bir kağıt çıkarıyor, bitmek üzere olan kalemini son defa kullanıyor.
bir mektup yazıyor sevdiğine.
kayıp giden, onu terk eden sevgilisine.
bir süre duvardaki resimlerine bakıyor.
ağlıyor, bağırıyor.sakinleşmeye başladığını hissettiğinde
yazmaya devam ediyor, kelimeleri tükenene kadar.göz yaşlarının ıslatmış olduğu,
mektubunu zarfa koyuyor, eskimiş bir zarf.
umursamıyor.
postaneye gidecek ama
önce sahile gitmek istiyor, sakinleşmek ve biraz denizin sesini dinlemek istiyor.
bir banka oturduğunda düşünceleri onu terk etmiyor.
oysa o denizin onu sakinleştireceğini düşünüyordu.neden terk edildiğini biliyordu adam, aldatılmasına rağmen ona karşı hiçbir öfke ve nefret duymaması onu sinirlendiriyordu.
postaneye varıyor, aldatılmasına rağmen ona bu mektubu vermek istiyor, son kez ona söylemek istediği sözler için.
zarfın içine bir kurumuş gül, ve evlenme teklifi edeceği yüzükleri koyuyor, yarın onların günü olacağını umuyordu ama yarın onların veda günü oldu.