26. Bölüm

346 23 4
                                    

Aradan 3 hafta geçmişti Hazal tamamen iyileşmişti
Kerem her zaman erken çıkıyordu o yüzden genellikle akşam ve hafta sonu bir araya geliyorlardı

Hazal'ın telefonu çalınca açtı

"Efendim Kerem"

"Nasılsın Hazal"

"İyiyim sen"

"Bende iyiyim akşam iş yemeği var benimle gelir misin"

"Gelmem gerekiyorsa gelirim"

"Gelmen gerekiyor o yüzden aradım seni Arda da orda olacak maalesef bir görünür çıkarız çok durmayız yani"

"Sorun değil saklanarak geçiremem ömrümü zaten"

"Teşekkür ederim Hazal eve kuaför ve elbise yollayacağım seni kendim gelip alacağım"

"Rica ederim Kerem bekliyorum"

Saatler sonra Hazal hazır bir vaziyette Kerem'i bekliyordu araba sesi duyunca kapıya doğru yürüdü
Kapıyı açtı Kerem kapının önünde duruyordu onunla göz göze geldi

Saatler sonra Hazal hazır bir vaziyette Kerem'i bekliyordu araba sesi duyunca kapıya doğru yürüdü Kapıyı açtı Kerem kapının önünde duruyordu onunla göz göze geldi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elbise bu şekilde altına siyah siyah ayakkabı

Kerem'i yine kendisine hayran bırakmayı başarmıştı
Kerem kıskanç bir adamdı karısını açık saçık giydiremezdi kimse kusura bakmasındı bu elbise ile bile fazlasıyla çekici duruyordu

"Çok güzel görünüyorsun Hazal"

Hazal mahçup bir gülümseme sunarak

"Teşekkür ederim Kerem sende çok yakışıklısın"

"Teşekkür ederim gidelim mi"

"Gidelim"

Kerem kolunu uzatır Hazal girer birlikte arabaya binerler korumalar ayrı arabalarla gelir bu gece korumaları fazlaydı Arda'nın ne yapacağı belli olmazdı

Lüks bir otelin restoranında ayarlanmıştı iş yemeği Kerem Hazal'ın kapısını açıp inmesine yardım eder yan yana yürümeye başlarlar Kerem elini Hazal'ın beline atar
Hazal Kerem'in temaslarına alışmıştı onu rahatsız etmiyor aksine hoşuna gidiyordu

Restorana gelince masaya doğru ilerlemeye başladılar herkesin gözü onlara döndü
Özellikle Arda'nın
Hazal başını kaldırmak istemiyordu ama mecburdu masada ki herkesle tanışacaktı

Kerem herkesi selamlayıp masadakileri Hazal'la tanıştırmaya başladı
Arda ile göz göze gelince içini sinir kapladı utanmadan gözünü dikmiş kendisini süzüyordu insanda biraz vicdan olurdu ölümlerden dönmüştü
Arda'nın kalbi olduğuna bile şüpheliydi baş selamı verip geçiştirdi Kerem sandalyesini çekince oturdu
Kerem'de yan tarafına oturdu

Kerem sürekli Arda'ya bakıyordu Arda ise Hazal'a
Kerem öksürerek Arda'nın ilgisini çekmeyi başardı
Arda ona bakınca hayırdır anlamında kaş göz yaptı
Arda omuz silkip Kerem'i daha fazla sinirlendirdi

Kerem elinin üzerinde el hissedince dönüp Hazal'a baktı
Hazal elini sakince okşuyor onu rahatlatmaya çalışıyordu
Kerem derin bir nefes alıp önüne döndü yoksa Arda'yı yumruklayacaktı

Hazal önünde ki yemeği sakin sakin yiyor gözüyle sürekli Kerem'i takip ediyordu
Kavga çıksın istemiyordu
Canı çok sıkılmıştı
Kerem'in kulağına eğildi kokusunu içine çekti çok güzel kokuyordu bu adam

Kerem Hazal'ın nefesini boynunda ve kulağında hissedince ensesinden aşağıya bir ürperti geçti kasıklarında durdu

"Biraz terasa çıkabilir miyiz Kerem biraz hava almam lazım çok bunaldım"

Kerem kendine gelip başını olumlu anlamda salladı
İkisi ayağa kalktı Kerem Hazal'ın beline tutarak onu yönlendirdi
Birlikte terasa çıktılar
Kendileri dışında bir kaç kişi daha vardı
Sessiz bir köşeye çekilip manzarayı seyretmeye başladılar

"Manzarayı beğendin mi Hazal"

"Evet gerçekten çok güzel"

"Güzeldir yemek senin için sıkıcı geçiyor anlaşılan"

"Önemli değil Kerem iyiyim"

"Birazdan gideriz evimize az daha sabret"

Arda genç çifti hasetle izliyordu Hazal için o gün çok endişe etmişti arayacak zamanı olmadığı için dönmek zorunda kalmıştı kendi canını hiçe saymasına anlam veremiyordu
Hazal kaçtıkça Arda'nın onu elde etme isteği katlanarak çoğalıyordu
Yüzüne yan bir sırıtış ekleyerek

"Kimleri görüyorum ne yapıyorsunuz burda genç aşıklar yemekte ki konu pek sarmadı anlaşılan"

"Ağzını yüzünü dağıtmadan siktir git buradan Arda belanı arama"

"Belayı severim bilirsin"

Hazal Kerem'in elini tutup onu sakinleştirmeye çalıştı

"Lütfen Kerem sorun çıksın istemiyorum bırak şunu konuşur konuşur gider"

"Beni hiç tanımıyorsun Hazal ben boş konuşmam"

"Yine ne istiyorsun bizden Arda evlendim artık bırak peşimizi mutlu olmak istiyoruz"

"Evliliğinizin gerçek olmadığını biliyorum Hazal boşan bana gel daha ne kadar kaçacaksın"

"Ben kocamı seviyorum ve boşanmayı düşünmüyorum evliliğimiz gerçek"

"İnanmıyorum sana"

Hazal Kerem'in yanaklarını tutup başını biraz eğer ve dudaklarına bir öpücük kondurur
Kerem ilk şoku atlatınca Hazal'ın alt dudağını ağzına alıp emmeye başlar
Hazal karşılık verir
İkiside etrafta ki herşeyi unutur

Arda Kerem'in kolundan tutup ikisini ayırır
Kerem'in yanağına yumruğunu geçirir

"Sen nasıl öpersin lan Hazal'ı"


Bitmeyen İntikam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin