Yeniden Doğuş: Profesyonel Yedek(My stand in novel )

Bölüm 108 - Yeniden Başlayalım

ZhouXiang tereddütle sordu: "Aşağı mı?"

"Evet."

"Dışarı çıkabilir mi?" ZhouXiang aniden gergin hissetti. YanMingXiu'nun aşağıda beklediğini düşündüğünde aşağıya inmenin bile zor bir sorun olduğunu hissetti.

Onunla nasıl yüzleşmeli?

"Dedem onu ​​dışarı çıkardı. Birbirini seven ve kavga eden iki çocuğun er ya da geç akıllarından uyanacaklarını söyledi. Başından beri sizin kalıcı olacağınıza inanmıyor. Sonuçta MingXiu sadece 24 yaşında. Onun yaşındaki insanlar zaten bir düzine kez değiştiler (ortaklar). YanMingSu hafifçe gülümsedi, "Büyükbabam çok meşgul. Onun bu torun işleriyle ilgilenecek vakti gerçekten yok. Bu sefer sadece MingXiu'nun çok ileri gittiğini hissettiği için müdahale etti. Ben de babama ısrar ettim. MingXiu bir süreliğine özgür. Ancak gelecekte birçok zorluğun ortaya çıkmasından korkuyorum. İkiniz de zihinsel olarak hazırlıklı olmalısınız. Umarım o zaman siz ikiniz gelip beni rahatsız etmezsiniz, bu yeterince iyidir."

ZhouXiang başka ne diyeceğini bilemeden acı bir şekilde gülümsedi.

YanMingSu bu sözleri hiçbir şeyi atlamadan pervasızca söyledi. ZhouXiang buna sürüklendi. Önemli olan YanMingXiu'nun aşağıda olması. YanMingXiu'yu birçok kez reddetmişti ama YanMingXiu asla pes etmedi. Ve kendisi de sınırına ulaştı. Uzun süredir ilerlemek mi yoksa geri çekilmek mi ikileminde kalıyordu. Eğer hâlâ bir karar vermezse ilk yıkılacak kişi kendisi olacaktır.

Ve hemen aşağıya inmeye karar verdi.

Uzun süredir birbirlerine işkence eden ZhouXiang, kendini son derece bitkin hissetti. Bu ilişki onu neredeyse tamamen değiştirmişti; sadece dışarıdan değil, ruh hali açısından da. Daha önce olduğu kişiden çok farklı hale geldi. Ama yine de kendisi olmak istiyor. Tekrar gerçek benliğine dönüşmek için geri dönüp eski yolunu takip etmesi gerekiyorsa, bu kumarı oynamaya hazırdır. Sonuçta onun şu anda YanMingXiu'dan vazgeçmesi gerçekten……

ZhouXiang ayağa kalktı ve kitaplığın camından kendine baktı. Ona yansıyan solgun, acınası görünen bir yüz. Kendini biraz normal göstermek isteyerek yüzünü bir mendille sildi. ChenYing'i korkutmak istemiyordu.

"Ben... ben aşağı iniyorum."

"Durun, hala söyleyecek bir şeyim var."

"Nedir?"

“Eğer Yan ailemin bir parçası olursan, annemin hareketini ciddiye alma. WangYuDong onun yanında ateşi körüklüyor, her şey çok şiddetliymiş gibi konuşuyor, bu yüzden babamın uşağını anneni görmeye gönderdi."

ZhouXiang yumruğunu sıktı, "Alışılmışın dışında değil, bu Wang soyadı benim düşmanım."

"Bu adam son zamanlarda pek dürüst davranmamıştı ama kız kardeşim hamile, ona dokunamam..." YanMingSu gülümsedi: "Ama yine de ona bizim sorumluluğumuzu üstlenmeye yetkili olmadığını bilmesi için ona biraz ders vermem gerekiyor. Yan'ın ailesi önemli.”

Şu anda ZhouXiang, WangYuDong'u daha az önemseyebilirdi. WangYuDong'un ölü ya da diri olup olmamasının onunla hiçbir ilgisi yok. WangYuDong her iki hayatında da önemli bir rol oynamış olsa da, o kesinlikle Tanrı'nın onu denemek için gönderdiği bir rol. Bunu daha fazla düşünmek bile başı ağrıyordu. Hatta bunu düşünmeyebilir bile.

Dışarı çıkmak için kapıyı açtığında ChenYing oturma odasında duruyordu ve kapısını çalmak konusunda tereddüt ediyormuş gibi görünüyordu. Dışarı çıktığını görünce şok oluyor.

ZhouXiang ona baktı, "Anne, YanMingXiu hemen aşağıda."

ChenYing ağzını açtı ve bilinçsizce elini göğsüne koydu. İçini çekti, "O halde aşağı in. Hava çok soğuk, sıcak tutun” dedi.