7. bölüm

10 2 0
                                    

        Allah'ım zil calsada, eve gitsem de, yemek yesem. "Umay kaç dakika var?" Bıkkınlık ile ofladı. "Bak sana yemin ediyorum, sabahtan itibaren saydım tam tamına 23 kez sordun! Bununla birlikte 24 oldu."dedi fısıldayarak.

     "Üsenmeden saydın mı gerçekten?"

     "Saydım evet!"

     "Neyse kaç dakika var?"

      "25 oldu."(Zil çalıyor.)

       "Şükür ya rabbim!"

    Hemen eşyalarımı toplamaya başladım. "Umay hadi hızlı ol ben açlıktan gebericem." Benim inadıma daha yavaş toparlanmaya başladı. Yandan bir bakış attım. "hahaha şaka şaka hadi gidelim."

      Eve geldiğimde daha kapıdan içeri girmeden patates kızartması kokusu aldım. "Ya ben bu kadını yerim ya, bana patates kızartmış." Sesimi duymuş olmalı ki yanıma geldi.

      "Anne çok acıktım biliyormusun."

      "Tahmin edebiliyorum."
  
  Mutfağa gidip yemeğimi yedim. Masayı ve mutfağı toplayıp annemin yanına geldim. Salonda oturmuş Müge anlı izliyordu.
  
    "Anne okul çıkışı ben gelmiycem arkadaşlarım ile gezicem olur demi."dedim.

     "Olur ama çok geç kalmayacaksın." Başımı tamam anlamında salladım.

  
                                   ***

     Hoca sınıfa ders anlatırken ben Umay'ı izliyordum. Bugün sürekli dalıyordu. Hiç neşesi yoktu, gülmeye bile  mecali yok gibiydi. Ne onun canını sıkmıştı.

     "Umay." Onu dürttüm. Kafasını bana doğru çevirdi. "İyimisin?"

      "Evet iyiyim. Sadece bazı gerçekler canımı yakıyor."
       Üzerine gitmedim.

       Bu son dersti. Belki dışarı çıkınca kafasını dağıtırdı.

     Zil çalınca toparlanmaya başladık. Umay ve Çağla ile birlikte dışarı çıktık. Batın ve Kaan okulun bahçesinde bizi bekliyorlardı. Yanlarına gittik.

      "Eee daha ne bekliyoruz, parka gidelim bari."dedi Batın. Parka doğru yürüdük. Ve çimenlerin üzerine kurulduk.

      Biraz sessizlikten sonra Çağla; "Umay senin neyin var."dedi.

      "Bende fark ettim ama birşey demedim."dedi Batın.

      "Umay derste bazı gerçeklerin canını yaktığını söylemiştin. Bizimle paylaşmak istermisin?"

        Herkes sustu.

  "Bugün annem öleli tam 12 yıl oldu."

    Bir saniye benimde halam öleli bugün tam 12 yıl oldu.

  "Ve hepsi o babam olacak adamın yüzünden." Ağlamaya başladı.
    "Benim aslında bir ablam varmış. O daha 3 haftalık iken gecenin bir yarısı babam onun ağlama seslerine dayanamayıp anneme onu götürüp atmasını atmassa onu ve annemi  öldüreceğini söylemiş. Annem tabi korkmuş ne yapacağını bilememiş. Küçücük bir bebeği çöpe atmak istememiş. O bebeği ne yaptığını bilmiyorum ama annem eve geldiğinde babamı elinde kemer ile beklerken görmüş. Babam bebeği ne yaptığını sormuş. Annemde yalan söylemiş. 1 yıl sonra ben doğmuşum. Ama annem korktuğu için yaralı hali ile kaçmış.      
    Bakın bu yaşıma geldim hala o görüntü gözümün önünden gitmiyor. Ben 5 yaşındaydım babam bizi bulmuş. Evi bastı. Elinde kelebek bıçak var. Annem beni koruycam diye önüme siper oldu. Ve o adam annemi gözümün önünde 5 yerinden bıçakladı."

     Umayın göz yaşları yanaklarından damla damla süzülürken biz şok olmuştuk.

  "Sonra beni çocuk esirgeme yurduna aldılar, babamı hapise attılar, annemi mezara..."

    Hepimiz bu şaşkınlığın içindeyken sadece susmuştuk. Umayın ağlaması bitince ona sarıldık.

    "Peki o hala yaşıyormu?"dedim.

     Yine gözyaşlarını tutamadı."içeride gebermiş! O hala yasıyor olsaydı annenminde, ablamında ve bana yaşattıklarınında bedelini almadan ölmeyecekti!"

     Kollarımın arasına girerek hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. "Ağla kuzum içini dök! Ama asla içine atma biz her zaman yanındayız."

     Sesi kesilince yüzünü kaldırdım.
"Uyumuş." Batın Umayın başını okşayarak;"bırakalım uyusun."dedi.

      Yaşadıkları çok kötüydü. Bir annenin baba tarafından 5 yerinden bıçaklanıp öldürülmesi... Hemde gözlerinin önünde Allah başka kimseye böyle dert vermesin.

     Çok zor gerçekten yalnız başına başka daha neler yaşamıştır kim bilir.

  

      

Karanlık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin