Uzak diyarlarda kimsenin bilmediği insanlardan uzak sadece canavarların, melez canavarların ve canavar soyundan gelenlerin kabul edildiği bir lise vardı."CANAVAR LİSESİ". Bu gizli okula sadece özel mektuplarla kabul edilinirdi.
Ana karakterimiz Nazlı normal bir lisede geçirdiği bir yılın ardından yaz tatilinin son günlerinde götünü devirmiş yatarken pencereden gelen tıkırtılarla uyandı.
"Aman tanrım bu seste ne bir uyutmadınız yahu!"dedi ve yataktan fırladı. Pencereye baksın bir de ne görsün. Ağızı ve gözleri olan bir kağıt parçası camı tıkırdatıyor.
Nazlı sorguladı " Bu ne?"
Hemen camı açtı ve kağıdı elleriyle kapıverdi. Sonuçta o cesur bir kızdı. Kağıt elinde birkaç tur çırpındıktan sonra açıldı. Kağıtta şunlar yazıyordu
CANAVAR LİSESİ SİZİ AĞIRLAMAKTAN MUTLULUK DUYAR
Bu sene sizi okulumuzda görmekten büyük onur duyarız.
Gücün hep sizinle olması dileğiyleCanavar Lisesi Yönetim Kurulu Başkanı
Nefes Alan Ölü:Sinan HademeNazlı heyecanla kağıdı kapattı bu sürekli annesinin bahsettiği canavar okuluydu. Odasından fırladı ve koşarak annesinin yanına gitti. Annem mutfakta oturuyordu. "Anne! Anne! Anne!"
Annesi "dert gele sana ney" dedi. Nazlı "Anne çabuk şu mektubu oku" kağıdı annemin pamuk ellerine tutuşturdum. Annesi hızlıca kağıdı okudu ve mutlulukla gözleri büyüdü. "Yaşasın sonunda kabul edilmişsin edilmezsin diye çok korktum" dedi. Birlikte sarıldılar. "Ama bir sorun var..." Dedi annem üzgün bir şekilde. "Noldu anne?" dedim. "Okulun masraflarını nasıl ödeyeceğiz? Zaten aldığımız buzdolabının taksitleri daha yeni bitti" dedi. "Anne olsun ben orada yarı zamanlı çalışır masrafları çıkartırım"dedim. Annem ağlamaya başladı. "Seninle gurur duyuyorum fakir ama gururlu kızım" diyerek birden boynuma atladı. Annemin sırtını sıvazladım "geçti bundan sonra her şey daha iyi olacak..."
Kağıtta okulun hangi tarihlerde açılacağı ve okul için gereken malzemeler yazıyordu. Okulun üniforması yoktu. Bu iyi olmuştu çünkü okula artık çeşitli kombinler yapıp gidecektim. Okulun açılmasına bir hafta kala annemle çarşıya indik. Annem bu çarşıyı avucunun içi gibi bilirdi. Arada duran gizli bir oasaja girdi. Burada canavarlıkla ilgili derslerin kitapları ve malzemeleri vardı. Alışverişimizi tamamladık. Fakir olduğumuz için her şeyi taksitle almak zorundaydık:(
Geri kalan hafta boyunca annem bana hangi dersleri göreceğimi anlattı. Aynı zamanda erkek kardeşim cihangirinde bu okulda olduğunu söyledi. Cihangiri daha önce çok sık görmemiştim. O babamla kalıyordu. Acaba nasıl biriydi. Annem babamla ben çok küçükken ayrıldı. Babam anneme şiddet uyguluyordu. Annem buna dayanamayıp babamdan ayrıldı. Aman tanrım hayatta her zaman şansız ve babasız bir kız olarak kaldım. Ama artık yanımda kardeşim Cihangir vardı. Yani umarım...
Bir hafta çabucak geçti yarın okul vardı. Heyecanla yatağıma yattım. Gözlerimi kapadım ve uyumayı bekledim. Birden sabah oldu ve gözlerimi açtım. "ANNE SABAH OLDU KALK GİDELİM HADİ" dedim. Annem yorgun gözlerle bana baktı."Anne hadi kalk yya" dedim. Annem kalktı kahvaltımızı yapıp yola çıktık. Çıksorutun ara sokaklarında gezerken bir geçit bulduk. Annem beni uğurladı ve geçitten geçerek okulun kapısının önüne ışınlandım. "Ya inanmıyorum burası teyzemin düğün salonundan büyük" dedim. Etrafımda döndüm ve "Burası ne kadar güzel" dedim. O sırada bir öksürük beni böldü. Gözlerimi açtım bir erkek figürü vardı. "Sen nazlı olmalısın" dedi ve kıkırdadı. "Oh merhaba sen kimsin" dedim ve gülümsedim. Oğlan benimle yaşıt gibiydi. Güldü "Benim Cihangir, kardeşin" dedi. Şaşkınlık ve mutlulukla boynuna atladım. "Kardeşim" dedim. Bana sarıldı ve güldü. "Nasılsın annem nasıl bana kendinden bahset seni tanımak için sabırsızlanıyorum" dedim. Cihangir güldü "ha ha ha sakin ol kardeşim sana kendimi anlatacağım ama önce okulu tanıtayım" dedi. Kolunu omzuma attı ve bana okulu gezdirirken kendinden bahsetti. Beni sürekli görmek istediğinden ama babamın izin vermediğinden, özel güçlerini nasıl keşfettiğinden, babamın özel güçlerini keşfederken ona nasıl yardımcı olduğundan,okuldan ve geri kalan her şeyden... Bende ona biraz kendimden bahsettim ve beni müdürün yanına götürdü. SİNAN HADEME... Sakince kapıyı tıklattım."Gir!!" Dedi müdür. İçeriye girdim ve arkası dönük deri koltukta oturan bir figürle karşılaştım. Heybetliydi. Purosunu yakmış tüttürüyordu. "Hoşgeldin Nazlı West" dedi. Beni nereden tanıyordu. Birden aklımı okuyormuş gibi cevap verdi. "Burada okumuş,okuyan ve okuyacak olan her öğrencinin ismini bilirim" dedi. "Ama..." Dedim. "Nereden bildiğimi soracaksın değil mi" küstahça sırıttı. "Sen sormadan ben söyleyeyim ben akıl okuyabilirim ve geleceği görebilirim" dedi. Çok şaşırmıştım. "Her neyse şimdi sana bir yurt odası belirleyelim dört kişilik yurt odasında kalacaksın çünkü fakirsin ama merak etme arkadaşların senin kadar fakir değil" dedi. Gururum incinmişti ama olsun ben fakir ama gururluydum. Bana odam hakkında bilgilerin yazılı olduğu bir kağıt verdi ve odasından çıkardı. Hemen yurt odama gittim sanırım ilk giden bendim. Eşyalarımı yerleştirirken odaya kasvetli ve baddie havası ile bir kız girdi. Kısa korseli siyah bir elbise giymişti. Yanında iki tane koruma vardı. Korumalara eşyalarını bırakmalarını ve çıkmalarını emretti. Korumalar çıktılar. Birkaç saniye sonra kızla göz göze geldik. Bana gülümsedi. "Merhaba benim adım Melek senin adın ne?"dedi. Kızın kasvetli bir havası vardı ama konuştukça bana çok samimi geldi. "Merhaba ben nazlı" dedim ve gülümsedim. "Sende benim gibi yeni mi geldin" dedim. "Evet normalde ben ve ikizim evde eğitim görüyorduk fakat babam ve üvey annem evlenince üvey kardeşlerimizin geldiği bu okulda okumak zorunda kaldık" dedi ve samimiyetle gülümsedi. "Sanırım dersler yarın başlıyormuş bugün yerleşme günüymüş" dedi. "Evet kardeşimde öyle söyledi" dedim. "Seninde mi bu okulda kardeşin var" dedi hafif şaşkın bir edayla. Evet dedim. Biz sohbete dalmışken odanın üçüncü üyesi geldi. Siyahlar içinde giyinmiş bir kız. Hiçbirimize selam vermeden eşyalarını yerleştirdi ve yatağına oturdu. "Merhaba" dedim. Kafasıyla onayladı. Bana verilen yatakhane bilgilerinden onun Kayra Travestioğulları olduğunu anlamıştım. "Sen Kayra Travestioğulları olmalısın" dedim. "E-e-e-evet" dedi. Kafamı salladım ve gülümsedim. "Tanıştığıma memnun oldum". Kafasını salladı. Eşyalarımı yerleştirmeyi bitirmişken. Dört tane siyahi yarı çıplak sarı parlak kumaştan şalvar giymiş kaslı ve iri adamların taşıdığı üzeri pahalı kumaşlarla çevrili bir tahtırevan içeri girdi. Bir tane adam öne çıktı ve önce borazan çaldı ve elinden çıkardığı parşömenden bir şeyler okumaya başladı"Cüce krallığının güzelliği dillere destan uğruna 749 kişinin öldüğü saygıdeğer prensesimiz Defne Niggasoylu yatakhanenizde konaklamaya gelmiştir. Eşyalarına dokunan ve onun teline zarar verip sözünden çıkan herkesin kellesi uçurtulacaktır"
dedi ve parşömeni kapatıp arkaya geçti. Kaslı adamlar tahtırevanı indirdi ve içinden bir metredende kısa ,kapkara ten rengi olan, saçı yapık bir kız çıktı. İnce bir ses tonuyla "şimdi gidebilirsiniz" dedi. Odaya doluşan on tane yarı cıbıldak adamların hepsi birden çıkıp gitti. Şaşkınlıkla bu kıza bakıyorduk. Birden yatağa tırmandı ve bize bakarak "özgüven aşko" dedi. Kayra ben ve Melek birbirimize bir bakış attık. Defne konuştu "Merhaba canim ben Defne Niggasoylu zaten beni tanımıyorsanız şaşarım hıh" dedi. Güldüm "Merhaba bende Nazlı" dedim. Fakir bir aileden geliyordum bu yüzden kimseyi kınayamazdım. Bu dörtlünün çok iyi arkadaş olacağını şimdiden sezmiştim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Canavar Lisesinde İlk Günüm
De TodoLisede ilk günüm ergenliğe geçişimin ilk günü acaba neler yaşayacağım..? Yeni hayatımda tanışacağım mistik yaratıklar kimler olacak?