Sabahın erken saatlerinde başlamıştı gün yine. Kahvaltı edip, üzerimizi değiştirdik. Minju'nun toplantısına gidecektik. Gitmek istemiyordum fakat Bay Lee gitmemiz gerektiğini her ne kadar gerçek ailesi olmasak da şimdilik ailesi olduğumuzu ve bu yüzden sorumluluklarını yerin getirmemiz gerektiğini söylediği için gidiyorduk. Tedirgindim ve en büyük korkum da Bay Lee'ydi. Ya birine saldırırsa? gerçi benim kanımı içtiği için bir süre acıkmaz ve gerekmedikçe içmez. Fakat yine de etrafımız insan dolu olacak bir vampir için ne kadar iyi olur bilemiyorum.
"Hazır mısın?" diyerek odaya daldı. Başımla onaylayıp onu süzdüm. Siyah kumaş pantolon, beyaz gömlek, siyah bir ceket ve boynundan eksilmeyen haç kolyesi. Her zamanki görünümüydü işte. Bir fark yoktu. Bir de aynada kendime baktım. Bacaklarımı saran siyah kot pantolon, kırmızı salaş bir gömlek, zümrüt kolyem ile tamamdım.
Küpem yoktu sadece. Sevdiğim zümrüt küpem huysuz vampirdeydi. Oflayarak bakışlarımı huysuz vampire çevirdim "Nasıl gideceğiz? araba sürmeyi- daha doğrusu buradaki arabayı sürmeyi ve yolu biliyor musunuz?"
"Hayır, Minju'yu manipüle edeceğim ve okuluna bir portal açacağız."
***
Minju elimizden tutarak heyecanla bizi içeriye sürüklüyordu. Etrafa göz attım. Bizimki kadar büyük değildi okul ama rengarenkti etrafı çiçeklerle doluydu. Bizim okulumuz ise kocaman, kasvetli, karanlık, büyük camlarla kaplı ve etrafı keskin tellerle kaplıydı. Bu iki evren arasındaki zıtlık yüzünden şuanki görüntümüz asla buraya uymuyordu. Muhtemelen onlar için cadılar bayramından çıkmış gibiydik. Tedirgin olmuştum çünkü oldukça ilgi çekiyorduk çok rahatsızdım bundan.
İçeri adım attığımız anda bize yargılayıcı bakışlar atan ebeveynler oldu. Haklılardı garip gözüküyorduk. Minju pembeler içindeyken biz siyahlara bürünmüştük. Minju bizi sürükleyerek bir sınıfın kapısına getirdi. "Babacığım burası sınıfım öğretmenimiz birazdan gelir. Dışarıda arkadaşlarımla oynayabilir miyim?"
"Elbette ama okul dışına çıkma ve arkadaşların dışında kimseyle muhattap olma." Minju başıyla onaylayıp bahçeye koştu. Arkasından baktım bir süre paytak paytak koşuyordu koşarken tökezlediğinde endişelendim fakat son anda düşmekten kurtuldu bunun üzerine gülerek koşmaya devam etti. Hayretle baktım çok şapşal bir kızdı. Belimde bir baskı hissettim Bay Lee'ye baktım "Girelim sanırım öğretmenleri geliyor." dedi ve belimdeki eliyle hafif baskı yaparak beni sınıfa yönlendirdi. Sınıfa girip rastgele bir yere oturduk. Ardımızdan öğretmen girip kısaca selam verdi.
"Merhaba, ben Chaewon daha önce bir çoğunuzla tanışmıştık ama olsun. Direkt konuya gireceğim sınıfımızdaki bazı alfalar, sürekli olarak omegalara zorbalık yapıyor. Bizzat konuşmak yerine genel bir uyarı yapmak istedim. Onlar daha 8-9 yaşlarında çocuklar fakat çok fazla argo kelime kullanıyorlar. Ben çocukların bu kelimeleri kendi kendine öğrendiğini düşünmüyorum. Biliyorsunuz çocuk ailenin aynasıdır ailesinden ne görürler ise onu yaparlar. Bunun için çocukları suçlayamam bu yüzden sizlerle konuşup bu sorunu çözmek istiyorum ço-"
Kadının lafını kalın bir ses böldü "Siz bize barbar mı demeye çalışıyorsunuz şimdi? biz çocuklarımızı iyi yetiştiremiyor muyuz?"
Herkesin bakışları adama döndü. İri yarı kirli sakalı olan bir adam. Yanındaki eşine kaydı gözlerim endişeli gözüküyordu. Adamın kolunu tutarak ona susması için fısıltıyla söylendi.
"Hayır, tam olarak öyle söylemek istemedim. Böyle söylemek kaba olurdu. Sadece ailenizde argo konuşan birileri varsa çocuğunuzu ondan uzak tutmalısınız. Çocuğunuzla da konuşup bu küfür işine bir son vermelis-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FOTN 'Minsung
FantasyGeçmiş yıllarda yaşayan bir vampir ve cadı günümüz omegaverse evrenine düşse ne olurdu? aynı zamanda günümüzde yaşayan alfa ve omegası bu fantastik dünyaya düşerse.. "Tanrı aşkına bu kitap ne saçmalıyor!"