Emma, antik tapınağın girişinde dururken, üzerindeki sembolleri ve oyulmuş taş işçiliğini incelemeye başladı. Semboller, daha önce hiç görmediği bir yazı sistemine aitti ve bu da Emma'nın merakını daha da körüklüyordu. Bu dünyanın eski sakinlerinin kim olduğunu ve bu tapınağın hangi amaçla inşa edildiğini anlamak için sabırsızlanıyordu.Tapınağın kapısı, taş bir bloğun kaydırılmasıyla açılıyordu. Emma, biraz güç harcayarak kapıyı araladı ve içeri adım attı. İçeride, duvarları aydınlatan tuhaf bir mavi ışık vardı. Bu ışığın kaynağını bulmak için çevresine bakındı ve duvarlardaki kristal benzeri taşları fark etti. Bu taşlar, kendiliğinden parlıyordu ve tapınağa mistik bir hava katıyordu.Emma, tapınağın içindeki merdivenlerden aşağıya doğru inmeye başladı. Her adımda, atmosfer daha da yoğunlaşıyor ve merakını artırıyordu. Aşağıya indikçe, duvarlarda daha fazla sembol ve resim görüyordu. Resimler, büyük savaşlar, devasa yaratıklar ve büyücülerin olduğu sahneleri gösteriyordu. Emma, bu resimlerin, bu dünyanın tarihine dair ipuçları sunduğunu düşündü.Merdivenlerin sonunda, büyük bir salon vardı. Salonun ortasında, bir kaide üzerinde duran parlayan bir küre dikkatini çekti. Bu küre, etrafına huzur verici bir ışık yayıyordu ve Emma, bu kürenin tapınağın kalbi olduğunu hissetti. Yavaşça küreye yaklaştı ve elini ona uzattı. Tam dokunmak üzereyken, birdenbire kürenin içinden bir hologram belirdi.Hologram, uzun cübbeler giymiş yaşlı bir adamı gösteriyordu. Adam, Emma'ya doğru bakarak konuşmaya başladı:"Benim adım Arion. Bu dünyayı koruyan büyücülerin sonuncusuyum. Eğer bu mesajı izliyorsan, büyük bir tehlikeyle karşı karşıyasın demektir. Bu tapınak, yalnızca seçilmiş kişilere kendini açar ve senin burada olman, bu dünyayı kurtaracak kişi olduğunu gösteriyor."Emma, şaşkınlıkla hologramı izliyordu. Arion, konuşmaya devam etti:"Bu dünya, zaman ve uzayın ötesinde var olan bir yer. Geçmişin bilgeliği ve geleceğin umudu burada bir araya gelir. Ancak, karanlık güçler bu dünyayı ele geçirmeye çalışıyor. Senin görevin, bu dünyayı korumak ve bu güçlerle savaşmak. Küreyi al ve yolculuğuna başla. Bu küre, sana yol gösterecek ve gerekli bilgileri sağlayacak."Hologram kaybolduktan sonra, Emma küreyi dikkatlice eline aldı. Küre, hafif ve sıcak bir his veriyordu. O an, Emma'nın içinde yeni bir sorumluluk duygusu uyandı. Bu dünyanın geleceği, belki de onun ellerindeydi.Emma, küreyi aldıktan sonra tapınaktan dışarı çıktı. Dışarıda, hava kararmıştı ve yıldızlar gökyüzünde parıldıyordu. Küre, ona bir yol gösterici gibi rehberlik ediyordu. Emma, bu yolculukta yalnız olmadığını hissetti. Küre, ona ihtiyaç duyduğu bilgileri sağlayacaktı ve belki de karşılaşacağı zorluklarda ona yardımcı olacaktı.Yavaşça ormana doğru ilerlemeye başladı. Her adımda, küre ona ışık tutuyor ve yolu aydınlatıyordu. Emma, bu dünyayı keşfetmeye ve sırlarını çözmeye kararlıydı. Her ne kadar geri dönüşü olmayan bir yola girmiş olsa da, içindeki maceraperest ruh ve bilimsel merak, ona cesaret veriyordu.Ormanın derinliklerinde ilerlerken, tuhaf sesler duymaya başladı. Bu sesler, bilinmeyen yaratıkların varlığını haber veriyordu. Emma, temkinli adımlarla ilerlemeye devam etti. Küre, aniden parladı ve Emma'nın önünde bir harita belirdi. Harita, ona tapınağın dışında keşfetmesi gereken yerleri gösteriyordu. İlk durak, büyük bir gölün yanındaki antik bir kasabaydı.Emma, haritayı dikkatlice inceledi ve yönünü belirleyerek ilerlemeye başladı. Ormanın derinliklerinde, bilinmeyen bir maceranın onu beklediğini biliyordu. Ancak bu kez, elinde bir küre ve içinde büyük bir kararlılıkla ilerliyordu. Bu dünyayı korumak ve sırlarını çözmek için her şeyini ortaya koymaya hazırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçidin Ötesinde
AdventureGenç ve yetenekli arkeolog Emma Brown, eski harabelerde yürüttüğü kazı çalışmalarında, tarihin ve efsanelerin ötesine geçen bir geçit keşfeder. Bu geçit, Emma'yı bilinmeyen bir dünyaya, Zenthara'ya götürür. Zenthara, büyünün ve doğanın iç içe geçtiğ...