Bazı mutlu sonlar,mutlu son olarak bitmezdi. Bizim için mutlu son olarak görülürdü belki ama başkası için o mutlu son ölüm gibi gelirdi. Birbirleriyle yaşadıkları anlar olurdu sonları, yaşamları ölümle birleşir feryad olurdu. Belkide herkesin sonu farklıydı. Böyle olması mı gerekiyordu?
Atlas'ın kalbi 1 saniyeliğine donmuştu. Karşısındaki adam bir çoçuğun canını tehdit olarak kullanıyordu.
- ne saçmaladığının farkındasın değil mi? Bunu asla kabul edemem."
- atlas, ne zaman bunun bir kamera şakası olmadığını algılayacaksın? Ya teklifimi kabul edersin, ya da arasın canına kıyarım. Bu benim için çok kolay atlas. Senin canın sana önemli gelmeyebilir, bu yüzden senin yerine kurbanım olarak arası seçtim. "
- senin asistanın olmayacağım."
- baban seni dövüyor değil mi? İçkili içkili sana saldırıyor aras uyurken... sence bunlar hoşuna gidiyor mu? "
- sen..."
-ben atlas, ben ya. Size özel olarak bir ev tutacağım. Aras özel bir okulda okuyacak. Sende sabahları arabayla evden alınıp akşamları geri eve götürüleceksin. Kabulse kabul, kabul değilse aras'a veda et, dayak yemeye devam et veya burada kapalı, iğrenç kokulu bir depoda ölümünü bekle. Senin kararın."
- tamam. Kabul ediyorum."Korel'in anlatımından;
Atlas isteğimi kabul etmişti. Buna sevinmiştim. Sahi ya... niye sevinmiştim? Ah, aklımı skiyim. Uyu korel uyu."
Söylediğim şeyler fayda etmemiş olacak ki uyuyamıyordum. Yataktan kalktığım gibi odanın kapısına doğru gittim. Kapıyı sertçe açıp odadan çıktım. "Bu çoçuk aklımı karıştırıyor." Dediğim şeyi aldırış etmeden merdivenlerden aşağı doğru inmeye başladım. Aşağı indiğimde mutfaktan sesler geldiğini farkedip oraya doğru gittim. Yerde oturan bir adet atlas gördüğümde ne yapacağımı şaşırmıştım.
- atlas, ne yaptığını sorabilir miyim?"
- bardak kırdım. Özür dilerim."
- sorun değilde. Niye oturuyorsun yerde? Ya bir yerine batarsa?" Atlas'ın yanına gittim ve yerden kaldırdım. Ayakları çıplak olduğu için ayaklarıma basmasını sağladım. Yukarı doğru kaldırıp tezgaha oturttum.
- bekle burada. Korumalardan birini çağıracağım, gelip temizlesin."
Mutfaktan çıktığım gibi evin kapısının önüne doğru adımladım. Kapıyı açıp, kapının önünde bulunan korumayı içeriye çağırdım.
- gel buraya. Mutfakta bardak kırılmış, yardım et."
- tamamdır patron."
- sonra hesap soracağım. Dua et içeride atlas var."
- patron, duymamışız."
- kapat çeneni. Sonra konuşacağız."
Arkamdan gelen adamla birlikte mutfağa girdik.
- sen buraları temizle. Atlas'ı odasına götüreceğim ben." Tezgahta oturup beni bekleyen atlas'ın yanına gittim.
- ben yürüyebilirim, senin yardımına ihtiyacım yok."
- ben sanki sana çok yardım etmek istiyorum ya aptal abino. Gece gece bir yerlerin kanayacak falan, hiç uğraşamam seninle. Gel şuraya."
Kucağımı işaret ettiğimde kollarını boynuma sarmıştı. Ellerimi beline doğru sardığımda bacaklarını belime dolamıştı.
- mutfaktan çıktığımızda indir beni."
- kes sesini aptal albino."
- bana aptal albino demeyi bırak. Ben sana salak diyor muyum!?"
- beni ilgilendirmiyor. Ben böyle demek istiyorum. Sana ne?"
- indir beni artık. Çıktık mutfaktan."
- daha ne kadar kes diyeceğim. Ona göre hazırlık yapayım, kelimelerim yetmez belki."
- bıraksana beni sikik herif!" Daha fazla dayanamayıp kucağımdan indirmiş ve çenesini sıkıca kavramıştım.
- bazen karşında kim olduğunu unutuyorsun. Sinirlenmemi istemiyorsan bana saygılı ol. En azından aramızdaki yaş farkını önemse, terbiyesiz olma. Bunu ben mi öğreteceğim?"
- senden öğrenmeme gerek yok. Benim saygım var, ama sana karşı kullanır mıyım bilmem." Çenesini tuttuğumdan dolayı garip çıkan sesini aldırış etmeden elimi çektim ve hızlıca yanından ayrıldım. Sigara yakmam lazımdı. Bu çocuk cidden dengemle oynuyordu. Aptal albino...Atlas'ın anlatımından;
Mutfak kapısının biraz gerisinde çenemden sıkıca tutmuş benden 20 cm uzun adama dikkatle bakıyordum. Hem sinir bozucu hemde elindeki damarlardan dolayı çekici gözüküyordu. Neden böyle hissettiğimi sorgulamadan konuşmaya başladım.
- senden öğrenmeme gerek yok. Benim saygım var, ama sana karşı kullanır mıyım bilmem." Çenemi sıkıca tuttuğundan dolayı garip çıkan sesim onu güldürmemiş, veya söylediğim sözler sinirlendirmemişti. Elini bırakıp evden hızla çıkmıştı. Nereye gittiğini sorgulamayıp merdivene doğru yürüdüm.
- cidden bazen sinir bozucu oluyor. Onu sadece 1 gündür tanıyorum ama gerçekten gıcık biri. Birde bana aptal albino diyor. Albino olmayı ben seçtim sanki. Salak, bencil, gıcık piç!"
Yukarıya geldiğimde odaya hızla geçmiş ve kapıyı kapatmıştım. Yarın aras'ı almak için eve gidecektim. Onu çok özlemiştim, kim bilir babam ne yaptı yokluğumda? Lanet olsun, Keşke onsuz kaçmasaydım... Kendimi suçlu hissediyordum. Acaba bir şey yaptı mı gerçekten? Korel'e sorsam ne der peki? Gidip sormalı mıyım? Lanet olsun. Gece gece paranoyaklaştım.
Kendimi odadan dışarı attığımda aşağıya doğru inmiş, çoktan evin kapısının önüne gelmiştim. Tam kapıyı açacakken arkamdan gelen sesle yerimde durdum.
- çıkmanız yasak."
- korel'e bakacaktım. Oda mı yasak?"
- korel bey gelir birazdan. Sigara içmeye çıktı."
- tamam. Yanına gitmem lazım. Bir şey soracağım."
- şuan sinirli, yanına gitseniz bile bir şey söyleyeceğini sanmıyorum. "
- umrumda değil. Yanına gitmek istiyorum. Önemli bir şey soracağım."
- iyi tamam. Gelin benimle." Adam evin kapısını açıp dışarıya hızla çıkmıştı, bende arkasından takip ediyordum. Bahçenin ortasına geldiğimizde kendi etrafında dolaşıp, bir elinde sigara diğer elinde içki olan korel'i görmeyi düşünmüyordum.
- korel." Dediğimde korel'in içkiden kızarmış ve hafif parlamış gözleri gözlerime kitlendi.
- ne var? Uyumadın mı daha? "
- bir şey takıldı aklıma..."
- ne takıldı gece gece?"
- babam... Aras'a zarar verdi mi?
- ne bileyim ben aptal albino? Yarın gidip göreceksin zaten."
- beni alıkoyarken sorumluluk alman gerekirdi. Daha 7 yaşında o çocuk, babamın ne bok olduğunu biliyorsan ne diye evimin köşesine bir kaç koruma tutmuyorsun?"
- yok ya. Başka isteğiniz var mı aptal albino. Kardeşinize müessesemizden özel ikramlarda verelim isterseniz."
- aptal. Keşke kabul etmeseydim. Ölmeyi yeğlerim."
- git odana uyu. Yarın gidip göreceksin canından sevdiğin kardeşini."
- senden nefret ediyorum."
- ben sana çok bayılıyorum ya albino."
- hı hı aynen." Söylediğim cümleyi takmayıp yeni bir sigara yakmıştı. Arkamı dönüp eve doğru adımladım. Içimdeki korku hala azalmamıştı. Bir anda arkamdan gelen sesle arkamı dönmeden dinledim.
- pişt, aptal albino. Kardeşin iyi, baban 2 gündür içmek için para bulamıyor. Seni arayıp duruyor. Ufakta olsa küfür, argo işitmiş olabilir canın kardeşin. Ama zarar vermedi çocuğa, onu senden çok sevdiği belli. Üvey olmasına rağmen birde. Ne kötü ama..." Dediklerini takmayıp yürümeye devam ettim. Neyseki aras'ın durumu iyiydi. Onu özlüyordum. Canım kardeşim benim, söz mutlu olacağız. Senin için bu adama katlanacak abin. Babama katlandım, bu adamada katlanırım bence. Yani, belki... Of, uyumam lazım.
- yat uyu atlas. Odana çık ve uyu." Dediğim şeyle hafif tebessüm etmiş ve koşarak odama çıkmıştım.
- odaM demeyede alıştım iyice. Of of, 1 gün oldu atlas sadece, ne odasından bahsediyorsun. Of, yat uyu artık."...
Yazar'ın anlatımından;
Üzerindeki beyaz gömlek ve kumaş pantolon yırtılmış, yıpranmıştı. Bembeyaz saçları toprakla kaplıydı, kirliydi. Nereye koştuğunu bilmiyordu ama özgürlüğe koştuğunu sanıyordu. Özgürlük neredeydi peki? Durduğu yer neresi olacaktı? Onu durduran şey ne olacaktı? Çocuk dahada hızlanmış, kalp atışları ritmini sağlayamıyordu.
- gitmem lazım, Özgürlük beni bekliyor. Annemin yanı... Beni bekliyor." Nefes alışverişleri hâlâ düzene girmemişti. Güneşin verdiği rahatsızlık hissiyle, yorgunluk belirtisiyle daha fazla dayanamamış ve durmuştu çocuk. Hızlıca nefes alıp veriyor, düzene sokmaya çalışıyordu. Birden karşısında beliren adamla ne yapacağını şaşırmıştı. Bu adam... Albino oluşundan kaynaklı bazen bazı şeyleri göremiyordu. Bu adam kimdi böyle?
- atlas, ne yapıyorsun kayalıklarda?" Adamın sorduğu soruyla nefesleri düzene girmiş olan atlas, adama hala anlamamış bakışlar atıyordu.
- sen... Kimsin?"
- benim güzel albinom. Kurtarıcın... Tanımadın mı beni?"
- hayır... Tanıyamadım."
- yapma ama atlas. Bunu bize yapma yavrum..."
- ben ölmek istiyorum artık. Nefes alamıyorum yaşarken..."
- ah, benim aptal albinom... Söz yanında olacağım."
- dur, gitme. Lütfen, gitme. Hayır. Gitme. Kurtar beni. Lütfen..."
- ne olur gitme. Yalvarırım. Beni bırakma!Atlas'ın anlatımından;
- beni bırakma! Ne olur!"
Nefes alışverişlerimi düzene sokmaya çalışırken ne olduğunu hala anlayamamıştım. Saçlarım yüzümdeki terlere yapışıyordu, üzerimdeki tişört ıp ıslak olmuştu terden. Kapıyı açıp hızla yanıma gelen kişiye doğru döndüğümde Korel olduğunu algılamıştım.
- ne oldu? Neye bağırdın öyle? Iyi misin? Bir yerine bir şey oldu mu? Sana diyorum aptal albino. Cevap versene."
- kâbus gördüm sadece. Bir şey yok, iyiyim."
- bu mu iyi halin? Ip ıslak olmuşsun terlemekten, ateşin çıkarsa görürüm. Çıkart şu tişörtü üstünden, yenisini vereceğim."
- tamam. Hallederim ben, sen çık odadan."
- dalga mı geçiyorsun? Endişelendiğimin farkındasın değil mi? Salak saçma konuşma, çıkart şu tişörtünü."
- tamam. Dön arkanı."
- dolabın yanına gidiyorum zaten. Çok meraklıyım olmayan kaslarına aptal albino." Kalkıp dolaba doğru ilerledi, dolabın kapağını açıp içinden herhangi bir tişört çıkarıp yanıma tekrar geldi. Tişörtü üzerimden çıkardım ve yatağa koydum. Gözlerim korel'in gözleriyle buluştuğunda nereye baktığına anlam veremedim.
- neye bakıyorsun?" Soruma karşılık bir yanıt alamayınca elindeki tişörtü alıp üzerime geçirdim.
- tenin neden bu kadar beyaz?"
- aptal albinoyum ya, ondandır. "
- neyse. Yat uyu hadi, sabah oldu neredeyse."
- sen uyumadın mı?"
- seni ilgilendirmiyor. Uyu."
- tamam." Yorganı üzerime çekip yastığa kafamı koymuştum. Koyduğum gibi bitkisel hayata geçmiştim...
- iyi geceler aptal albino...YINE BIR BOLUM SONUNA GEKMIS BULUNMAKTAYIZ....
size ufak bir bilgi vermek istiyorum. Kitabin basinda yazdigim paragraflar size ufsk bir ipucu veya spoiler ve bu bolumde atlasin kabusu bolumun son kisminda gerceklesebilir. Gerci orasi size kalmis. Iyi gecelerrrrr🥺🥺🥳
TİKİM OLDUGU İVİN 1355TE BIRAKMAK İSTEMEDİM 400DE YAYİNLİCAM AY CİLDİRİCSM İNSALLAH TUTAR BU KİTAO TUTMAZSA AGLARİM VALLA YERE COKUP AY CİLDİRİCSM YAAAAA HALA 375TE OGKFKFKFK BENİM DUN TELEFONUM KİRİLDİ BABAMİN ESKİ TELEFONUNU KULLANİUOM SUAN NEYSE BİTMEK UZERE 389DA SUAN GAGAGSGSGS İYİ GECEKER SİZİ SEVİYOM BOL BOL OPUVUKKK BOL BOL HEMDE 🥺🥺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
iz
Teen FictionKorel umursamaz bir yaratıktı, insanların ne düşündüğünü umursamıyor kendine göre hareket ediyordu. Atlas ise albino bir erkek ve hemen kırılan, hemen incinen bir tipti. Peki bu ikili birbirlerine nasıl iz bırakmadan yaşayacaktı?