Bölüm 2: SADECE SEN

12 2 2
                                    

MERHABAAAA

Bugün günlerdenn LUREN.

Merhaba sevgili okurlarım nasılsınız iyi misiniz? Beni sorarsanız ben çok çok iyiyim.

Mükemmel bir LUREN bölümü ile karşınızdayım.

Birkaç sıkıntı dolayısıyla biraz geç bölüm attım. Umarım keyif alırsınız.

LUREN BÖLÜM İKİ: SADECE SEN sizlerleee.

*

"Cihan!" diye bağırarak ahşap evin kapısını yumrukladı Karen. Evde olduklarını biliyordu ama endişeleniyordu. Tekrar yumrukladı. "Veysel amca!" kapı sonunda açıldı. Ak saçlı, kilolu bir adam kapıyı açtı. Bu Veysel amcasıydı. Onu görünce rahat bir nefes aldı. "Nerdeydiniz Veysel amca?" dedi sitemle.

Veysel amcanın yüzü solgundu. "Cihan arka bahçede kızım." dedikten sonra Karen'in omzunu sıvazlayarak içeri girdi. Yüzüne kapanan kapıyla kalakaldı, Karen.

Kendine geldiğinde koşarak arka bahçeye gitti. Cihan'ı, bir adamla konuşurken gördü. Adamın arkası dönüktü. Cihan'a baktı tekrar. Onunda yüzü asıktı, morallerini bozan birşey vardı. Çiftliği satacaklardı ama gitmeyeceklerdi. Neden üzgündü? Daha fazla yaklaştı.

Bugün at binmek istediği için kahverengi, ispanyol paça pantolon ve üzerine beyaz gömlek giymişti. Gömleğinin yakalarındanda kahverengi bir fular bağlamıştı. Ayağında da botları vardı.

Yaklaştığında sesleri seçebiliyordu. Cihan onu hâlâ fark etmemişti. Toprak yolda daha da yaklaştı. "-işleri zaten aksaktı. Yapabileceğimiz tek şey ülkenin öbür ucundaki akrabaların yanına taşınmak." diyordu Cihan. Karen duyduklarıyla adımları durdu. Kalbi ağrıdı, ciğerleri havayı reddetti.

"Burası benim evimdi fakat..." Cihan'ın bakışları eve döndüğünde şok oldu. Ona yaşlarla bakan bir çift maviyle karşılaşmayı beklemiyordu. Kadının gözünden bir damla yaşın yanağına doğru süzüldüğünü gördü. "Karen..." dedi şokla.

Karen ona bakıyordu. Elini yanağına atıp süzülen yaşı sildi. Ağlamamalıydı. Cihan ona doğru bir adım attı çekingence.

O sırada ilk başından beri kadının orada olduğunu bilen adam yavaşça arkasına döndü. Karen'in yaşlarla dolu mavilikleri şu an adeta deniz gibiydi. Yüreği olsa sızlardı fakat yoktu. Cehnnem efendisinin kalbi olsa atmayı bırakırdı, kadının gözyaşları karşısında. Karen bilmese bile bağ yüzünden Karen'in duygularını hissedebilirdi. Karen de, Lucifer'ın duygularını hissedebilirdi.

"Bana yalan söyledin." dedi Karen kırgınca. Birkaç adım atıp Cihan'ın karşısına dikildi. Eliyle gözlerini silip öfkeyle ona baktı. "Gitmeyeceğim dedin!" elini göğsüne koyup onu ittirdi.

"Karen-" tekrar ittirilince geri adımladı.

"Beni bırakmayacağını söyledin!" diye bağırdı Karen. Kırgınlığının yerini yavaş yavaş öfke alıyordu. Tekrar ittirdi. "Benimle şu ormanda," eliyle ormanı gösterdi "Atlarımızla koşturacağını söyledin!"

Cihan onu ittirmekte olan kadının bileklerini kavrayıp kendine çekti. Ona sımsıkı sarıldı. "Böyle olsun istemedim." dedi hüzünle. Gözleri doluyordu. Onu bırakmak istemiyordu.

Karen ona sarılan kollardan kurtulmaya çalıştı. "Bırak! Daha fazla yalan dinlemek istemiyorum." dedi öfkeyle. Cihan ona bir abiydi bu zamana kadar. Düştüğünde kaldıran, ağladığında susturan, okulda onu koruyan, hep yanında olan Cihan'dı. Şimdi gidemezdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 30 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LUREN (İblis)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin