🦖

86 11 16
                                    

Cenan'dan

"BIZIM MALLARIMIZ NASIL YAKILABILIR EMRE SEN BU İŞLE İLGİLENMİYOR MUYDUN BİZ SANA GÜVENMİŞTİK?!"

-Ya bu benim sorumluluğum değildi ki ben bana getirilen malların parasını ödeyip depoya koydum ve yaklaşık 3 saat sonra bakmaya gittiğimde mallar yakılmıştı bana bagiracagina git korumalarına bağır.

-BIR TARAFTAN BIR TON PARASINI ÖDEDİĞİMİZ MALLAR YAKILIYOR DİĞER TARAFTAN 30 TANE ADAMIMIZ ÖLDÜRÜLÜYOR HANGI OROSPU COCUGU YAPIYOR LAN BUNU!

Arif'den

-Ya Ömer bir keyif kahvesi yapta içelim amk ya kendimizi gelelim bir çok yorulduk.

-Kahveyi yaparım yapmasına da Cenan bizim yaptığımızı öğrenirse çok pis amimiza koyacak farkındasın değil mi?

-Sikerim la Cenani da kahve yap içelim.

-İyi peki

Ömer kahve yapıp geldiğinde karşılıklı sohbet ederek keyiflerine bakmışlardi. fakat Cenan da bu yaptıklarının altında kalacak bir adam değildi bunun onlar da farkındaydı anın tadını çıkarıyorlardı sadece.

Cenan'dan

Cenan elini alnina koyup düşünüyor, Emre de odada dört dönüyordu. Hem maddi olarak zarara girmişler hem de adamlarını kaybetmişlerdi.

-Ulan acaba Ahmet abiyi falan mı arasak borcumuz olduğu zaman tek celsede silmişti acaba bu sefer de maddi açıdan destek olur mu?

Emre bir ümit konuşmuştu.

-Ahmet abi daha ne kadar yardım edecek bize? Bizim aptalligimizdan o da bıktı. Hiçbir şeyi kendi başımıza halledemiyoruz sürekli boka batıyoruz.

-Ya iyi de orospu çocukları çok iyi çalışmışlar 30 adamimizi öldürüp bizi 800 bin lira zarara soktular.

-Bu sefer şansları iyi gitti ama şu bataktan bir kurtulalım onlara da sıra gelicek.

Dedi Cenan elindeki kağıdı buruşturup top yaparken.

Arif'den

Kahvelerimizi bitirip işlerimize devam etmiştik bizim için her şey tıkırında işliyordu. Yaklaşık 2 ay önce onlar yüzünden yakın arkadaşımla aram açılmış üstüne bir de mallarım yağmalanmıştı. Bende bu yüzden küçük bir intikam almak istemiştim. 2 ay önce ben ne yapacağımı bilemez ve sinir krizleri geçirirken onların keyfi yerindeydi şimdi ise durum onların aleyhine döndü.

Kendi kendime siritirken Atakan içeriye girdi;

-Ya bugün erken mi geçsek eve minik bir kutlama yaparız.

Atakan onlar yüzünden aramın bozulduğu arkadaşımdı. Üzerime atılan iftira sonucu Atakan da onun arkasından iş çevirdiğime inanmış ve benimle arasına mesafe koymuştu.

Neyse ki sonradan bu yanlış anlaşılmayı düzeltmiş ve yeniden birlikte takılmaya karar vermiştik.

Onun bu dediğini zevkle onayladım ve 'gidelim' diyip sandalyede olan ceketimi elime alıp mekandan çıktık.

Mekana yaklaşık 50 tane adam koymuştum depoya, benim odama, kapının girişine, arka kapıya ve üst katlara. Özellikle şu sıralar koruma çok önemliydi mekanım için.

Atakan, Ömer ve ben arabaya bindiğimizde şoföre evime doğru sürmesini istedik.

Eve geldiğimiz gibi ceketleri bir kenara fırlattık ve herkes üzerine rahat bir şeyler giydi. Atakan ve Ömer benim eve geldiklerinde aşırı rahat takılırdı sanki kendi evleriymiscesine. Eh tabii böyle olmasını ben istiyordum.

Evde calisanim yoktu. Çünkü kendimi rahat hissedemiyordum ve zaten eve çokça uğradığım da yoktu genelde mekanimdaydim.

Üzerime rahat bir şeyler giyindikten sonra mutfağa indim. Bizimkiler çoktan bir şeyler hazırlamaya başlamıştı bile. Onlara mutfağı kitleyip bende işin basit tarafına kaçıp salonda film seçmeye gittim.

Salonda film ararken birisi zile bastı. Doğruyu söylemek gerekirse bir ince götüm tutuştu. Salondan hızlıca çıkıp bizimkilerin yanına gittiğimde onlarda gözlerini büyülterek bana ve kapıya bakiyorlardi.

Biz salak salak etrafa bakarken sonunda ucumuzden birinin aklı erdi ve kapının deliğinden baktı.

Atakan delikten baktığı gibi hızla bize dönüp 'postacı sanırım' dedi

Ben ise anında
-Lan saçmalama bu saatte postacinin ne işi var burda hem ben kimseden posta almıyorum ki bu devirde posta mi kaldı sakın açma kapıyı!

Atakan başıyla onayladı ve kapının ordan uzaklaştı.

Fakat zil aralıksız çalmaya devam ediyor arada sırada da kapıya tekme ile vuruş sesleri geliyordu.

Ömer bağırarak;

-BU SİKTİĞİMİN KORUMALARI NE YARRAMA YARIYOR KAPIDA

diyip hızla camdan gizlice bakmaya yöneldi.

-Hassiktir olum korumalar yerde yatıyor!

-NE KORUMALARIMI ÖLDÜRMÜS OLAMAZLAR!

Sonrasında anlik bir gaza kapılıp hızlıca kapıya doğru yöneldim ve kapıyı açtım.

Karşımda gördüğüm kişinin yüzünde maske, kafasında siyah bir şapka ve elinde bir zarf vardı.

Ben onu süzerken o elime elindeki zarfı  tutuşturdu ve karanlıkta gözden kayboldu.

Ben olayları idrak edememiş bir şekilde elimdeki kağıda ve dışarıya bakıyordum. Dışarıdan gelen soğuk rüzgar yüzüme çarpıyor ve beni tuhaf hissettiriyordu.

Atakan ve Ömer yanıma gelince dikkatimi biraz da olsa toparladım ve kapıyı kapatip elimdeki zarfı açmaya odaklandım.

Zarfı açtığımda içerisinden bir kağıt parçası bir de üç tane siyah lotus çiçeği  çıkmıştı. Kağıtta ise "ölümünüz size birbirinizden daha yakın" yazıyordu.

Ömer kağıdı okuduğu gibi kahkaha atmaya başlamıştı.

- Vay be, bak senn! Atakan görüyor musun altıma işiyorum ben şuan.

Ömerin bu dediğine ve kağıtta yazanlardan sonra Atakan ve bende basmıştık kahkahayı.

Hatta ben Ömere katildigimi göstererek;

-Aman tanrım Ömer biz napicaz sanırım korkudan tansiyonum düştü
dedim bayiliyormus gibi yaparak.

Sonrasında kendi aramızda gülüşmelere devam ettik ve ben zarfı ve kağıdı paramparça ettim ve üç çiçekle birlikte çöpe attım.

O gece biraz gerilmistik ama her şey yine tikirindaydi umursamamayı ve keyfimize bakmayi tercih ettik. Gece boyunca da film izleyip sonrasında uyuyakaldık.


Gençler şuan ilk bölüm size karışık ve anlamsız gelmiş olabilir ama diğer bölümlerde düzelecek söz veriyorum 😭🙏🏻💛

Mind Your Business [Arcen]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin