cherry pancakes [minsung]

6

ε🍒з

"jisung! hazır mısın? gidelim mi?"

koluma giren felix'e başımı sallayarak cevap verdim.

"changbin ve yuna nerede?"

"en önden yer kapmak için erken gittiler."

yine başımı sallayarak yanıtladım.

basketbol maçlarını kimse kaçırmazdı, bu yüzden şimdi salon tıka basa dolu olacaktı.

içeriye girdiğimizde yuna ve changbin'i görebilmek için etrafı süzdüm.

yuna oturdukları yerden bize el sallıyordu, yine her zamanki gibi ne yapıp edip en önden yerimizi kapmıştı.

yanına ulaşıp yerlerimize oturduğumuzda felix, "changbin nerede?" diye sordu.

"tuvalete gitti."

"çok şaşırdım." diyerek güldüm.

birisi yanımdaki boş yere oturunca hızlıca dönüp ona baktım.

jeongin'di, ama benim yanımda ne işi vardı ki?

ona baktığımı fark etmiş olacak ki bana dönerek gülümsedi, "merhaba, jisung!"

yüzümdeki şaşkın ifadeyi tatlı bir gülücükle değiştirerek ben de selam verdim.

kıkırdadı, "şaşırdığını biliyorum." diyerek önüne döndü.

sesi üzgün çıkıyordu, kesinlikle bir şey olmuştu.

başımı iki yana salladım, "chris, hyunjin ve minho takımda, yalnız olmana şaşırmadım yani."

"yanına oturmamı kastetmiştim. kavgalıyız ya."

"biz değiliz." dedim, "arkadaşlarımız öyle."

"böyle düşünmene sevindim çünkü ben de aynı şekilde düşünüyorum."

heyecanla, "gerçekten mi?" diye sordum.

"gerçekten!!"

ikimiz de birbirimize gülümsedik, maçın başlamasına saniyeler kalmıştı ve changbin hâlâ ortalarda yoktu.

hemen whatsapp'tan hızlıca bir mesaj gönderdim, o da hemen geleceğini söylediği bir yanıt yazdı ve çok geçmeden kapıdan girdiğini gördüm.

tam o sırada iki takımda sahaya çıkmaya başlamıştı, seungmin her zamanki gibi büyük bir özgüvenle duruyordu.

ve hemen yanında taehyung vardı.

birbirlerine bakıp yumruklarını tokuşturdular ve aşağılayıcı gözlerini hyunjin ve chris'e çevirdiler.

okulun en iyi dört basketbolcusu.

her maç bu gerilim yaşanıyordu. basketbol maçı mı izliyordunuz bu dörtlünün bakışlarıyla birbirlerini öldürmesini mi belli değildi.

hyunjin çıktığı zaman jeongin'in yüzü değişmişti ve bu iyi bir değişim değildi, sanki suratı asılmıştı. acaba kavga mı etmişlerdi?