Sh - daha sonra kangnam'ı bile iyileştiren bir öğrenci olarak bütün sorunlu öğrencileri bana gönderiyorlardı, bunun üzerine okulun sahibi kiho ahjussi oğluna bakmam için beni işe aldı, yani siwon'a
Th - siwon sana diplomanı veren çocuk mu yani?
Sh - evet, sonra ben siwon ile gittim, bana dedi ki hiç arkadaşım yok, kimsr beni çekmek istemiyor, babam ne veriyorsa iki katını vereceğim, arkadaşım ol dedi
Th - ya
Sh - evet, onun da benim geçirdiğim kazada annesi ölmüş, aynı kaza olduğunu ikimiz de sonradan öğrendik, zihinsel şoka uğramıştı, doktoruyla konuştum, annesi öldüğü için bu hale geldi, annesi geri gelmeden düzelmez dedi
Th - ki bu imkansız
Sh - sürekli sinir krizleri geçirdi, bazen hafızasını kaybediyordu, kendini kontrol edemiyordu, sonra bir gün biz kaza geçirdik, denize düştük, ben yüzme bilmiyordum ve neredeyse ölüyordum, siwon çıkardı beni, ağlayıp zırladı ve beni sevdiğini itiraf etti, ki ben de ona boş değildim, çıkmaya başladık, çok geçmeden evlenmeye karar verdik
Th - işler o kadar ilerledi yani, umarım daha evlenmemişsinizdir, düğünü kaçırdığım için hayatımı mutsuzlukla geçiririm
Sh - hayır evlenmedik
Th - ohh, neyse devam et sen
Sh - neyse babası çok zengin olmasına ramen dedi ki, ben senin ihtiyaçlarını karşılamayacağım, bundan sonra sen kendin geçineceksin dedi ve para vermeyi kesti, siwon'a annesinden bir araba kalmıştı, o arabayı çıkarttık, araba sürmeyi öğrettim ona ehliyet alsın diye, sonra öğrendik ki benim rikita ve siwon'un ablası jiwon çok uzun zamandır çıkıyorlar, ve beraber evlenelim dedik, tüm hazırlığıda tamamladık, bu haftasonu evlenecektik, gerçi jiwon unnie ve riki hala evleniyor ama...
Th - peki siz niye ayrıldınız?
Sh - şöyle, kazayı benim ailemin yaptığını öğrendi, sonra yine aklını kaybetti, beni bir eve kapattı, seni öldüreceğim dedi ama öldürmedi, ilaç falan verdi, sonra annesi çıkıp geldi, kadın komadaymış, siwon'a tokat attı, bin tane de laf söyledi, sonra beni götürdü, siwon hastaneye kaldırıldı, iyileştiğini öğrendik, daha sonra kendini eve kapatmış, yememiş içmemiş beni beklemiş, ailesi kapıma gelip onu son kez görmem için yalvardı, son bir kez görmeye gittim, yedirdim içirdim, sonra ayrılmak istediğimi söyledim, çok üsteledi, benim yüzümden mi dedi, neden sorup durdu, ben de başka birini sevdiğimi ve aile buluşmaları dışında görüşmememiz gerektiğini söyleyip ayrıldım, beni kötü hatırlasın ve peşimden gelmesin istedim
Ve yine ağlamaya başladım
Th - aahhh, kötü olan onunla arkadaşın vesilesiyle sürekli bir araya gelecek olman, sana söylüyorum, evlenecek kadar ciddi düşündüğün bir adamı unutmak çok zor olur, hatta unutamazsın, bu yüzden kafanı dağıtmaya çalış
Sh - umarım başarırım
Th - umarım, neyse, sana verebilecek boş odam yok, o yüzden benim odamda yat
Sh - bu kadar büyük evde nasıl boş oda yok ya?
Th - hepsine gereksiz eşya yığdım, giyinme odası, inanmıyorsan bakabilirsin
Sh - gerek yok, beraber uyuyabiliriz, ya da istersen kyu-shin ile
Th - rahatsız olmuyorsan sıkıntı yok
Sh - hayır, üvey abilerimle az yatmadım, ya da çalıştığım yerlerde, yabancılarla uyuyabilen neden abisiyle uyuyamasın
Th - sen de ne oynak birşey çıktın ya