Çok uzun bir süredir yoktum maalesef, ama artık yeni bölümler atmaya devam edeceğim. Keyifli okumalar dileriimm.
......
Birbirimize bakarken birden zil sesi duyuldu.
Chris ayağa kalkarak;
"Ah, şimdi hatırladım ikimize atıştırmalık birşeyler söylemiştim. Hemen hazırlayıp geliyorum. "
Seungmin afalladı çünkü şaşırmıştı.
"Tamam, bekliyorum. "
*5dk sonra*
Chan elindeki içi atıştırmalık dolu tabaklarla salona girdi.
"Zahmet etmeseydin Chris, gerek yoktu."
"Evime gelen misafiri güzel ağırlamadan göndermem ben, hadi diziyi kaldığı yerden başlat da izleyelim. "
Seungmin koltuğun kenarındaki kumandayı eline alarak diziyi başlattı.
İkiside diziye çok dalmışlardı. Etrafa göz gezdiren Chris saatin çok geç olduğunu gördü. Seungmin'e söylemek için yan tarafına baktığında gördüğü manzara ile afalladı.
Seungmin uyuya kalmıştı. Yüzünde mükemmel bir ifade vardı. Bunu gören Chris'in yüzü gülmeye başladı. Çünkü çok tatlı uyuyordu Seungmin.
Chris'in iki seçeneği vardı. Ya onu misafir odasına kadar taşıyacaktı yada burda uyumasına izin verecekti. Fakat burası güzel bir uyku çekmek için o kadar da rahat bir yer değildi.
Chris, Seungmin'i uyandırmaya çalıştı fakat o kadar uykusu vardı ki uyanamadı. Bunu gören Chris tek hamle ile Seungmin'i kucağına aldı ve misafir odasına doğru yol aldı.
Yatağı düzelttikten sonra Seungmin'i yatağa yatırdı. Üstünü örttükten sonra ışıkları kapatıp kendi odasına geçti.
Sabah oldu
*Seungmin'in anlatımından*
Önce etrafa bakındım, nerede olduğunu anlamaya çalışırken dün Chris'in evinde kaldığımı hatırladım.
Bir dakika, ben buraya nasıl geldim. En son aşağıda film izliyorduk, sanırım beni taşımış olmalı. Ama beni nasıl taşısın ki neredeyse vücut yapılarımız aynı.
Çok geçmeden yataktan kalktım, elimi yüzümü yıkamak için hemen olduğum odanın tam karşında olan tuvalete gitmek için odadan çıktım.
"Bu koku da ne, nefis kokuyor. "
Elimi yüzümü yıkadım ve aşağıya doğru indim.
Karşımda gördüğüm manzara mükemmel di
"Günaydın Seungmin, umarım güzelce uyuyabilmişsindir."
Yüzünde hafif bir gülümseme oldu Chris'in
"Evet, çok güzel uyudum çok teşekkür ederim"
"Ne demek, gel kahvaltı hazır"
İkiside kahvaltı yapmak için masaya oturdu. O sırada Seungmin'in telefonu çalmaya başladı.
"Babam arıyor"
"Hadi aç belki birşey olmuştur"
Beklemeden telefonu açtı Seungmin
"Alo, Seungmin ile mi görüşüyorum? "
Seungmin'in duyduğu ses babasının sesi değildi.
"Evet, benim. Siz kimsiniz? Babam nerede"
"Şöyle ki babanız ve anneniz trafik kazası geçirerek hayatlarını kaybettiler. Üzgünüz. "
Seungmin önce afalladı, telefon elinden kaydı ve yere düşüp parçalandı. Önce bir bağırma sesi sonrada ağlama sesi duyuldu mutfağın içinde.
Chris ne yapacağını şaşırmıştı. Seungmin'e ne olduğunu soruyor ancak Seungmin çığlık çığlığa delicesine ağlıyordu.
Chris, Seungmin'i sakinleştirmeye çalışırken, üstüne doğru bir beden devrili verdi.Seungmin, dayanamayıp bayılmıştı. Chris üstüne düşen bedeni görünce şok getirmişti.
Eveett, bir bölümün daha sonuna geldik. Umarım keyifle okumuşsunuzdur. Lütfen yorum yapıp oy vermeyi unutmayın.
30 oy geldikten sonra yeni bölümü atacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sizi tercih ederim bayım -chanmin
FanfictionGüney Kore'nin en ünlü kafelerinden biri olan Myeondong kafesine canı kahve çektiği için giden sporcu Christopher Bang Chan, kafede hayatının aşkını bulucagından haberi yoktu. "Hoşgeldiniz bayım, ne tercih edersiniz? " "Hmm sizi tercih ederim bayım...