim?"

Ahmet
"Yemek yiyelim ben açıktım!"

"Tamamdır! Sizi İstanbul'un en iyi dürümçüsüne götüreceğim."

. . . . .

Belki... belkide buraya gelmek o kadarda götü değidir? Belki bende mutlu olabilirim?

Bitti

İyi okumalar.

Sonraki bölümde görüşürüz.