Yazmak hiç aklımda yoktu cidden sadece bir öncekini beğenenler oldu diye yazdım umarım bunu da beğenirsiniz, ben pek beğenmedim ama olsun.
İyi okumalar.
1100 kelime.
"Kendine dikkat etmemenden nefret ediyorum Hwang Hyunjin."
"Hadi ama Jeongin boksör olduğumun farkındasın değil mi? Vücuduma zarar gelmesi sence de çok normal değil mi?"
"Kendini düzgünce savunsan olmaz bunlar daha ilk raunt yeni bitti ve şu haline bak kan ter icindesin en azından raundun kazananı sendin."
"Maçın kazananı da ben olacağım, sen beni iyilestirmeye bak tilkicik."
Jeongin göz devirerek Hyunjin'in yanından kalktı.
"Vücudundaki bu morluklarla kaybedersen seni ben öldürürüm zaten."
"Emin ol kazanacağım Jeongin bana bir ödül belirledin mi bari?"
"Ne çıkarcı adamsın ya"
"Seviyosun.."
"Olabilir."
"Sayın seyirciler maçın 2. rauntu birazdan baslamak üzere yerlerinize tekrardan geçmeniz rica olunur."
"Hyunjin kendini fazla hırpalama alamayacağın bir maç değil biliyorsun sadece bir an önce bitirmeye odaklan."
Hyunjin, Jeongin'in yanağından makas alarak
"Merak etme kücük tilki bu maçın kazananı ben olacağım bunu sende biliyorsun sen ödülümü hazırlamaya bak."
Jeongin sırtına vurarak sahaya yollamıştı Hyunjin'i
Yaklaşık 20 dakikanın ardından her yerden yükselen alkış sesleri ve Hyunjin'in adı herkesin duymayı beklediği bir şeydi.
Jeongin Hyunjin'i gururla kenardan izliyordu tabi bir yandan da Hyunjin'e ne gibi bir ödül vermesi gerektiğini bilmiyordu.
Hwang Hyunjin böyleydi çıkarcı bir adamdı ne kadar laf saysa da Jeongin'in hoşuna gidiyordu bu olay. Ödül düşünmek ne kadar hoşuna gitmesede, her şeyi olan bir adama ne verebilirdi ki?
Dinlenme odasında
"Evet Bay Yang düsündünüz mü ödülümü."
"Yemeğe çıksa-"
"Bir de çicek ver elime, sahte bir madalya da ayarladın mı?"
"Üzgünüm Bay Hwang ama her şeyi olan birine ne gibi bir ödül bulabilirim bilmiyorum."
Hyunjin bunu duyduğunda ayağa kalkarak Jeongine yaklaştı.
"Her şeyi olan biri öyle mi?"
"Evet öyle yalan mı?"
aralarında yalnızca bir adımlık bir mesafe vardı artık.
"Belkide eksik şeyler vardır Jeongin sen göremiyorsundur."
"Öyleyse söyle de bileyim."
"Asla anlamayacaksın değil mi?"
"Neyi Hyunjin?"
Hyunjin bu cümleden sonra biraz uzaklaşmış masanın üzerinde duran sudan biraz icmiş ve tekrar Jeongin'in dibinde bitmişti.
"Seni istediğimi Jeongin, seni istediğimi asla anlamayacaksın."
Jeongin yalnızca dibinde olan Hyunjinin yüzüne bakıyor hiç bir şey söyleyemiyordu.
"Bir şey demeyecek misin?"
"Hyunjin ben ne demem gerekiyor bilmiyorum bak çok ani oldu tamam mı beklediğim bir şey değildi arkadaşız hem ne demem gerek bilmiyorum ya tüm ilişkimiz mahvolursa üzerine düsün-"
"Neyi düşüneceğiz Jeongin aramızdaki çekimin sende farkındasın hala arkadaşız diyorsun, sikerim arkadaşlığını sen benim arkadaşım falan değilsin sevdiğim kişisin."
