Yeni Okul

18 4 9
                                    


Sabah alarmın sesiyle uyandım bugün 10. sınıfın ilk günüydü ve ben başka bir okula nakil olmuştum.
İlk gittiğim lise hem ortam hem başarı açısından berbattı ve kontenjan açığı olduğu için ailemin sürekli istediği o okula nakil olmuştum. Okul yüksek bir obp ile aldığı için asla hayalim bile değildi. Ama şimdi o okuldaydım işte acaba benimle dalga geçerler miydi ya da nereden geldiğimi sorup küçümserler miydi? Hiçbiri umurumda olmasada düşünüyordum işte.

Okul için hazırlandım kahvaltımı yapmadan evden çıktım kulaklıklarımı çantamdan çıkardım ve playlistimden bir şarkı açtım. Çoğu zaman şarkıyı dinlemiyordum bile fakat oradaydı işte. Okulun bahçesine ayak bastığımda heyecanım artmıştı. Nasıl insanlarla tanışacaktım acaba. Kafamdaki sorular ile okulun binasına girdim ve üst kata çıkarak sınıfımı aradım.  Sınıftan içeri girdiğimde birkaç kişinin bakışını üzerimde hissettim ve dershaneden arkadaşım olan Selimi gördüm kendisine yeni bir arkadaş grubu edinmiş gibiydi. Hızlıca sınıfı tarayıp boş olan tek yere doğru ilerledim. Siyah gözlü bir çocuğun yanına yerleştim ve onunla hiç konuşmadan önüme döndüm. Çekingen bir insan değildim ama o kadar çabuk sosyalleşmemi kimse beklememeliydi.

Kulaklıklarımı çıkardım ve çantama geri koydum bugün okulun 2. haftasıydı  o yüzden herkes çoktan yerlerine yerleşmişti bu sıra benim kaderim olucaktı sanırım. Bu arada kendimi tanıtmadım ben  Furkan 175 boylarında siyah saçlı koyu renk gözleri olan bir erkeğim. Çevremdeki insanlar benim ilk bakışta soğuk biri olduğumu söyler. Fakat kimseyi tanımadan nasıl biri olduğunu bilemezsiniz. İlk ders edebiyattı. Edebiyat öğretmenimiz sınıfa girdiğinde yoklamayı aldı ve sonunda bana doğru yöneldi;

''Evet yeni bir arkadaşımız gelmiş sınıfa tanıt bakalım oğlum kendini.'' Sınıftaki insanlar bana doğru bakmaya başlamıştı. Kendimi tanıtsam ne olacaktı ki sanki birileri bunu önemsiyor muydu? Kendisi bile 2 saate unutacaktı zaten içimden söylenerek ayağa kalktım:

 ''Ben Furkan Ateş  Çankırı Anadolu Lisesinden  yeni kayıt oldum.'' diye kestirdim ve yerime geri oturdum. Zaten öğretmenin kendiside tanışma merasimimizi önemsemeyip dersini anlatmaya koyuldu. Edebiyat dersini seviyordum bu yüzden daha ilk dersten birçok soruya cevap vermiştim. Sınıftakiler benim inek olduğumu düşüneceklerdi fakat ne yapabilirdim, edebiyat benim zaafımdı. Her konuştuğumda en önde oturan kızların bana baktığını ve aralarında fısıldadıklarını görüyordum. Kim bilir neler konuşuyorlardı. Bu düşünceler aklımı kurcalarken tenefüs zilinin sesi duyuldu. Yanımdaki çocukta kalkıp arkadaşlarının olduğu sıraya doğru ilerledi ve onlarla sohbete başladı. 

 İlk 2 ders Edebiyat bitmişti ve sırada Beden  dersi vardı.  Bu yüzden yanımda serbest kıyafetlerimde vardı. Bugün daha ilk günüm olduğu için beden derslerinde ne yapacağımız hakkında bir bilgim yoktu. Büyük ihtimal sıradan Beden Eğitimi dersleri gibi serbest bırakılırdık. O zaman diğerleriyle futbol mu oynardım yoksa bir bankta oturur muydum bilmiyorum. Aşağıda yoklama için sıra olduğumuzda başka bir sınıf daha dışarıdaydı merakla yanımdaki çocuğa döndüm ve ''Beden dersinde iki sınıf birden mi dışarıda oluyor ve bu sınıflarla tek bir öğretmen mi ilgiliyor?'' diye sordum. Çocuk ilk anlamaz gözlerle baktı ama sonradan ''Şey- Evet, sanırım geçen hafta böyle değildi ama değişmiş olabilir ayrıca 2 beden eğitimi öğretmenimiz var'' dedi. ''Vay be bizim okulda sadece biz olurduk ayrıca 4 tane  beden öğretmenimiz vardı'' dedim ve önüme döndüm. Çocukta aynısını yaptığında beden eğitimi öğretmenimiz geldi, tahmin ettiğim gibi yoklama aldıktan sonra bizi serbest bıraktı. Diğer erkeklerin yanına doğru hafifçe adımladım. Orada Selimi buldum ve dost canlısı olan Selim beni hemen diğerleriyle tanıştırdı ve daha ne olduğunu bile anlamadan kendimi diğerleriyle top oynarken buldum. Açıkçası bu kadar erken bir kaynaşma beklemiyordum fakat 2 dersi öylece geçirdik.

 Kalan 4 dersi yarım yamalak dinleyip çıkış ziliyle eve doğru yola koyuldum. Bugün ilk günüm olmasına rağmen kötü geçmemişti hatta bir noktada iyi bile sayabilirdim sanırım. Bu sefer kulaklığımı takmadan, aklımdaki düşüncelerle yürüyordum. Eve vardığımda saat 4ü bulmuştu. Ablam akşam yemeğine çağırana kadar odamda takıldım.

 Ailemle ilk güne yönelik bir konuşma yapmamıştık. Sıradan nasıl geçti okulun soruları falandı işte. Zaten çoğu zaman öyle sohbette etmezdik o yüzden sadece yemeğimi yedim ve diğerlerine afiyet olsun diyerek odama çekildim. Monoton bir okul hayatı beni bekliyordu sanırsam. Bu akşam biraz erken uyumak istedim ve telefonumu kapatıp kendimi uykunun güzel kollarına bırkatım.



Furkan AteşWhere stories live. Discover now